10121,8%1,24
35,74% 0,05
37,33% 0,10
3176,86% 0,04
5061,02% 0,00
'Gezi Parkı' soruşturması: Tutuklanan Ayşe Barım'ın ifadesi ortaya çıktı
Ayşe Barım, savcılıktaki ifadesinde, 2002'de sahibi olduğu menajerlik şirketini kurduğunu, aylık gelirinin 300 bin lira olduğunu belirtti.
Gezi Parkı eylemlerinin başlangıcında, konuyla ilgili Mayıs 2013'te kimsenin kendisini aramadığını öne süren Barım, Muhteşem Yüzyıl isimli dizide oynayan, beraber çalıştıkları bazı oyuncularla Gezi Parkı'ndaki eylemlerin başlangıcında buraya gittiklerini aktardı.
Barım, "Tam hatırlayamamakla birlikte onlardan birinin arayarak, setten çıkarak Gezi Parkı'na gideceğini, 'Çocuklar ne yapıyor diye bakmak istiyoruz.' dediğini hatırlıyorum. Ben de bireysel olarak kendim gittim, oyunculara eşlik etmek üzere buluştum." beyanında bulundu.
Barım, Gezi Parkı'na hatırladığı kadarıyla 1 ya da 2 kez gittiğini, buradaki eylemlerde rol oynayan kurum ve kuruluşlarla, topluluk veya oluşumla resmi veya gayri resmi ilişkisinin bulunmadığını, oyuncularından kimseyi buralara yönlendirmediğini savundu.
Hakkında çıkan "Evimde hepsinin kaseti var, siz rahat olun. Gezi'de ne yaptıysam şimdi daha iyisini yapacağım, elleri mahkum" şeklindeki haberleri iftira olarak nitelendiren Barım, "Gezi Parkı döneminde, benim yakın çevrem beni çok iyi tanır ve bilir. Ben yakın olduğum, ortak iş yaptığım sanatçılarla hiçbir zaman meydana çıkıp beyanat vermedim. Onlara da böyle bir açıklama yapma hususunda herhangi bir yönlendirme ve telkinim asla olmadı. Bahse konu sanatçılara benim talimat vermem gibi bir durum söz konusu olamaz." savunmasını yaptı.
Ayşe Barım, Gezi Parkı'nda oyuncuların şiir okuduğu görüntülere ilişkin, bildiri, şiir ve yazıların kim tarafından yazıldığını ve bu yazıların oraya nasıl getirildiğini bilmediğini söyledi.
Birlikte çalıştığı oyunculardan kimsenin kendisine "Gezi Parkı'na gidelim." şeklinde yönlendirme yapmadığını öne süren Barım, Mehmet Ali Alabora ile ilgili görüşmelerinin sorulması üzerine şunları kaydetti:
"Onunla (Mehmet Ali Alabora) o dönem Oyuncular Sendikası Başkanı olması nedeniyle, oyuncularla yakın temas içerisinde olduğundan görüşürdüm. Alabora'nın o dönem sosyal medyada hedef haline geldiğini hatırlıyorum, bu tape içeriğindeki metin için kendisiyle görüşmüşümdür. Başkaca irtibatıma bakıldığında kendisi ile görüşmem hiç yoktur. Birlikte çalıştığım oyuncularımın başlarına bu süreçte provokatif bir eylem gelmesinden endişe duymamdan ve Mehmet Ali'nin Oyuncular Sendikası Başkanı olması sebebiyle aramışımdır."
Barım, Osman Kavala'yla olan tanışıklıklarının ise bir filmin galasıyla ilgili bina kullanımı konusu hakkında olduğunu öne sürdü.
#HelpTurkey isimli paylaşımların kendisiyle ilgisinin olamayacağını, oyuncularına yönlendirme yapmadığını kaydeden Barım, bilgisayarında ele geçirilen "Occupy Gezi Kadın" isimli görseli birisinin kendisine göndermiş olabileceğini, bu resimdeki kişiyi Bergüzar Korel'e benzetmiş olduğu için sakladığını savundu.
İfadesinin devamında oyuncuları korumakla yükümlü olduğunu aktaran Barım, bildiriye ilişkin görüşünün yayınlanmaması yönünde olduğunu, bildirinin kim tarafından hazırlandığını bilmediğini iddia etti.
Ayşe Barım hakkındaki nöbetçi sulh ceza hakimliğinin karar yazısında, şüphelinin üzerine atılı suçun vasfı, fezleke içeriği, HTS kayıtları, sevk yazısında soruşturmanın geniş çaplı devam ettiği ve delillerin toplanma aşamasında olduğunun belirtilmesi dikkate alındığında, Barım hakkında somut delillere dayalı kuvvetli suç şüphesinin bulunduğu belirtildi.
Barım'ın üzerine atılı suçun katalog suçlardan olması nedeniyle tutuklama sebebinin var kabul edilebileceği bildirilen kararda, şüpheliye isnat edilen suç için kanunda öngörülen ceza miktarı ile suçun konusu ve ağırlığı dikkate alındığında, adli kontrol hükümlerinin yetersiz kalacağı kanaatine varıldığı aktarıldı.
Kararda, şüpheli Barım'ın İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının talebi doğrultusunda tutuklanmasına karar verildiği bildirildi.
Barım'ın avukatı Okan Bektaşoğlu, müvekkilinin serbest bırakılmasını istediği savunmasında, "Organize şubenin yürüttüğü soruşturmada bu şekilde iltisaklı olan kişilerin huzurdaki müvekkile eklendiği kanaatindeyiz" dedi.
Bektaşoğlu'nun sorgu tutanağına da geçen savunmasında şu ifadeler yer aldı:
"HTS kayıtlarından FETÖ/PDY terör örgütü ile iltisakı olan personelle irtibat kurmuşsun denmiştir ve en sonunda da DHKPC ile ilgili soruları da müvekkil cevaplamıştır. Burası olmazsa burası var, orası olmazsa şurası da var... Organize şubenin yürüttüğü soruşturmada bu şekilde iltisaklı olan kişilerin huzurdaki müvekkile eklendiği kanaatindeyiz. Hakimliğimiz aksi kanaatte olacaksa lehine olacak hükümler uygulanarak serbest bırakılmasını talep ediyorum."