Karşılıklı mutabakata göre, 21-31 Mart tarihleri ​​arasında Ermenistan'dan Suriye'ye insani yardım ulaştırmak amacıyla Türkiye sınırındaki "Margara" sınır kapısı faaliyete geçecek. Suriye'ye tıbbi malzeme, gıda ve diğer insani yardım malzemelerini taşıyan ilk dört tır Ermenistan-Türkiye sınırını geçti. Ermenistan Dışişleri Bakan Yardımcısı Vahan Kostanyan, Suriye'ye insani yardım ulaştırılmasına olanak sağlamak amacıyla sınırın geçici olarak açılmasından dolayı Türkiye hükümetine teşekkür etti. Türkiye'nin, Kelbecer işgaline tepki olarak ve Azerbaycan'a destek amacıyla 1993 yılından bu yana sınırlarını kapattığını da belirtmek gerekir. Peki iki ülke arasındaki bu sınır kapısının kalıcı olarak açılması mümkün mü?

Hazar Üniversitesi Tarih ve Arkeoloji Bölüm Başkanı, Tarih Bilimleri Doktoru ve siyasi yorumcu Telman Nusretoğlu, "Tüm1haber'e'' yaptığı açıklamada , Türkiye ile Ermenistan arasındaki müzakerelerin uzun süredir devam ettiğini söyledi.

Bilim insanı, Türkiye'nin bölgeye yönelik pozisyonunun, koşullarının ve vizyonunun net olduğunu vurguladı: 

"Şuşa Deklarasyonu'nun hükümleri, Türk-Azerbaycan kardeşliği ortadadır. Türkiye'nin şartları açıktır. Sınırların kalıcı olarak açılmasından, normal ilişkilerden bahsediyorsak, Azerbaycan ile Ermenistan arasında mutlak anlamda bir barış anlaşması imzalanmalı ve Bakü'nün kabul edeceği şartlar kayıtsız şartsız kabul edilmelidir. Sınırların kalıcı olarak açılması o durumda mümkündür. Ermenistan'ın büyük bir ihtiyacı var. Türkiye on binlerce Ermeni'ye ekmek kazandırmak için çalışıyor. Ermeni toplumu, çeşitli kesimleri Türk karşıtı söylemlerden vazgeçmek istemese de, sözde "soykırım" edebiyatından vazgeçmiyor. Ama Türkiye hala insanca davranıyor, Ermenilere fırsatlar yaratıyor."

T. Nusretoğlu, Türkiye'nin kilit bir role sahip olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti: 

"Türkiye ile normal komşuluk ilişkilerinin kurulması, Ermenistan için hem ticari ve ekonomik kalkınma, hem Avrupa ile bütünleşme hem de bölgede normal şartlarda varlığını sürdürme açısından temel koşuldur. Burada hem Ermenilerin hem de Türkiye'nin şartı, Azerbaycan ve Türkiye'ye karşı toprak iddiaları içeren yasal işlemleri ortadan kaldırmalarıdır. Ermenistan bu çelişkili politikadan ve saldırılardan vazgeçmelidir. 2020'den beri birbiriyle çelişen Ermeni liderliğinin açıklamalarına bakarsak, Erivan hükümetinin elindeki tüm fırsatları tükettiğini göreceğiz. "Belki iade ederler" felsefesini vurgulayarak rövanşist bir tutum sergilediler. Ancak hiçbir şey başaramadılar. Sonuçlar ortada. Yardım konusu, Ermenistan'ın Türkiye'ye yakınlaşma çabasıdır. Türkiye'nin Suriye'de istisnai hizmetleri var ve orada bir hükümet kurmada istisnai bir rol oynuyor. Bu anlamda Ermenistan, Suriye'ye insani yardım sağlayarak Türkiye'ye yakın kalmaya çalışıyor. Elbette bu geçici. Türkiye'nin koşulları çok açık. Azerbaycan ve Türkiye liderleri bölgesel ve küresel adımlarını ortak tartışma ve istişare ortamında atıyor. Barışı en çok isteyen ve gündemine ilk sıraya koyan ülke Azerbaycan'dır, yeter ki şartlar kabul edilsin. "Bundan Ermenistan da faydalanacak."