10366,2%-0,04
40,35% 0,24
46,92% 0,49
4349,52% 0,54
6958,85% 0,87
Milli Savunma Bakanlığı, haftalık basın bilgilendirme toplantısında gündeme dair önemli başlıklar paylaştı. Bakanlık kaynaklarının verdiği detaylı yanıtlarda, hava savunmasından NATO yükümlülüklerine, İran-İsrail geriliminden Suriye’deki son gelişmelere kadar geniş bir yelpazede açıklamalar yer aldı.
Milli Savunma Bakanlığı kaynakları, hava savunmasına yönelik stratejik yatırımların süreceğini belirterek, Türkiye genelinde entegre bir katmanlı hava savunma sisteminin kurulmasının planlandığını açıkladı. Açıklamada, “Öncelikli olarak hava savunma sistemimize yatırım yaparak katmanlı yapıyı tüm ülkeye yaymayı hedefliyoruz” denildi.
Bu kapsamda, yalnızca hava savunması değil; hipersonik, balistik ve seyir füzeleri, insansız sistemler, yeni nesil savaş gemileri, tanklar ve uçak gemilerine de yatırımın artırılacağı ifade edildi. Bakanlık, Türkiye’nin savunma kabiliyetlerini çağın gereklerine uygun biçimde geliştirme konusunda kararlı olduğunu vurguladı.
Bakanlık kaynakları, NATO zirvesi sonrasında gündeme gelen savunma harcamalarına dair taahhütlerin sorulması üzerine, Türkiye'nin hali hazırda NATO’nun yüzde 2’lik savunma harcaması kriterinin üzerinde bir seviyede olduğunu belirtti.
“Türkiye, NATO’nun en büyük ikinci ordusuna sahip bir müttefik olarak harekât ve misyonlara kuvvet katkısı sağlayan ilk beş ülke arasında yer almaktadır” denilen açıklamada, İttifak’a tahsis edilen kabiliyet hedeflerinin tamamının karşılandığı bilgisi verildi. Aynı zamanda savunma bütçesinin artırıldığı, Ar-Ge yatırımlarının sürdüğü ve NATO’nun 3. maddesi gereği Türk Silahlı Kuvvetlerinin her daim göreve hazır tutulduğu da kaydedildi.
NATO Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi kapsamında Hollanda’nın Lahey kentinde imzalanan niyet beyanına ilişkin soruları da yanıtlayan kaynaklar, iki ülke savunma bakanlarının karşılıklı ziyaretleri artırma ve ortak askeri politika görüşmeleri yürütme konusunda mutabık kaldığını duyurdu. Bu çerçevede, NATO çatısı altında iş birliğinin genişlemesi bekleniyor.
İran ve İsrail arasında yaşanan ve zaman zaman ABD’yi de içine alan çatışmalara ilişkin değerlendirmede bulunan Milli Savunma Bakanlığı, bölgedeki gerilimin barış ve istikrarı ciddi biçimde tehdit ettiğine işaret etti.
Açıklamada, “Nükleer tesislerin hedef alınması ve buna bağlı gelişebilecek olası sızıntılar, tüm bölge için hayati risk taşımaktadır” denildi. Türkiye'nin, egemenlik haklarına saygı ve uluslararası hukuk ilkeleri çerçevesinde tüm taraflarla diyalog kanallarını açık tuttuğu belirtilerek, diplomatik çözüm çağrısı yinelendi.
22 Haziran’da Suriye’nin başkenti Şam’daki Mar İlyas Kilisesi’ne DEAŞ tarafından düzenlenen terör saldırısı hakkında da açıklama yapan Bakanlık, saldırıyı en sert biçimde kınadı.
Bu saldırının yalnızca Suriye halkını değil, tüm insanlığı hedef aldığı ifade edilirken, “DEAŞ ile mücadele için kurulacak harekât merkezinde görev yapacak personelimiz daha önce Suriye’ye gönderilmişti. Terörle mücadelede bölgesel iş birliğine tam destek vermeyi sürdürüyoruz” denildi. Türkiye’nin, Suriye halkının yanında olduğu ve toplumsal barışa zarar vermek isteyenlere karşı mücadele edeceği vurgulandı.
Terör örgütü PKK’nın silah bırakma süreciyle ilgili bir soru üzerine yapılan açıklamada ise sürecin devletin ilgili kurumlarınca dikkatle yönetildiği belirtildi. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin sürecin güvenli şekilde tamamlanması için gereken her türlü önlemi aldığı ve almaya devam edeceği ifade edildi.
Son dönemdeki açıklamalarla birlikte Türkiye’nin savunma politikalarının yalnızca iç güvenlikle sınırlı kalmadığı, aynı zamanda bölgesel ve küresel istikrarı da odağına aldığı net bir biçimde görülüyor. Gerek NATO yükümlülüklerinin eksiksiz yerine getirilmesi, gerekse Ortadoğu’daki gelişmelerde yapıcı bir diplomasi sürdürülmesi, bu kapsamlı yaklaşımın bir göstergesi olarak öne çıkıyor.
Milli Savunma Bakanlığı’nın verdiği mesajlar, Türkiye’nin hem kendi güvenliğini sağlamlaştırmak hem de uluslararası sorumluluklarını yerine getirmek konusundaki kararlılığını bir kez daha ortaya koydu.