Beyaz Saray'da çarşamba günü ABD Başkanı Joe Biden, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) Cumhurbaşkanı Nikos Hristodulidis ile bir araya geldi. Hristodulidis, müzakerelerin yeniden başlaması ve uzun süredir devam eden soruna bir çözüm bulunması için ABD'nin desteğine güvendiğini vurguladı.
GKRY Lideri, “Ülkem son 50 yıldır Türk işgali altında ve müzakerelerin yeniden başlaması ve Kıbrıs sorununa BM Güvenlik Konseyi kararları doğrultusunda, ortak değerlerimiz ve ilkelerimiz, demokrasi ve insan haklarına saygı temelinde bir çözüm bulunması için ABD'nin desteğine güveniyorum.” ifadelerini kullandı.
GKRY’den bir lider Beyaz Saray'a en son Haziran 1996'da davet edilmiş ve Glafkos Klerides dönemin ABD Başkanı Bill Clinton ile görüşmüştü.
Biden açılış konuşmasında Hristodulidis’e “yeniden birleşmiş bir Kıbrıs'ın, iki bölgeli iki toplumlu bir federasyonun mümkün olabileceği konusunda iyimser olduğunu” söyledi. Biden, ABD’nin bu hedef doğrultusunda elinden gelen her türlü desteği vermeye hazır olduğunu da belirterek, “İki ülkenin birlikte çalıştıklarında başarabileceklerinin sınırı yoktur.” dedi.
Hristodulidis'in Beyaz Saray ziyareti, kısa süre önce imzalanan savunma işbirliği anlaşması ve GKRY ile ABD arasında başlatılan stratejik diyaloğun ardından yapıldı. ABD ayrıca ada ülkesinde CYCLOPS kısaltması altında Güney Kıbrıs ve komşu ülkelerden gelen personele denizcilik, siber güvenlik ve terörle mücadele teknikleri konusunda eğitim veren bir merkezi finanse ediyor.
Hristodulidis, iki ülke arasındaki ilişkilerin tarihi bir zirvede olduğunu belirterek “Kıbrıs, büyük jeopolitik öneme sahip bir bölgede ABD'nin öngörülebilir ve güvenilir bir ortağıdır.” dedi. Ukrayna konusunda da konuşan Rum Lider, “tarihin doğru tarafında durmaya devam edeceklerini” belirtti.
GKRY, Batı’nın yaptırımlarına uyarak hava sahasını ve limanlarını Rusya’ya kapatmıştı. Rusya da bu kararın ardından Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde konsolosluk işlerinin yapılması için resmi ofis açmıştı.
Avrupa Birliği (AB)'nin çarşamba günü açıkladığı Türkiye'nin birliğe katılım sürecine ilişkin yıllık ilerleme raporunda, Türkiye bir kez daha Ege, Doğu Akdeniz ve Kıbrıs’ta saldırgan bir politika izlemekle suçlandı.
AB yıllık ilerleme raporunda, Türkiye'nin AB'nin kilit bir ortağı ve aday ülkesi olmaya devam ettiği, ancak demokratik kurumlarının işleyişiyle ilgili devam eden ciddi endişeler nedeniyle katılım müzakerelerinin 2018'den bu yana durduğu kaydedildi.
Şubat 2023'ten bu yana, Türkiye'nin Yunan hava sahasına yönelik ihlallerinin önemli ölçüde azaldığı ve Yunan yerleşim bölgelerine yönelik herhangi bir uçuş rapor edilmediği belirtilen raporda, Yunan karasularındaki ihlal raporlarının ise 2024'te devam ettiği ve 2023'e kıyasla artış gösterdiği belirtildi.
Avrupa Konseyi'nin, Nisan 2024'te AB'nin istikrarlı ve güvenli bir Doğu Akdeniz'e ve Türkiye ile işbirliğine dayalı, karşılıklı yarar sağlayan bir ilişkinin geliştirilmesine yönelik stratejik yönelimini bir kez daha teyit ettiği vurgulanan raporda, bunun için Kıbrıs'ta çözüm müzakerelerinin yeniden başlatılması ve ilerletilmesine özel önem atfedildiği vurgulandı.
Raporda, Türkiye'nin iyi komşuluk ilişkilerine zarar veren tehdit ve eylemlerden kaçınması, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ile ilişkilerini normalleştirmesi ve başta Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesi olmak üzere uluslararası hukuka uygun olarak tüm AB üye ülkelerinin karasuları ve hava sahası üzerindeki egemenlik haklarına ve doğal kaynaklarını araştırma ve kullanma girişimlerine saygı göstermesi gerektiği savunuldu.
AB raporunda, uygulamadaki zorluklara rağmen, 2016 AB-Türkiye Bildirisi çerçevesinde Türk makamlarıyla göç yönetimi konusunda olumlu işbirliğinin sonuç vermeye devam ettiği bildirildi.
CHP İstanbul Milletvekili ve Genel Başkan Başdanışmanı Namık Tan, Türkiye’nin Kıbrıs politikasını eleştirdi. Tan’a göre Filistin’i savunmak Kıbrıs’ta çıkarlarımıza aykırı. Sosyal medya hesabında yaptığı paylaşımda Tan, şu ifadelere yer verdi:
“Türkiye’nin Hamas’ın hamiliğine, Hizbullah’ın sözcülüğüne meraklı tavrı Yunanistan ve GKRY’nin arayıp da bulamadıkları fırsatları sunuyor ve ABD’nin ile AB’nin Doğu Akdeniz politikalarını gözden geçirmelerine neden oluyor.
ABD ile GKRY arasında kısa süre önce ikili savunma işbirliği ile stratejik diyalog anlaşmaları imzalandı. Kıbrıs’taki statüye, artık kesilmiş olan müzakere sürecinin esasına temelden aykırı bu gelişmelere başımızı çevirdik. Tesadüf eseri olmayan bu gelişme, ABD’nin Yunanistan’la ilişkilerinde son yıllarda ortaya çıkan yakınlaşmayla eş zamanlı meydana geliyor.”
Filistin’de yapılan soykırımda silahların doğrudan GKRY’deki askeri üslerden İsrail’e aktarıldığı biliniyor.