Siz ciddi misiniz Sayın Elmalı?
Takım oyununda isim vererek adam seçmek ne demek?
Ne bu şimdi?
Forma dağıtımınız gerçekten şık bir hareket olarak durdu.
Gönül verdiğiniz bir futbol takımının formasını yine aynı şehirde bulunan taraftarlarına dağıtarak sevinçlerine ortak olmaya çalıştınız.
Eyvallah…
Geldik sayamadığımız diğer adımlarınıza.
Hepsi ama gerçekten hepsi güzel ve güzel olduğu gibi,
Gerçekten ama gerçekten takdire şayandı.
Arabanızı gelin arabası yapmanız; “davet edilir isem giderim ve altınımı takarım” ifadeleriniz üzerine davet edildiğiniz yerlerde de, aynı cömertliğinizi göstererek samimiyetinizi ortaya koymanız ve yeni vaatlerle, yeni adımlarla “beni izlemeye devam edin” mesajı verircesine gündemde kalmaya çalışmanıza da,
Eyvallah…
Öğrencilerin; bilhassa ulaşım hususunda katkı sağlanması açısından yanında olma çabalarınız inkâra gerek kalmaksızın alkışlanacak bir durum olarak ortada diyelim ve hatta ona da eyvallah çekelim.
Ama son adımınıza bir anlam veremedim doğrusu.
Sırf gol attı diye tek bir oyuncuyu seçip ve “yönetim izin verir ise falan oyuncuya bilmem ne kadar prim vermek istiyorum” ayrıştırması nereden çıktı?
Hem de yönetimi ve idareyi de aleni olarak böylesi bir kararda orta atıp, töhmet altında bırakarak.
Yönetim sırf bu aleni davete hayır dese, bahse konu oyuncu ve bu işten nemalanacak olanlar tarafından durum ayyuka çıkarılarak olay başka alanlara çekilecek;
Evet, dese; takım içerisinde ikilikler ortaya çıkacak.
Futbol ekip oyunudur Sayın Elmalı.
Bu ekip içerisinden adam seçmek ve ayırmak ne derece doğru olur onu çözemedim.
Mesela;
Gol atmıyor diye kaleciyi takımdan ayrı tutamazsınız veya bir defans oyuncusunu.
Veya yan tarafta malzeme tedariki yapan kulübün emektarlarını.
Hatta ve hatta bırakın sahada terleyenleri, tüm yedek oyuncularını…
Erzurum Spora olan sevdanızı ve bağlılığınızı tartışmaya dahi açmam, yalnız bu adımınızla amacınızın ne olduğunu işte şimdi çözemedim doğrusu.
Üzüm mü yemek, bağcıyı mı dövmek!
Evet takdir ediyorsunuz,
Ama
İlk golü atan Mustafa Kaptanın ne suçu vardı ayırdınız onu, o da bizim uşağımız da…
Ya penaltıyı kurtaran kaledeki takım arkadaşımız Ataberk ve hatta yan tarafta sesimiz yok olana kadar son saniyelerde verilen penaltıya iyi niyet dileklerimizi (!) ileten biz taraftarların tamamını neden unuttunuz ki?
İsim ve prim belirterek bölmek istediğiniz bu takım ise bu şehir buna izin vermez sıkıntıya girmeyin, yok gönlünüzden koparak vermek istedikleriniz ise onu da eşit olarak bölmenizde fayda var diye düşünüyorum.
Bunun dışında atacağınız her hangi bir adımın samimiyetinden şüpheye düşmemek nasıl olacak bilemedim doğrusu…
Belesi heç de hoş olmadi…