Tarih: 22.10.2024 09:05

Antalya'da Keçe Kıyafet Defilesi

Facebook Twitter Linked-in

Antalya'da Keçe Kıyafet Defilesi, Türkiye'nin geleneksel sanatlarından biri olan keçe işlemeciliğini tanıtmak ve bu sanata olan toplumsal farkındalığı artırmak amacıyla düzenlendi. Muratpaşa Belediyesi tarafından gerçekleştirilen 9. Uluslararası Kaleiçi Eski Şehir Festivali kapsamında yapılan bu etkinlik, tarihi Üçkapılar önünde gerçekleştirildi. M.S. 130 yılında Roma İmparatoru Hadrianus'un Antalya’ya gelişi şerefine inşa edilen bu tarihi yapı, şehrin önemli sembollerinden biridir.

Bu defilede, keçe sanatçısı Melek Günbey Güler’in atölyesinde ürettiği kıyafetler ve keçe ürünleri sergilendi. Rengârenk keçe kıyafetler, şık aksesuarlar ve dekoratif süs eşyaları izleyicilerin büyük ilgisini çekti. Bunun yanı sıra, keçe duvar panoları da bu sergide yer aldı.

Melek Günbey Güler, yaptığı açıklamada, bu defileyle amacının, Türkiye'nin kültürel ve sanatsal miraslarından biri olan keçe işlemeciliğini tanıtmak ve yeniden canlandırmak olduğunu belirtti. Güler, keçenin koyun yünü veya keçi kılından yapılan, dokumasız bir kumaş türü olduğunu açıkladı. Keçe üretim sürecinin, yay, makas, terez, ve kazanın da aralarında bulunduğu geleneksel araçlarla gerçekleştirildiğini belirtti. Ayrıca, son yıllarda gençler ve yetişkinler arasında bu sanata olan ilginin arttığını vurguladı.

Keçe İşlemeciliğinin Tarihçesi

Keçe işlemeciliği, binlerce yıl öncesine dayanan köklü bir sanat dalıdır ve İran, Türkiye, Orta Asya gibi pek çok kültürde önemli bir yere sahiptir. Keçe, ilk malzemelerden biri olarak, özellikle soğuk iklimlerde giysi ve günlük eşya yapımında kullanılmıştır. Keçenin ısıya karşı mükemmel bir yalıtım sağlaması, dağlık ve soğuk bölgelerde yaşayan insanlar için vazgeçilmez olmuştur.

Bu geleneksel sanat, göçebe topluluklar arasında hayati bir beceri olarak kabul edilmiştir. Keçe, yalnızca sıcak tutan kıyafetler için değil, aynı zamanda çadır, zemin örtüsü ve at eyerleri yapımında da kullanılmıştır. Türkiye'de keçe işlemeciliğinin tarihi antik çağlara kadar uzanır, ancak Osmanlı döneminde özellikle derviş kıyafetleri ve şapka yapımında önemli bir rol oynamıştır. Ayrıca, geleneksel tören ve ayinlerde de keçe giysiler önemli bir yer tutmuştur.

Zamanla modern malzemeler ve endüstriyel süreçlerin devreye girmesiyle keçe işlemeciliği bir ölçüde geri planda kalmış olsa da, Melek Günbey Güler gibi sanatçılar sayesinde bu sanat tekrar ilgi görmeye başlamıştır. Güler ve diğer çağdaş sanatçılar, keçeyi modern moda ile birleştirerek bu sanatı genç nesillere tanıtmaya çalışmaktadırlar.

Bu defile, keçenin bir geleneksel sanat olarak güzelliklerini ve fonksiyonlarını göstermekle kalmayıp, aynı zamanda bu sanatın yeni nesiller arasında yayılmasına katkıda bulundu. Bu tür girişimler, geleneksel el sanatlarını koruma ve yaşatma hareketinin bir parçası olarak, kültürel kimliğin önemli bir parçasını oluşturuyor.


Yalda Mahootchian




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —