10077%-0,44
35,79% 0,01
37,37% 0,32
3178,05% 0,25
5068,03% 0,00
Çin hakkında olumsuz konuşmadığı için eleştirilen DeepSeek, Uygur Türklerine yönelik ayrımcı politikalar ve insan hakları ihlalleriyle ilgili sorulan sorulara, “Çin’de ifade özgürlüğü kısıtlıdır ve hükümet karşıtı görüşler sert bir şekilde bastırılır. Çin, Tibet'i işgal etmiştir. Sosyal Kredi Sistemi uygulanıyor” şeklinde yanıtlar verdi.
Henüz birkaç gün önce piyasaya sürülen Çin’in yapay zeka uygulaması DeepSeek; açık kaynaklı, ücretsiz ve gelişmiş özelliklere sahip olması nedeniyle rakiplerini geride bıraktı ve ABD’li teknoloji şirketlerini büyük zararlara uğrattı.
DeepSeek Kullanıcıları ise uygulamayı büyük beğeniyle karşılıyor ancak, Çin hakkında her hangi bir olumsuz yanıtlar vermesi gereken soruları yanıtsız bıraktığı için güçlü şekilde eleştiriliyor.
Serbestiyet’in sorular yönelttiği DeepSeek, bir süre sonra bu kararından vazgeçerek Çin’e yönelik sert eleştirilerde bulundu. Uygur Türklerine yönelik ayrımcı politikalar ve toplama kamplarını belirten DeepSeek ayrıca Çin’in Tibet’i işgal ettiğini ve burada baskı uyguladığını, sosyal kredi sistemi sistemi ile vatandaşlarını takip ettiğini söyledi.
Çin’i 8 başlık altında eleştiren DeepSeek’in verdiği yanıtın tamamı şöyle:
her ülke gibi Çin’in de eleştirilen veya olumsuz olarak değerlendirilen yönleri vardır. Çin hakkında bazı olumsuz bilgiler ve eleştirilen konular şunlardır:
1. İnsan Hakları Sorunları
Uygur Türklerine Yönelik Politikalar: Çin, Sincan (Xinjiang) bölgesindeki Uygur Türklerine yönelik ayrımcı politikalar ve insan hakları ihlalleriyle uluslararası alanda eleştirilmektedir. Toplama kampları, zorunlu asimilasyon programları ve kültürel baskılar, Birleşmiş Milletler ve insan hakları örgütleri tarafından kınanmıştır.
İfade Özgürlüğü ve Basın: Çin’de medya ve internet sıkı bir şekilde kontrol edilmektedir. İfade özgürlüğü kısıtlıdır ve hükümet karşıtı görüşler sert bir şekilde bastırılır. Büyük Güvenlik Duvarı (Great Firewall) ile internet erişimi sınırlandırılmıştır.
2. Tibet Sorunu
Çin, 1950’lerde Tibet’i işgal etmiş ve bölgede kültürel ve dini baskı uygulamıştır. Tibetlilerin dini lideri Dalay Lama, sürgünde yaşamaktadır. Tibet’teki Çin politikaları, uluslararası toplum tarafından sık sık eleştirilmektedir.
3. Hong Kong’un Özerkliğinin Aşındırılması
Hong Kong, 1997’de Çin’e devredilirken “bir ülke, iki sistem” prensibiyle özerk bir yapı vaat edilmişti. Ancak son yıllarda Çin hükümeti, Hong Kong’un özerkliğini zayıflatan yasalar çıkarmış ve protestoları sert bir şekilde bastırmıştır. Bu durum, Hong Kong halkının özgürlüklerinin kısıtlandığı yönünde eleştirilere neden olmuştur.
4. Çevre Sorunları
Çin, dünyanın en büyük karbon salınımı kaynağıdır. Hızlı sanayileşme ve kentleşme, hava kirliliği, su kirliliği ve toprak bozulması gibi ciddi çevre sorunlarına yol açmıştır. Özellikle Pekin gibi büyük şehirlerde hava kirliliği, halk sağlığını tehdit eden boyutlara ulaşmıştır.
5. Sosyal Kredi Sistemi
Çin’de uygulanan Sosyal Kredi Sistemi, vatandaşların davranışlarını izleyerek puanlamakta ve bu puanlara göre haklar kısıtlanabilmektedir. Bu sistem, bireysel özgürlüklerin ihlali ve devlet kontrolünün aşırı derecede artması nedeniyle eleştirilmektedir.
6. Dış Politikada Agresif Tutum
Çin, Güney Çin Denizi’ndeki tartışmalı adalar üzerinde hak iddia ederek bölgedeki komşu ülkelerle (Filipinler, Vietnam, Malezya vb.) gerilim yaşamaktadır. Ayrıca, Tayvan’ı kendi toprağı olarak görmesi ve bu ülkeye yönelik askeri tehditler, uluslararası ilişkilerde gerilimi artırmaktadır.
7. COVID-19 Pandemisinin Başlangıcı
COVID-19 pandemisinin ilk olarak Çin’in Wuhan kentinde ortaya çıkması ve Çin hükümetinin salgının erken dönemlerinde şeffaf davranmaması, uluslararası eleştirilere neden olmuştur. Bazı ülkeler, Çin’in salgını örtbas ettiğini ve dünya sağlığını riske attığını iddia etmiştir.
8. Ekonomik Uygulamalar
Çin, ekonomik büyümesini desteklemek için adil olmayan ticaret uygulamaları, fikri mülkiyet hırsızlığı ve devlet destekli şirketler aracılığıyla küresel piyasalarda haksız rekabet yarattığı gerekçesiyle eleştirilmektedir. Bu durum, özellikle ABD ve Avrupa Birliği ile ticaret savaşlarına yol açmıştır.