9882,06%0,52
35,31% -0,13
36,52% -0,32
3001,77% 0,59
4853,31% 0,74
Özgürlük Şafağı Operasyon Odası güçleri ve Türkiye’ye yakın Suriye Milli Ordusu (SMO) ile Suriye Demokratik Güçleri (SDG) arasında Suriye'nin kuzeyi ve kuzeydoğusunda yaşanan çatışmalar, SDG'nin kontrol ettiği çeşitli bölgelerde şiddetlendi.
Halep'in doğu kırsalındaki Münbiç kırsalında yer alan Tişrin Barajı ve Karakozak Köprüsü ekseni, Münbiç'i aralık ayı başında muhaliflere kaptırdıktan sonra kontrol etmeye çalışan SDG ile SMO birlikleri arasında şiddetli çatışmalara sahne oldu.
Suriye İnsan Hakları Gözlemevi’nin (SOHR) dün aktardığına göre Türk yapımı silahlı insansız hava araçları (SİHA) SDG’nin Tişrin Barajı çevresinde yer alan askeri mevzilerini bombalarken, Münbiç kırsalındaki Ebu Kalkal köyü iki taraf arasında karşılıklı top ve füze bombardımanlarına sahne oldu. Bunun sonucunda SMO’nun 6 SDG’nin 3 üyesi öldü.
SDG ile aralarında Ahrar eş-Şarkiye, Ceyşu’l-Şarkiye, 1. Tümen, Fatih Sultan Mehmed Tugayı, Muntasır Billah Taburu, Sultan Murad Tümeni, Hamzat Tümeni, Levant Cephesi, Ceyşu’n-Nasr, 9. Kolordu ve Ceyşu’l-Ahrar’ın bulunduğu Özgürlük Şafağı Operasyon Odası grupları arasında Karakozak Köprüsü çevresinde ve Tişrin Barajı yakınlarında çatışmalar 20. gününde de devam etti.
Özgürlük Şafağı Operasyon Odası grupları, Halep’in kontrolünü ele geçirdikten sonra Türkiye’ye yakın SMO gruplarından bazıları tarafından desteklenen Heyet Tahrir Şam’ın (HTŞ) ilerleyişiyle birlikte harekete geçti. Tel Rıfat ve Münbiç şehirlerini ele geçirmeyi başaran gruplar, Rakka ve Haseke'nin kontrolünü ele geçirmeyi ve Türkiye'nin güney sınırı yakınlarında omurgasını Kürt ağırlıklı Halk Koruma Birlikleri’nin (YPG) oluşturduğu SDG'nin varlığına son vermeyi planlıyor.
Saldırganlığı Caydırma Operasyonu’na HTŞ ile birlikte katılan gruplar arasında Türkiye’ye yakın SMO grupları olan Ulusal Kurtuluş Cephesi, Ahraru’ş-Şam, Nureddin Zengi Hareketi, Feylak eş-Şam, Özgür İdlib Ordusu, Ceyşu’n-Nasr, Sukur eş-Şam ve Ceyşu’l-Ahrar yer alıyor.
Haseke kırsalındaki Ebu Rasin ve Tel Tamer beldelerinde dün, SDG ile muhalif gruplar arasında şiddetli çatışmalar yaşandı.
SOHR, çatışmalarda ağır silahların kullanıldığını, SDG’nin bölgedeki Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) üslerini ve silahlı grupları hedef aldığını ve saldırılarda muhalif grupların dört üyesinin yaralandığını aktardı.
SOHR'un aktardığına göre 20 gündür devam eden çatışmalarda ölen asker ve sivillerin sayısı 152'ye ulaştı.
Muhalif gruplar ile SDG arasındaki çatışmalar devam ederken, Suriye'nin kuzeydoğusundaki Barış Pınarı Bölgesi’nde konuşlu muhalif grupların üyeleri, Beşşar Esed rejiminin devrilmesinden sonra normale dönen eski yerlerine dönmek istiyorlar. Ancak grupların liderleri, savaşmaya devam etmeyi reddeden ya da memleketine gitmeye çalışan her üyenin tutuklanması talimatı verdiler.
DMUK, SDG ile Suriye'nin kuzeydoğusunda tatbikat yaparken (AFP)
Çatışmalar devam ederken DEAŞ’la Mücadele Uluslararası Koalisyonu (SMUK) ve SDG, Haseke kırsalındaki Kasrak Askeri Üssü’nde cumartesi gece yarısından sonra başlayan ve pazar sabahına kadar devam eden ortak askeri tatbikatlar gerçekleştirdi.
Tatbikatlarda savaş uçaklarının kabiliyetlerini arttırmak ve savaşa hazırlık durumlarını iyileştirmek amacıyla sahte hedefler vuruldu, ağır silahlar kullanıldı.
DMUK, aralıksız olarak askeri eğitim ve periyodik askeri takviyeler yoluyla Suriye'nin kuzey ve doğu bölgelerindeki askeri kabiliyetlerini güçlendirmeye devam ediyor.
DMUK, cumartesi günü Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) ile olan el-Velid Sınır Kapısı’ndan askeri takviyeler gerçekleştirdi. Zırhlı araçlar, askeri araçlar ve lojistik malzemelerle yüklü 50 tır, Suriye'nin kuzey ve doğu bölgelerinde bulunan Uluslararası Koalisyon üslerine doğru yola çıktı.
ABD, SDG'nin omurgasını oluşturan YPG'yi DEAŞ'a karşı mücadelede yakın bir müttefik olarak görüyor. Bu durum, YPG'nin Suriye'nin kuzey ve doğu bölgelerindeki varlığını sona erdirmek isteyen ve YPG'yi PKK'nın Suriye'deki kolu olarak gören Ankara ile kronik bir anlaşmazlık noktası oluşturuyor.
Anket
Sosyopolitik Saha Araştırmalar Merkezi (Saha Merkezi) tarafından yapılan bir ankete göre Türkiye'deki Kürtlerin yüzde 92'si ‘Suriyeli Kürtlerin Suriye'nin yeni yönetimine dahil edilmesi gerektiğini’ düşünüyor.
Suriye'deki gelişmeler üzerine 21-25 Aralık tarihleri arasında yapılan ve İstanbul, Ankara, İzmir, Mersin, Diyarbakır, Urfa, Mardin, Batman, Tunceli ve Van'da yaşayan 761 Kürt vatandaşının katıldığı ankete göre Kürtlerin yüzde 78'i Türkiye'nin Suriye ile ilişkilerini ‘olumsuz’, yüzde 10,9'u ise ‘olumlu’ olarak değerlendiriyor.
Haseke'de düzenlenen SDG'ye destek gösterisinden bir kare (AFP)
Yüzde 94,2’si HTŞ'nin Suriye'de şeriata dayalı bir devlet kuracağına, yüzde 84,6'sı HTŞ'nin Suriye'deki gerginliği sona erdiremeyeceğine ve istikrarlı bir devlet kuramayacağına inanıyor.
Sadece yüzde 6,6'sı yeni Suriye yönetiminin idari uygulamalarının Kürtlerin lehine olacağını düşünürken yüzde 42'si Demokratik Birlik Partisi (PYD) ve SDG'nin taviz vererek yeni yönetim altında Kürtlerin haklarını garanti altına alabileceğine inanıyor. Yüzde 14,8'i ise bunun mümkün olmadığını düşünüyor.