Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) istisnasıyla satın alınan araçları elde tutma süresi 5 yıldan 10 yıla çıkarıldı.
Engelliler için satışa sunulan ÖTV muafiyetli araçlara yönelik düzenleme, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın imzası ile Resmî Gazete'de yayımlandı.
Düzenlemeye göre, ÖTV istisnasından faydalanarak alınacak araçlarda en az yüzde 40 yerlilik oranı şartı aranacak. ÖTV istisnasıyla satın alınan araçları elde tutma süresi ise 5 yıldan 10 yıla çıkarıldı.
Kararın, yerli sanayiyi destekleme ve cari açıkla mücadele amacıyla alındığı bildirildi.
Alınan karara ilişkin İLKHA muhabirine açıklamalarda bulunan Mardin Sakatlar Derneği Başkan Yardımcısı Kahraman Özdaş, alınan düzenleme kararını doğru bulmadıklarını dolayısıyla yeniden düzenlemeye gidilmesi çağrısında bulundu.
Özdaş, “Malum olduğu üzere engelli araçlarla ilgili 27 Aralık’ta çıkan kararda engelli bireylerin engelli araçları alabilmeleri için araçların en az yüzde 40’lık bir oranla Türkiye’de üretilmesi şart konulurken bununla beraber daha önce 5 yılda bir olabilen araç değiştirme süresi de 10 yıla çıkarıldı. Sosyal devlet ilkesine bakıldığı zaman şu anda Türkiye’deki ayrıcalıklı olan bir kesimin ayrıcalıklarının elinden alınması gibi görüyoruz. Çünkü bütün dünyada ve bütün sosyal devletlerde engelli bireylerin hakları daha olumlu yönde yapılırken şu anda bizim alabileceğimiz ve bu şartları taşıyan sadece birkaç tane araç var.” dedi.
“Sürenin 5 yıldan 10 yıla çıkarılması kabul edilebilir bir durum değildir”
Engelli bireylere yönelik alınan kararın bir kısıtlama olduğunu ve bu kararı doğru bulmadıklarını ifade eden Özdaş, “Geçen sene Türkiye’de engelli raporu üzerinden alınan 120 ile 140 bin civarında araç var. Türkiye’deki engelli sayısı, Türkiye nüfusuna oranlama yapıldığında yüzde 12 ile 13 arasında bir sayı var. Bu da ortalama 10 milyon insana tekabül ediyor. 10 milyon insandan 120-140 bin kişi araç aldığında her 10 engelli bireyden sadece bir tanesi araç alabiliyor. 10 taneden bir tanesinin aldığı araçlarda ve resmi gazetede yayımlanan karardan sonra alabileceğimiz araçların yüzde 80’inde tekerlekli sandalyeyi bile aracın bagajına koyamıyoruz. Dolayısıyla bu şekilde yapılan kısıtlamayı dernek olarak doğru bulmuyoruz. Sürenin 5 yıldan 10 yıla çıkarılması gene kabul edilebilir bir durum değildir.” şeklinde aktardı.
“Alınan karar, yeniden gözden geçirilmeli”
Yetkililere taleplerini ileten Özdaş, “Türkiye şartlarında engelli araçlarını değiştirebilme süresi 5 yıl olduğu süreçte araçları sanayiye bile götürmeden rahat bir şekilde kullanabiliyorken 10 yıla çıkarıldığı zaman araçlara büyük masraflar harcanacak. Türkiye’de bize sunulan listedeki araçların büyük bir kısmı 5 yıldan sonra haliyle sanayiye çok gidip gelmek durumunda kalacak. Dolayısıyla yetkililere talebimiz, bu çıkan kanunun yeniden gözden geçirilmesidir.
Bu karardan en kısa zamanda geri adım atılmasını, yeni bir düzeltmenin yapılmasını bekliyoruz. Gün geçtikçe engelli bireylerin araç alması daha da zorlaşıyor. Toplumda pozitif ayrıcalık tanınan insanlara bu pozitif ayrımcılığın devam etmesini istiyoruz. Bizler hizmetlerimizin kesilmesi değil, daha da yaşanabilir hale getirilmesini talep ediyoruz.” ifadelerini kullandı.
Özdaş, haksız şekillerde rapor alan insanların araç alamaması için denetimlerin arttırılması gerektiğini belirterek, “Engelli olmayan birinin farklı bir şekilde aldığı bir rapordan ya da aldığı bir araçtan dolayı hak sahibi bireyin de araç alma durumunu engellediğinde haksızlık meydana gelir ve kul hakkı söz konusu olur. Dolayısıyla bu tür durumlara karşı daha sıkı denetimler yapılmalı ve daha güçlü caydırıcı cezalar olmalıdır. Aksi takdirde engelli insanlarımızın da bu şekilde mağdur olacağını belirtiyor denetimlerin çoğaltılmasını istiyoruz.” şeklinde kaydetti. (İLKHA)
