Bugün, 14 Aralık 2025 Pazar
  • BIST 100

    14155,46%0,76
  • DOLAR

    42,69% 0,23
  • EURO

    50,15% 0,06
  • GRAM ALTIN

    5897,70% 0,71
  • Ç. ALTIN

    9533,17% 2,62

Psikolog Sayar: Boşanmaların temel sebebi iletişim kopukluğu

Ekonomik sıkıntılar, bireysel beklentiler ve iletişim kopukluklarının boşanmanın başlıca sebepleri arasında yer aldığını söyleyen Psikolojik Danışman Sinan Sayar, çiftlerin artık sorun çözmek yerine, ayrılığı daha kolay bir çıkış olarak gördüğünü belirtt

GENEL 17.04.2025 14:05:26 0
Psikolog Sayar: Boşanmaların temel sebebi iletişim kopukluğu

Kadınların ekonomik özgürlük kazandıkça evliliklerde emek verme eğiliminin azaldığını belirten Psikolojik Danışman Sinan Sayar, küçük sorunların büyütülmeden çözülmesi gerektiğine dikkat çekti.

Uzman Psikolog Sayar, günümüzde boşanma oranlarının artmasının temelinde bireysel beklentiler, toplumsal yapıdaki değişim ve iletişim kopukluğu olduğunu belirterek, Ekonomik sıkıntılar, bireysel farkındalıkların artması ve gerçekçi olmayan beklentilerin de boşanmayı tercih hâline getirdiğini dile getirdi.

Ekonomik sıkıntılar, sosyal medyanın etkisiyle birleştiğinde kişilerin gerçeklikten uzaklaştığını belirten Sayar, sosyal medyada görülen hayatı kendi evliliklerinde göremeyen kişilerin eşlerini suçlamaya başladığını ve bu sebeple boşanmaların arttığına dikkat çekti.

“Sosyal medyanın boşanmalara etkisi var”

Artık insanların daha bilinçli olduğunu söyleyen Sayar, "Daha bağımsız bir o kadar da aslında yalnız. Kadınlar ekonomik özgürlük kazandıkça mutsuz evlilikler içinde kalmak istemiyorlar. Aslında bu da temel bir yapı, temel bir neden. Bunun haricinde de hem ekonomik sıkıntıların hem bireysel farkındalıkların hem de gerçekçi olmayan beklentilerin artması, insanlarda boşanmayı bir tercih olarak görmelerine neden oluyor. Aslında bunları temel sebep olarak sayabiliriz. Sosyal medyanın da tabii ki boşanmalara etkisi var. Az önce bahsettiğim o gerçekçi olmayan beklentilerin temel sebebi sosyal medya. Şöyle oluyor: Genelde çiftlerimizden birisi, sosyal medyada bildiğiniz üzere ‘influencer’ dediğimiz insanlar ve çiftler oluyor. Ve onların birbirleriyle olan ilişkileri aslında gerçekçi olmayan ilişkilerdir. Yaptıkları şeyler, birbirlerine olan iletişimleri; yani çok daha ‘pollyanna’ dediğimiz, çok böyle hayalperest bir ilişki olduğu için bunu gören erkek veya kadın fark etmez, böyle bir yaşam istiyor karşısındaki eşinden. Ama ne yazık ki dediğim gibi bunlar gerçekçi olmadıkları için, bu sefer de bunun üzerinden şikayetler başlıyor. Kişi, elde edemediğinde çok söylemeye başlıyor 'sen neden bunu yapmıyorsun? Bak bunlar şunu yapıyor, buraya gittiler, şunu aldılar, biz neden yapmıyoruz' gibi.” dedi.

“İşin içine ekonomi girince soluk mahkemede alınıyor”

Emek verilmeden kopan ilişkilerin olduğunu söyleyen Sayar, “Tabii buna ilk olarak bunların varoluşu, diğer şeylerin çıkmasını da tetikliyor. Mesela ekonomik zorluklar sizi nasıl etkiliyor? Sosyal medyada veya Instagram’da, Twitter’da takip ettiğiniz hesapların genelde zaten bunlar gösteriş olduğu için, ekonomiye çok fazla ihtiyacı olmayan kişi veya mekanlar tarafından desteklenen insanlar olduğu için onlar için çok fazla bir sorun değil bu hayatı yaşamak. Ama gerçek hayatta bizler için sorun. Kişiler de bu gerçekçilik algısını yitirdiği için, bir zamandan sonra ‘onlar yapabiliyor ama sen yapmıyorsun’ demeye başlıyor. Ekonomik zorluklar da bunun içine eklenince, ne yazık ki çiftler sonunda yine soluğu mahkemelerde alıyorlar ve boşanma isteklerini beyan ediyorlar. Aslında şöyle, günümüzde artık bence çiftlerin evlenmeden önce yani devletimizin başlattığı bir program vardı. Evlenecek kişilerin evlenmeden önce psikolojik danışmalar almalarını, aile terapistlerine gitmelerini ve bu kararı alırken, kişi karşıdaki kişiyle evlenme noktasına girince bir adım atacaksa eğer, karşıdaki kişiden beklentilerini, isteklerini, taleplerini çok net bir şekilde söylemeli. Ve karşı taraf da kadın veya erkek fark etmez, bu beklentilere ve taleplere gerçekçi açıklamalar yapmalı. Çünkü eskiden olduğu gibi evlilikler ne yazık ki çok da sürdürülebilir olmuyor. Bunun nedeni ise, eskiden beklentiler bu kadar fazla değil, talepler bu kadar fazla değildi. Ama artık beklentiler ve talepler arttığı için, kişiler artık evlilik kurumuna yapabileceği, edebileceği hayallerin olduğunu, yaşamak istediği bir hayatı gibi bu beklentilerle geliyorlar. Bunlar da gerçekleşmediği zaman, yine soluğu mahkemelerde alıyorlar.” İfadelerini kullandı

“Boşanmak değil, evliliğe emek vermemek sorun”

Çiftlerin iletişim yollarını çok açık tutması gerektiğini ve bunlar açık tutulmadığı takdirde, boşanma sürecine girilmiş olduğunu belirten Sayar, “Bunun yaşanmaması için, kişinin daha öncesinde belki bir evlilik eğitimi alması, nasıl yaşanması gerektiğini, nasıl uzun ilişki yürütebileceğini, tartışmalar ve kavgalar sırasında nasıl davranabileceğini öğrenmesi gerekiyor. Bunların da temeline baktığımızda, en büyük sorun iletişim kopukluğu. İletişim kopukluğunda şöyle bir şey yaşıyoruz: kadın ve erkek (bu bizim çok çok karşılaştığımız bir senaryo) duygularını bastırdığı zaman, o sorunlarını ve duygularını konuşmadıkça, bu sefer içe atmaya başlıyor. Bu içe atmalar, bir zamandan sonra depresif durumu çok fazla tetiklemeye başlıyor. Depresif durum tetiklenince, hayattan zevk almamaya, keyif almamaya, çok daha mutsuz bir yaşam sürmeye başlanıyor. Ne yazık ki şarkılarda dinlediğimiz gibi depresyondayım, bir anlık, birden çıktım gibi bir şey değil depresyon. Zaten bu süreçte en çok etkilenen kişiler çocuklardır. Durumu şöyle izah edecek olursak; boşanmanın kendisi değil mesele, çatışmalarla geçen o sürecin içinde çocuğun olduğu ortam aslında. Yani kavgaların, çatışmaların çok yaşandığı bir evde bu işin sonu zaten boşanmaya gidecek, bunu biliyoruz. Ama oradaki o suçsuz diyebileceğimiz çocuk, çok daha travmatik olayların yaşanabileceği bir ortamda hayatını sürdürmeye devam ediyor. Kavgalar, çatışmalar, psikolojik şiddetin çok fazla olduğu, bağırış çağırışın çok fazla olduğu bir ortamda büyüyen çocuğun, zaten ilerleyen zamanlarda anne-baba kavramı üzerinden nasıl bir aile kurması gerektiğini nasıl öğrenebilecek? Mesela çocuk burada çok büyük kırılmalar yaşıyor.” diye konuştu.

“Ekonomiye giren kadınlar emek vermek zorunda hissetmiyor”

Kadınların ekonomik güce sahip olmasıyla beraber boşanmaların sayısının arttığını dile getiren Sayar, “İstatistik olarak baktığımızda, Türkiye İstatistik Kurumu da zaten bunu paylaşıyor: Boşanmış olan çiftlerin çocuklarında da boşanmaya yatkınlık ne yazık ki var. Sonra çocuk diyor ki: Zaten benim annem babam da boşanmışlardı. Yani boşanma kelimesi çok kötü bir durum çünkü boşanma durumu gerçekleşti ama siz boşanmadan önce ilişkiye değer vermiyorsunuz, ilişkiyi büyütmüyorsunuz. Buradan şuna da girebiliriz aslında: Yıl itibariyle kadınların ekonomik gücünü kazanması yani kazanılması aslında hiçbir şey. Evet, kadınlar da ekonomiye girsin, alışsınlar, kazansınlar. Ama bu süreç aslında bize bunu da getirdi: Kadınlar kendilerini evliliğe emek vermek zorunda hissetmiyorlar. Bu emek vermemek de bizi şuna getiriyor: Kadınlar zorlandığı noktada ‘ben zaten kendi paramı kazanabiliyorum, bu evliliği çok fazla sürdürmeye gerek yok’ deyip kesip atıyorlar. Bakın, bir evliliğin içinde şiddet varsa, zaten boşanmalı bu arada. Hiçbir şekilde kabul edilemez. Psikolojik bir şiddet yoksa, bağırma çağırma yoksa, ufak tefek sorunlar bahane edilip, çok daha büyük hale getirilip, o çok severek, çok hayaller kurarak, çok rüyalar görerek kurduğunuz aileyi bozmak çok da makul bir şey değil aslında. Ama dediğim gibi işte kadınların gücü eline alması, ekonomik rahatlığı üstlenmesi, aslında istatistik olarak burada ortada: Ne yazık ki boşanmaları artırdı. Yani boşanmalarda artık kadınlar ‘ben çekmek zorunda değilim, ben mutsuz bir hayat yaşamak zorunda değilim’ deyip en ufak sorunda bile artık emek vermiyor. Emek vermedikleri için de bu erkekler için de aynı. Özellikle bu arada emek vermedikleri için ne yazık ki yine sonuç aile mahkemeleri oluyor. Ve boşanmalardaki artış, ne yazık ki önlenemiyor.” dedi.

“Boşanmaların önüne geçmek için evlilik öncesi danışmanlık hizmetler şart”

Boşanmaları azaltmak için evlilik öncesi kişilerin kesinlikle bir danışmanlık hizmeti alması gerektiğini söyleyen Sayar, “Artık yıl olmuş 2025. teknoloji ve bilim çağındayız. Teknoloji ve bilim çağında olmamızın bize getirdiği en büyük avantaj da bu: kişilerin beklentilerini yaparak, bilinçli bir şekilde adım atması gerekiyor. Yani ufak, küçük tartışmaları büyütmeden, karşıdaki kişiye bir değer veya sevgi çok fazlaysa, bunlar için emek vereceğini düşünüyorsa, buna katlanacağını düşünüyorsa kişi zaten böyle bir yola gitmeli. Ama bunu düşünmüyorsa, zaten ilk başta yolları birleştirmemeli. Boşanmak, az önce dediğim gibi, toplumu bir kara deliğe sürüklüyor. Daha sağlıksız kişiler, daha sağlıksız insanlar yetişmeye başlıyor. Çiftlere buradan vereceğim en büyük tavsiye: iletişim. İletişimin dışında, bizim çiftlere önereceğimiz hiçbir şey yok aslında. Tabii ki psikolojik destek almak çok önemli. Tıkandığınız yerde kesinlikle bir ruh sağlığı uzmanına başvurun, doktorunuza başvurun. Çünkü eskiden bildiğiniz üzere ruh sağlığı uzmanına başvurmak toplum tarafından ayıplanırdı, ayıplanacak bir durumdu. Ama şu an öyle değil. Başvurulmalı. Yani en son noktada ‘biz psikoloğa gidelim’ denmemeli. Sorun daha küçükken, baktınız ki ailenizde biraz çatırdama var, ilişkinizde bir kopukluk var, bir iletişim noktasında zorlanmaya başlıyorsunuz, belki sizin tekrar konuşmaya, anlaşılmaya ihtiyacınız olduğunda, o uzmanın da dokunuşuyla belki sorunlar daha büyümeden, çok daha küçükken bu iş çözülecek ve sizin aileniz kurtulacak. Onun için çiftlerimiz iletişim yollarını açık tutsunlar. Ama tıkandıkları zamanlarda kesinlikle bir uzmandan yardım alsınlar. Az önce o bahsettiğim gerçekçi olmayan beklentiler noktasında da yine çiftlerimize önerim: internetteki yaşama, ailelere özenmemeleri noktasında. Yaşanılan yaşamlara çok özenmemesi gerekiyor. Yani yanlış bilmiyorsam hükümet 2025 yılını Aile Yılı olarak görüyor. Zaten bu yıl, kendilerinin ailenin kurumunda, ailenin büyümesinde çok fazla destekleri var. Hükümetin yapacağı şey ise bence, her aileye bir psikolog atanması gerekiyor. Ülkemizde yok ama ne yazık ki Avrupa’da birçok ülkede ailelere birer psikolog atanıyor ve bu ailenin danışmanı oluyor. Devlet tarafından destekleniyor, maaş veriliyor ve sadece o ailenin sorunlarıyla ilgileniyor. Sadece anne-baba değil, çocuklarla da ilgileniyorlar ayrıca. Bizim ülkemizde belki ilk etapta bunu bu şekilde bahsetmek çok hayalperestlik olur. Yani her aileye psikolog belki biraz fazla olur ama en azından 20 aileye, 25 aileye bir psikolog atanması yönünde bir noktada buluşurlarsa eğer, çok da doğru olacaktır. Ve bizim bu ülkedeki boşanma sayısında emin olun ilk yıl uygulandıktan sonra farkı çok fazla göreceklerdir zaten.” şeklinde konuştu (İLKHA)

Yorum Ekle

Orban: AB'nin Rus varlıklarına el koyması savaş ilanıdır

Estonya “Baltık Savunma Hattı”nın ilk adımını attı

AB'den yeni sabit gümrük vergisi kararı

Sivas'ta otomobil kontrolden çıkarak devrildi: 1 ölü, 2 yaralı

Ukrayna: Donetsk'te 16 kilometrelik alanı geri aldık

İLKHA'ya "İnsan Hakları Basın Ödülü" verildi

Sudan'da BM üssüne saldırı: Barış gücünde görevli 6 asker öldü

Mardin’de iki otomobil çarpıştı: 5 yaralı

Belarus-Polonya sınırında 4. tünel tespit edildi

Pentagon: Suriye-ABD ortak devriyesine yönelik saldırıda 2 ABD askeri ve 1 sivil hayatını kaybetti

IHO EBRAR'dan Etiyopya'da ihtiyaç sahiplerine gıda yardımı

Rusya: Moskova’nın dondurulan varlıklarına yönelik misilleme adımları gecikmeyecek

Muğla açıklarında 29 düzensiz göçmen kurtarıldı

AB’nin Rus varlıklarını kullanma planına 4 ülke karşı çıktı

Giresun'da trafik kazası: 5 yaralı

Ağrı Karma Yaşam Projesi'nde ön talep süreci başladı

HAMAS: İşgalciler ateşkesi kasten baltalamaya çalışıyor

Osmangazi’de Cengiz Aytmatov Günleri sanat ve edebiyatla taçlandı

Siyonist işgalcilerin Gazze'de bir araca düzenlediği saldırıda 4 kişi şehit oldu

Bolivya eski devlet başkanı tutuklandı

Arcen Koleji eğitimde yeni bir vizyonla kapılarını açtı

Kamboçya, Tayland ile tüm sınır geçişlerini askıya aldı

Malatya'da rezerv alan inşaatında iş kazazı: 1 ağır yaralı

Beslenme yardımı birinci yılında binlerce öğrenciye ulaştı

Endonezya'da sel felaketi: Can kayıpları artıyor

Yeni Cuma Parkı yaz aylarında botanik bahçesine dönüşecek

Venezuela: ABD'nin amacı Latin Amerika ve Karayipler'de savaş çıkarmak

İstanbul'da "Sosyal Hizmet Kongresi" gerçekleştirildi

Anahtar Parti Adıyaman İl Binası’nı Genel Başkan Yavuz Ağıralioğlu açtı - Videolu Haber

Adıyaman’da hapis cezası bulunan şahıs yakalandı

Yükleniyor

Haberi Sesli Oku

Erzurum’da Yaz Turizmi Beklentiyi Karşılamadı

Erzurum’da Yeni Eğitim Yılı Velilere Ağır Geldi

Erzurum’da Kira Artış Tavanı Belli Oldu

HZ. PEYGAMBER’İN AHLAKI İNSANLIK İÇİN KURTULUŞTUR

Erzurum Kuzey Çevre Yolu’nda erkek cesedi bulundu, soruşturma açıldı

İspir’de heyelan sonrası 70 ev tahliye edildi: Risk izleme sürüyor

Doğu Anadolu’da bugün yerel sağanak ve serin hava bekleniyor

Erzurum’da Uluslararası Tarım ve Hayvancılık Fuarı kapılarını açtı

: Erzurum Karayazı’da feci kaza: Aynı aileden 3 kişi yaşamını yitirdi

FUAT DEMİR’İN ACI GÜNÜ

Beslenme yardımı birinci yılında binlerce öğrenciye ulaştı

Güneş: Bugün gençlerimizin en büyük ihtiyacı; aidiyet duygusu, doğru rol modeller ve samimi rehberliktir

Türkiye’de bir ilk: Liseliler tercihten önce üniversite öğrencisi oldu

Liseli gençlerden örnek dayanışma: Balon al, Melek’e umut ol

Başkent Üniversitesi’nden 2025 UI GreenMetric Dünya Üniversiteler sıralamasında büyük başarı

Bakan Tekin açıkladı: Meslek liselerine ilgi artıyor

"Gelecek nesillerimizi inancımızın değerleriyle yetiştirmenin güzelliğini yaşıyoruz"

İzmir'de kadınlara mobil kuaför ve eğitim hizmeti

Ardanuç'un tek köy ilkokulunda 'yerli' coşku

Geleceğin mühendislerinden kıyasıya duvar örme yarışması

LİG TABLOSU

Takım O G M B Av P
1.GALATASARAY A.Ş. 16 12 1 3 24 39
2.TRABZONSPOR A.Ş. 15 10 1 4 14 34
3.FENERBAHÇE A.Ş. 15 9 0 6 18 33
4.GÖZTEPE A.Ş. 15 7 3 5 9 26
5.BEŞİKTAŞ A.Ş. 15 7 4 4 7 25
6.SAMSUNSPOR A.Ş. 15 6 2 7 6 25
7.GAZİANTEP FUTBOL KULÜBÜ A.Ş. 15 6 4 5 -1 23
8.KOCAELİSPOR 15 5 6 4 -3 19
9.CORENDON ALANYASPOR 16 3 4 9 -1 18
10.ÇAYKUR RİZESPOR A.Ş. 16 4 6 6 -3 18
11.RAMS BAŞAKŞEHİR FUTBOL KULÜBÜ 15 4 6 5 3 17
12.TÜMOSAN KONYASPOR 15 4 7 4 -4 16
13.GENÇLERBİRLİĞİ 16 4 9 3 -4 15
14.KASIMPAŞA A.Ş. 16 3 7 6 -7 15
15.HESAP.COM ANTALYASPOR 16 4 9 3 -14 15
16.ZECORNER KAYSERİSPOR 16 2 6 8 -17 14
17.İKAS EYÜPSPOR 16 3 9 4 -11 13
18.MISIRLI.COM.TR FATİH KARAGÜMRÜK 15 2 11 2 -16 8

YAZARLAR