9739,72%0,25
35,45% -0,07
36,52% -0,19
3052,67% -0,01
4916,90% 0,82
Dervişoğlu'ndan Bahçeli'ye '12 Ada' yanıtı: 'Uçuklar, şirazeden çıkmışlar'
İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, partisinin TBMM'deki grup toplantısında gündeme dair açıklamalarda bulundu.
Devlet Bahçeli'nin "On İki Ada'yı Türkiyesiz düşünemeyiz" çıkışın yanıt veren Dervişoğlu, "Aylarca Muğla kıyılarında gezen Yunan hücumbotlarına gık çıkartamayanlar, Trakya’da kapatılan Türk okullarını ağızlarına bile alamayanlar, Kıbrıs’ta aylardır olan bitene gözleri kapalı olanlar, Kıbrıs’ı kumar ve kara para dışında bir mesele olarak görmeyenler, işlerine geldiğinde “mavi vatan”, gelmediğinde “yok mu arttıran demeyi” diplomasi zannedenlerle ortaklık yapanlar, şimdi de 12 adadan bahsediyorlar. O kadar uçuklar ve o kadar şirazeden çıkmışlar ki artık Lozan düşmanlarıyla da aynı hizaya geldiklerinin idrakına varamıyorlar." dedi.
Dervişoğlu, suç örgütü liderliğinden uzun yıllar hapis cezası alan Kürşad Yılmaz'ın kendisi hakkındaki "Sinan Ateş'in öldürüldüğü yerde soğan pehlivanlığı yapacağına, O'nun ölüm emrini verenlerin ülkücü camiaya bulaştırmak istedikleri çamuru düşün. Şimdi bu çamuru seninle sıvayabileceklerini sanıyorlar." sözlerine de yanıt verdi.
Dervişoğlu, "İsimsiz ve cisimsiz bir kişi, o daha kundaktayken başkanlığını yaptığım Ülkü Ocakları adına beni ve bu ihanet planına itiraz eden tüm milliyetçileri, fütursuzca tehdit ediyor. Bu da yetmiyor, iki kare fotoğrafla siyasetçi kisvesine büründürülen mafya bozuntuları, sosyal medya üzerinden ahkam keserek ve tertemiz pınar suyuna, lağım gibi karışarak, muhataplık oluşturmaya çalışıyor. Ne günlere kaldık yarabbim! Bizi bu hallere düşürenler utansın!" ifadelerini kullandı.
Dervişoğlu'nun açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
◾️ (Ülkü Ocakları'nın Milli Eğitim Bakanlığı ile protokol imzalaması) Okullara sabun koymaktan aciz bakanının, ne idüğü belirsiz vakıfları okullara sokması itiraz edenlere de laiklik, sivil toplum ve tarih dersi vermeye kalkışması da, bu yüksek imanlılar için niçin bir ahlak sorunu olsun ki?
◾️ (MHP'li Milletvekilinin PKK elebaşı Öcalan'a 'beyefendi' diye hitap etmesi) 40 yılda, 50 bin kişinin kanlısı, katili olan PKK’nın ve elebaşı bebek katilinin adının meclis kürsülerinde, devlet dairelerinde kolayca zikredilebilmesini, bununla da kalmayarak, ona “beyefendi” diyebilen milletvekilleri türer hale geldiğini nasılsa kimse dert etmez diyorlar. Ama ben dert ediyorum, Türk Milleti de dert edinmektedir!
◾️ (Genel Af) Dahası da var, kimse bu katilin silah bırakma çağrısını yaptığında, bunun bir af süreci gerektirdiğinin farkına varmaz diyorlar. Kimsenin Apo’ya ya da içerideki 5000 kişilik katil sürüsüne çıkartılacak affın bir genel affa evrileceğine, bu genel afla birlikte, hasbelkader, bu başıbozuk adalet sistemine takılan ne kadar cani, sapık ve katil varsa çıkacağını sorgulayacağına inanmıyorlar. Tam böyle bir zihni ve vicdani kaos sürecinde Bu çıkacaklara millet ve devlet düşmanı FETÖ üyelerinin de ekleneceğinin hesabını kimse bizden sormaz diyorlar! Ama ben soruyorum, Türk de Milleti soracaktır!
◾️ (Yeni Çözüm Sürecine Tepki) İlk 7 yıllarına sözde derin demokrasi ve sözde AB masallarıyla başladılar. Bunlar, kurbağa yerine koydukları Türk Milletini, kazana ve suya alıştırdıkları ilk yıllardı. İkinci 7 yıllarına ise “açılım tiyatrosu” ile başladılar. Kumpaslarla ordumuzu by-pass etmeye giriştiler. Ortakları Fetö ile giriştikleri kayıkçı kavgasının bedelini millete ödettiler, Fetönün tüm ajandasını ise satır satır hayata geçirdiler. Devleti, onu ele geçirmek için çökerttiler, tüm kurumları acze düşürdüler. Bu yolla da saray rejiminin temellerini attılar! Nice cambazlar nice iplerde oynarken, olağanüstü hal yasalarını bize hal diye yutturdular, Türkiye nüfusunu yok etme planlarında adım adım ilerlediler. Üçüncü 7 yılları ise Cumhuriyeti her şeyiyle yok etmek aşamasıdır. Ulus devleti ve üniter yapısıyla, anayasasını, kuruluş ilke ve amaçlarını yok etmek aşamasıdır. Teröristbaşı ise bu yoldaki yeni ortaklarıdır. Düşük çözünürlüklü fotoğraf ayan beyan görülmektedir.
Terörle mücadeleyi, terörle mücadele eden askeri, polisi kaale bile almadan “barış” diye bir laf dolaştırıyorlar. Bu kelimeyi onlara sarf ettiren suflör bile hallerine gülüyordur. “Kim kiminle savaşmıştır da şimdi barış yapılmaktadır” diye kimse anlamıyor sanıyorlar. Ama ben anlıyorum, Türk Milleti de anlamaktadır!