Durumdan haberdar olan polis ve cezaevi görevlilerine göre, 35 yaşındaki ağabey Sidikjan Ablikim, 33 yaşındaki Ablehet’i serbest bırakmak için yanına koştu.
Tartışma çıktı ve kardeşler gardiyanla fiziksel olarak çatışırken üçüncü bir mahkum araya girdi.
Polis ve cezaevi yetkilileri, gardiyanın daha sonra silahını çektiğini ve Abilkim’leri vurarak öldürdüğünü söyledi.
Kardeşler hakkında, Doğu Türkistan’da Kızılsu Kırgız Özerk İli’nin başkenti olan Atuş’tan oldukları dışında çok az şey biliniyor.
RFA daha fazla ayrıntıya, tutuklanma nedenlerine veya cezalarının süresine ulaşamadı.
Karabuğra Cezaevi’nde 25 yıldır çalışan bir memur, “Bu gibi durumlar nadiren yaşanıyor,” dedi. “Onlar dışında tarlalarda [iş yaparken] çatışma nedeniyle ölen kimse olmadı.”
DAHA FAZLA MAHKUM İÇİN GENİŞLETİLDİ
Cezaevi yetkilisi, Karabuğra’nın İli Kazak Özerk Vilayeti’ndeki en eski cezaevlerinden ve en büyük gözaltı merkezlerinden biri olduğunu söyledi.
2017 yılında, Çinli yetkililer “terörizm” ve “dini aşırılık” olarak adlandırdıkları durumları ortadan kaldırmak amacıyla Doğu Türkistan’da Uygurları ve diğer Türki Müslümanları toplu olarak gözaltına almaya başladığında, Karabuğra Cezaevi bölgenin diğer bölgelerinden getirilen mahkumları da kabul edecek şekilde genişletildi.
Baskıların bir parçası olarak Çinli yetkililer Mısır’da ve diğer ağırlıklı olarak Müslüman ülkelerde eğitim gören Uygur öğrencilerin Doğu Türkistan’a dönmelerini emretti ve bu öğrenciler yurtdışında eğitim görmek gibi sözde bir “suç” işledikleri gerekçesiyle derhal tutuklandı.
Öğrencilerden bazıları memleketleri olan Atuş’ta yargılandı ve Kunes ilçesindeki Karabuğra Cezaevine gönderildi. Ancak Ablikim kardeşlerin yurtdışında okuyup okumadıkları ve döndüklerinde tutuklanıp tutuklanmadıkları bilinmiyor.
RFA, kardeşler ve ölümleri hakkında daha fazla bilgi için Kunes ilçesi ve İli Kazak Özerk Vilayeti’nin başkenti olan Gulca şehrindeki ilgili makamlarla temasa geçti.
Basına konuşma yetkisi olmadığı için kimliğinin açıklanmasını istemeyen bir Kunes ilçe polis memuru, cezaevinin iki mahkumun cesetlerini serbest bıraktığını söyledi.
Memur bunu biliyordu çünkü ölü mahkumları taşıyan aracın geçtiği yollarda güvenlik görevlisi olarak çalışıyordu.
Memur, kardeşler aynı gün öldüğü için ölümcül bir kazaya karıştıklarını düşündüğünü söyledi. Ancak bu konuyu patronuna sormamış çünkü ölenlerin kimlikleri ya da ölüm nedenleri hakkında bilgi almak onun görevi değilmiş.
“İkisi de öldü ve ikisi de Atuş’luydu,” dedi. “Başka bir mahkum da bu çatışma nedeniyle hastaneye kaldırıldı.”Kunes ilçe polisi yetkilisi, olayla ilgili bilgilerin resmi bir toplantıda bildirilmediğini ve trajik doğası nedeniyle, Ablikimlerin gardiyanla tartışmasını ve ardından vurulmalarını bilen diğerleri arasında ağızdan ağza yayıldığını söyledi.
RFA’nın ulaştığı diğer yetkililer yorum yapmayı reddederek cezaeviyle ilgili her türlü konunun gizli olduğunu vurguladı.