2024-2025 öğretim yılının birinci döneminin tamamlanmasına sayılı günler kala 4 aylık eğitim maratonundan sonra alacakları karne notları, ailelerin tutumu ve geçirilecek sömestr tatilinin verimli geçirilmesi konularında öneri ve tavsiyelerini paylaşan İdeal Eğitim Vakfı Başkan Yardımcısı Fatih Taş, 15 ayı aşkın süredir tüm eğitim hakları ellerinden alınan Gazzeli öğrencilerin durumuna değinerek yaşanan katliam ve soykırımlarla ilgili çocuklarda da bir bilinç oluşturulması gerektiğine vurgu yaptı.
Yarı yıl döneminin kendi içerisinde birtakım değerlendirmelere tabi olması gerektiğini belirten Taş, "Bir eğitim öğretim yılının sonuna daha geldik. Nihayetinde milyonlarca öğrenci, öğretmen ve veliler bu sürecin bir parçasıdır. Özellikle eğitim açısından düşünürsek öğrenciler ve öğretmenler 4 aylık yoğun bir tempoyla çalıştılar. 4 ayın sonunda bir sınav maratonu geçirdiler. Şunu bilmemiz gerekir ki sınavlar tek başına öğrencileri değerlendiren bir ölçek değildir ama tabi ki nihayetinde ortaya konulan bir ürün ve o ürünün sonucunun da alınması gerekiyor. Bu minvalde düşündüğümüzde sınavlar da alınan notlar da değerlidir. Ailelerde özellikle sınavları tek başına bir ölçüt alarak öğrenciyi değerlendirme düşüncesinde olmamalarını istiyoruz. Her öğrenci kendi davranışları ve karakteri içerisinde özel olduğu çerçevesinde düşünmemiz gerekir." dedi.
Fatih Taş
"Çocuklarımızı farklı sosyal alanlarda da desteklememiz gerekiyor"
Yarıyıl tatilinin verimli değerlendirilmesi hususunda öneri ve tavsiyelerini paylaşan Taş, "Yarıyıl tatili başlayacak, öğrenciler biraz nefeslenecek, okulların yoğun temposu biraz düşecek. Bu süreçte öğrenci, veli, akraba ve akranlar bir yoğun etkileşime gidecekler. Nihayetinde okul olmadığı zamanlarda çocuk evde olacak, anne-babayla kalacak, sokağa çıkıp oyun oynayacak veya akraba ziyaretinde olacak. Bu süreci de iyi değerlendirmemiz gerekiyor." ifadelerini kullandı.
Taş, "Özellikle İdeal Eğitim Vakfı olarak velilerimize tavsiyemiz bu 15 günlük süre bir tatil veya boş verme havasında olmasın. Elbette ki çocuk dinlensin, okulun yoğun atmosferinden uzaklaşsın ama çocuklarımızı farklı sosyal alanlarda da desteklememiz gerekiyor. Bu kitap okuma olabilir, sinema izleme veya akraba ve eş-dost ziyareti olabilir. Babalar çocukları şehirlerin dini sembolleri olan camilere götürüp vakit geçirebilirler. Çocukta da bu tarz gezintiler hafızalarına kazınır. Yapılacak bu sosyal ve sportif etkinliklerle öğrenci gününü hem bir tatil havasında geçirmiş olur hem derslerin yoğunluğundan kurtulmuş olur hem de bu şekilde verimli bir zaman geçirmiş olur." şeklinde konuştu.
"Çocuklarımıza yaşanan bu zulüm ve vahşeti anlatmalıyız"
"Filistin'i eğitim açısından değerlendirdiğimizde dünyanın bütün hâkim güçlerinin utanması gereken bir süreç yaşıyoruz." diyerek Gazze'de yaşananlara da dikkat çeken Taş, şu ifadelere yer verdi:
"Bir millet soykırımdan geçiriliyor. Hiçbir ahlak ve kural tanımadan yapılan bir saldırı söz konusu. İşi eğitim boyutuyla konuştuğumuzda 12 binden fazla çocuğun bir yıl içerisinde ağır bombardımanlarla şehid edilmesi, yaşam haklarının ellerinden alınması, kalanlarında yine herhangi bir şekilde eğitim süreçlerine dahil olamaması, sivil yerleşim yerlerinden kaçıp dokunulmaz olan cami ve okulların bombalanması insanlık tarihi açısından büyük bir utanç sayılıyor."
Taş, "Bu hafızamızı güçlü tutmamız, çocuklarımıza da yaşanan bu vahşeti ve zulmü anlatmamız lazım. Bu konuyla ilgili düzenlenen sunum, seminer ve çeşitli etkinlikler düzenlenebilir. Çocuklarımızı da sürece dahil edip hafıza oluşturmamız gerekir. Hem israilin vahşeti hem Gazze'nin mazlumiyeti hem de de oradaki akranlarının neler yaşadığını çocuklara aktarmalıyız." diye belirtti.
"Çocuklarımızı Filistin gerçeği bir hafızayla yetiştirmek gerekir"
Gazze'de yaşanan katliam ve soykırım görüntülerinin çocuklara izletilmesi durumunu psikolojik yönüyle ele alan Taş, "Belki çocuklara dehşet görüntüleri izletmememiz gerekir, yetişkinlerin bile kaldıramayacağı bazı görüntülerle yüz yüze bırakmamak gerekir ama var olan bu gerçekliği de onlara bir şekilde anımsatmak, iyi bir hafızayla yetiştirmek gerekir. Çocuklarımızda en azından insan hakları nedir? Müslümanların dayanışması nedir? israil denen bir terör şebekesi var. Emperyalistlerin uyguladığı vahşetleri hafızasına alması ve ona göre bir pozisyon almaları gerekir. Bu minvalde Gazze'de şehid düşen çocuklarımızı bir kez daha rahmetle yad ediyoruz. Yaşam hakları ellerinden alınan bu çocuklarımız için Allah'ın onları cennetle mükafatlandırması yönünde dua ediyoruz. Kalanlar için de ileriki hayatları daha hayırlı ve güzel günler olur diye temenni ediyoruz." dedi. (İLKHA)
