Sabahattin İsmail

Bu sabah yayınladığım yazı üzerine beni arayan Vakıflar İdaresi Genel Müdürü Prof. Dr. Mustafa Tümer, Yavuz Çıkarma Plajı ile ilgili halkımızın, gazilerimizin, şehit yakınlarının, mukavemetçi sivil toplum örgütlerimizin talepleri konusunda çok önemli ve çok mutluluk verici bir ŞEREF SÖZÜ verdi.
Profesör Tümer, kendisinin kimseye " Bu konuda kararı siyasi irade verecek" diye bir söz söylemediğini, Vakıf mülkleri ile ilgili  kararın Vakıflar İdaresi Yönetim Kuruluna ait olduğunu belirtti. 
Bu bağlamda Ağustos sonu bitecek olan Yavuz Çıkarma Plajı kira sözleşmesinin yenilenmeyeceği ve sahilin tarihi anlamına uygun şekilde bir açık müze olarak düzenleneceğini, bu konuda ilgili makamlarla işbirliği içinde bir proje hazırlanacağını, plajın belediye yönetimine verilerek bakımı, temizliği, idamesi konusunun değerlendirileceğini söylemiştir.
Prof. Dr. Mustafa Tümer, kendisinin bir asker çocuğu olarak vatansever, milli ve manevi değerlere bağlı, milliyetçi bir bilim insanı olduğunu ve bu niteliklerine uygun olarak davranacağını,  bu çerçevede uyduruk tabelaların da kaldırılıp yerine yeterli büyüklükte orijinal ismi olan YAVUZ ÇIKARMA PLAJI tabelasının dikileceğini de ifade etmiştir.
Belirttiği hususların yapılacağı konusunda ŞEREF SÖZÜ de veren Prof. Dr. Mustafa Tümer, yazımdaki kendisine yönelik ağır ifadeleri hak etmediğini ve bundan büyük üzüntü duyduğunu da belirtmiştir.
Benim Prof. Dr. Tümer ile kişisel bir sorunum ve kavgam yok. 2011 yılından beri 13 yıldır bıkmadan usanmadan bu konunun mücadelesini veriyorum. 
13 haziran 2024'de iki kez  görüşmek için kendisini aradım ama görüşmek mümkün olmadı. 
Birkaç  gün sonra geçmişten bugüne plajın peşkeş çekilme sürecini ortaya koyan bir yazı yazmama, uyduruk " Escape Beach" tabelalarının fotoğraflarını paylaşmama ve sözleşmenin yenilenmemesi çağrısı yapmama karşın, yukarıdaki bilgileri veren bir iletişim de benimle kurulmadı. 
Bu arada 3 farklı kişiden " Bu konuda siyasi irade karar verecek" şeklinde ifadeleri olduğu yönünde bana bilgiler aktarıldı.
Bugünkü yazıyı yazmamın nedeni de budur.
Kendisi " böyle birşey söylemedim, tam aksi kira sözleşmesi yenilenmeyecek, orası AÇIK MÜZE OLACAK , YAVUZ ÇIKARMA PLAJI TABELASI YERİNE DİKİLECEK, BU KONUDA ŞEREF SÖZÜ VERİYORUM" dediğine göre benim için konu kapanmıştır.
Bizim amacımız üzüm yemektir, bağcıyı dövmek değil!
Amaç hasıl olmuştur. 13 yıllık ısrarlı mücadelemiz olumlu yönde sonuçlanmıştır.
Bu durumda Prof. Dr. Mustafa Tümer'in akademik kariyeri ve liyakati konusunda yazdığım ağır ifadeleri geri alıyorum. 
Bu ifadelerden dolayı kendisini üzdüğüm için de özür diliyorum, ancak verdiği ŞEREF SÖZÜNÜN TAKİPÇİSİ OLACAĞIMIZI da belirtiyorum.
Verdiği ŞEREF SÖZÜNÜ tutarak, uzun yıllardır devam eden bu sorunu çözmesi halinde, onu içtenlikle alkışlayacağız.