Tarih: 24.12.2024 15:41

İtirazlar yükseliyor!

Facebook Twitter Linked-in

Çağdaş Gazeteciler Derneği, basına yönelik baskılara karşı çıksa da bazen "meşru sınırlar" tartışmasına da konu olabiliyor. Nazım Daştan olayında da buna benzer bir tartışma yaşandı.

Çağdaş Gazeteciler Derneği aslında PKK kaydı bulunan Nazım Daştan’a doğrudan sahip çıkmıyor. ÇGD’nin yapmaya çalıştığı şey, etkin soruşturma yürütülmesi için çağrı yapan STK’lar hakkında açılan soruşturmalara tepki göstermek…

Ancak yine de ÇGD son dönemdeki açıklamalarıyla tepki topluyor. Özlem Gürses ve Nevşin Mengü gibi isimlerin savunulmasına kimse itiraz etmiyor. İkisi de mesleklerini icra ederken soruşturmalarla, tutuklama riskleriyle yüzleşti. Buna karşı çıkmak elbette normal. Ancak Suriye’de PKK mevzilerinden Türkiye’ye tehditler savuran ve ülkeye “işgalci” diyen Nazım Daştan gibi bir PKK mensubu için yapılan açıklama tartışma başlattı.

 

ÇGD, basın özgürlüğüne karşı her türlü baskıya itiraz etmeyi önemsediğini vurguluyor. Bu tavır, gazetecilerin bağımsızlığı için değerli. Ancak gerçek anlamda gazetecilikle terör faaliyetini ayırmak zorundayız. Açıklamada, “bombardımanda ölen gazeteciler” ifadesiyle Nazım Daştan’ın durumuna atıf yapıldı. Oysa Daştan, PKK’nın silahlı unsurlarıyla iç içe görünürken Türkiye’yi suçlayan söylemler kullanıyordu. 

 

Gazeteciler, gerçekleri ortaya çıkarmayı amaçlar. Eleştirel düşünce, siyasi baskılara direnme ve halkın haber alma hakkını savunma, mesleğin temel ilkeleri arasında yer alır. Ancak terör örgütlerinin propagandasını yapmak veya terör odaklarıyla iş birliği içinde olmak, gazetecilikle aynı düzlemde düşünülemez.

Çağdaş Gazeteciler Derneği, basına yönelik baskılara karşı çıkarken meşru sınırları korumalı. Eleştiri ve itirazlar, mesleğin ana omurgasıdır.


 




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —