Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın yaptığı açıklamaya göre Türkiye'de 1 milyon 39 bin kişi görme engelli. Görme engelleri nedeniyle toplumsal yaşamda birçok sıkıntı ile karşı karşıya kalabilen görme engelliler, özellikle büyükşehirlerde daha da ciddi problemler yaşayabiliyor.
7-14 Aralık Beyaz Baston Görme Engellileri Haftası kapsamında yaşadıkları sorunlarla ilgili İLKHA muhabirine konuşan Anadolu Engellileri Birleştirme Derneği İstanbul Şube Başkan Yardımcısı Mehmet Börekçi, "Görme engelli olduğumuz için doğal olarak erişilebilirlik noktasında sıkıntılar yaşıyoruz. Yollarda bir kısım rehber yol bulunmadığı zaman zorluk yaşıyoruz. Bir kamu kurumuna gittiğimiz zaman orada yönlendirici personel veya tabelalar bulunmadığı zaman sorunlar yaşıyoruz. Toplu taşıma araçları kullanırken, araçlardaki anons sistemleri çalışmadığında sıkıntılar yaşıyoruz. Bir kısım araçlarda otobüs durağında beklediğimizde anons sistemi çalışıyor, birçoğunda çalışmıyor. Doğal olarak duraktakilerden yardım talep ediyoruz. Bazı vatandaşlar duyarlıyken bazıları duyarlı olamayabiliyor ve bizi unutabiliyor. Biz de ona güvenip bekliyoruz. Zaten saatte bir araba geliyor. Onu da kaçırdığımız zaman bize büyük bir sıkıntı oluyor. Bu konuda olabildiğince toplumda bu yaşanan sorunları gündeme getirmemize rağmen istediğimiz karşılığı göremiyoruz. Ancak mücadele etmeye devam edeceğiz." dedi.
"Engel durumuna göre yardım edilmeli"
Toplumdaki insanların samimiyetinden, yardımsever olduklarından şüphe duymadıklarını ancak engelli bireylere nasıl yardım edecekleri konusunda yeteri kadar bilgiye sahip olmadıkları için yardım edeceğine işi daha da zora sokabildiklerini hatırlatan Börekçi, "Mesela bize yardımcı olmak istiyor. Yardımcı olurken, bir yerde başka bir yere götürürken karga tulumba götürmeye çalışıyor. Böylece istemeden bizi biraz daha rencide etmiş oluyor. İnsanlarımız iyi niyetli ve yardımcı olmak istiyorlar ancak bilinçli değiller. Bunun için bilinçlendirme çalışmaları yapılıyor. Hatta Büyükşehir Belediyesi'nde bir proje kapsamında bu eğitimler okullarda veriliyor. Orada engellilerin engel durumuna göre onlara nasıl yaklaşılabileceği anlatılıyor. Engelliye nasıl yardım edileceğine ilişkin bilgilendirici sunumlar yapılıyor. Biz de bu anlamda destek olmaya çalışıyoruz. Bu konuda dernek olarak belediye çalışanlarına birkaç kez eğitim verdik, sunum yaptık. Her engel grubunun kendine göre özel durumları var. Bunları bilip ona göre yardım edilmeli." diye konuştu.
"Engelli olmayan bireyler sahip olduğu nimetin şükrünü eda etmeli"
Bedensel bir engeli olmayanların engelli bireyleri gördüklerinde bunun kendileri için bir şükür vesilesi olması gerektiğini aktaran Börekçi, "Engelsiz olmak şükür vesilesi olmalı. Engelsiz olmanın verilenin büyük bir nimet olduğunun farkına varılarak herkesin bu anlamda hayatını idame ettirmesi için de bir örnek teşkil etmeli. İnancımızda, her şeyin bir zekâtı olduğu gibi sağlığın da bir zekatının olduğu bilinmeli. Kişide bunun şükrünü eda edebilecek kapasite varsa zaten o kişi aynı zamanda empati de yapar. Empati yapan bireyler toplum için çok faydalı olurlar." şeklinde konuştu.
"Emekli maaşı ile geçinemiyoruz"
Doğuştan görme engelli olan Niyazi Arıtürk ise kendileri için yapılan sarı çizgilere park edilen araçlardan, kurulan tezgahlardan rahatsız olduğunu ifade etti.
Mevcut ekonomik şartlar sebebiyle geçinemediklerini de dile getiren Arıtürk, "Emeklilere fazla zam yapılmadı. Binamız yıkıldı, daha yenisi yapılmadı. Kirada oturuyorum ve 10 bin lira kira veriyorum. Emekli maaşı yetmiyor, geçinemiyoruz." dedi. (İLKHA)
