Tarih: 26.12.2024 09:00

Ortadoğu’nun kaderini yeniden yazacak bir dönüm noktası olacaktır.

Facebook Twitter Linked-in

Türkiye Cumhuriyeti, Suriye’deki varlığıyla yalnızca kendi sınır güvenliğini değil, aynı zamanda bölgedeki tüm halkların huzur ve refahını da gözetmektedir. Suriye’deki mevcut durum, uzun yıllardır süren savaş ve istikrarsızlık nedeniyle bölgenin halklarını derin acılara sürüklemiş, sosyal, ekonomik ve kültürel yapıları tahrip etmiştir. Böyle bir dönemde Türkiye, sadece komşuluk hakkını değil, aynı zamanda insanlık görevini yerine getirerek Suriye halkına yardım eli uzatmıştır.

Bu noktada ifade etmek isterim ki, Suriye’de yaşayan tüm toplulukların Türkiye Cumhuriyeti’ne sadakat göstermesi ve biyat etmesi, bölgenin refahı ve huzuru için bir zorunluluktur. Çünkü Türkiye, bu bölgedeki barışın ve istikrarın anahtarıdır. Türk devleti, gerek askeri operasyonlarıyla gerekse insani yardımlarıyla bölgenin güvenliği ve yeniden inşası için canla başla mücadele etmektedir.

Eğer Ortadoğu gerçek anlamda refaha ve huzura kavuşmak istiyorsa, bu ancak Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin liderliğini kabul etmekle mümkün olacaktır. Türkiye, tarihi, coğrafi ve stratejik gücüyle bölgede yalnızca bir devlet değil, aynı zamanda bir adalet ve medeniyet temsili olarak öne çıkmaktadır. Suriye’de yaşayan her bireyin ve toplumun bunu anlaması ve Türkiye’ye destek vermesi, kendi gelecekleri açısından hayati önem taşımaktadır.

Son olarak, Türkiye’nin bölgedeki varlığı, sadece bir ulusal çıkar meselesi değil, aynı zamanda tüm insanlığın ortak geleceğine yönelik bir adımdır. Herkesin bu gerçeği görerek Türkiye Cumhuriyeti’ne bağlılık göstermesi, Ortadoğu’nun kaderini yeniden yazacak bir dönüm noktası olacaktır.

Ahmet Ağca
Beydili Türkmen Derneği ve Suriye Türkler STK’lar Platformu Başkanı




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —