Hadi Önal

Tarih: 14.03.2025 09:58

14 MART TIP BAYRAMI VE DR.HİKMET…

Facebook Twitter Linked-in

Muhibbi mahlası ile şiirler yazan Kanuni Sultan Süleyman bir şiirinde: “Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi/ Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi”, demişti. Elbette halkın nazarında en kıymetli makam iktidar olmak, muktedir olmak, baş olmak ve hükmetmektir. Ancak insanın sağlığı hükmetmekten de her şeyden daha kıymetlidir.  İnsanların sağlıklarını korumak, sağlıklarını olumsuz etkileyen faktörlerle mücadele etmek bilinen insanlık tarihi ile birlikte başlamıştır. Yapılan çalışmalar sonunda tıp bilimi doğmuştur. 

Teknik ve teknolojinin tıp bilimine sunduğu imkânlar sonucu hastalıklarla mücadelede oldukça mesafe alınmıştır. Beden, ruh ve sosyal yönden sağlıklı olmak için yapılan her çalışma, atılan her adım şüphesiz ki insanların yaşam kalitelerini yükseltmiş yükseltmeye de devam etmektedir. İnsan için en önemli varlık, fiziksel ve ruhsal sağlığıdır. İnsan sağlığının korunması, iyileştirilmesi Tıp bilimi ve onun uygulayıcıları doktorlar ve sağlık çalışanları tarafından sağlanmaktadır. 

İşte bu gün, bizlerin sağlıklı bir biçimde hayatlarını sürdürmelerini sağlamak için zaman mevhumunu tanımayan doktor ve sağlık çalışanların bayramı… Bugün, 14 Mart Tıp bayramı…  Dedik yine diyoruz sağlık her şeyin başıdır.  14 Marta gelince… 14 Mart Osmanlı’da modern tıp eğitiminin başladığı gündür. İlk modern tıp okulu da diyebileceğimiz Tıphane-i Amire ve Cerrahhane-i Amire adlı iki bölüm 14 Mart 1827'de, padişah II. Mahmut döneminde, Hekimbaşı Mustafa Behçet'in önerisiyle İstanbul Şehzadebaşı'daki Tulumbacıbaşı Konağı'nda faaliyete geçmiştir. 

Tıp Bayramı’nın ilk kutlaması ise 1919 yılının 14 Mart'ında işgal altındaki İstanbul'da gerçekleşmiştir. O gün, tıbbiye 3. sınıf öğrencisi Hikmet’in önderliğinde, tıp okulu öğrencileri işgali protesto için toplanmışlar okul duvarına astıkları dev Türk bayrağının altında bir taraftan kendi bayramlarını kutlarken diğer yandan da yurt savunmasına destek vermişlerdir. Böylece 14 Mart Tıp Bayramı, mesleki anlamının dışında da emperyalistlere bir başkaldırı özelliği taşımaktadır. 

Çanakkale Savaşlarında da bugünkü İstanbul Üniversitesinin, eski adı ile Darü’l fünun’un ayrı bir yeri vardır. Öyle ki 1915 yılında 1. sınıfta öğrenim gören 2 bin 500 yükseköğrenim öğrencisi okullarını bırakarak Çanakkale’ye gitmiş. 2 tümen hâlinde Gelibolu’ya giden gençler, bir Anzak baskını sonucu şehit olmuşlardır. Bu nedenle sonraki yıl açılışta siyaha boyanan Darü’l-Fünun, 1921 yılında hiç mezun verememiştir ki bu öğrencilerin büyük bir kısmı da tıbbiyelidir. 

Bir taraftan yaralarımızı saran doktorlarımız diğer taraftan da işgal altındaki yurdumuzun düşmanlardan temizlenmesinde canla başla çalışmışlardır. Biz unutabiliriz ama tarih unutmaz. Yeri gelmişken Tıbbiyeli Hikmet’i, soyadı kanunu ile birlikte Boran soyadını alan Dr. Hikmet Boran’ı, burada şükran ve rahmetle yad edelim. 

Gazi Mustafa Kemal Paşa’ya; "Ben Milli Mücadele’ye çıktığımda ordunun da halini gördüm, saltanatın da. Bir de bağımsızlık ışığı gözünden parlayan Dr. Hikmet’i…", dedirten bu genç, 14 Mart 1919’da işgal altındaki İstanbul’da ilk bağımsızlık meşalesini yakan kişidir. Cumhuriyetimizin kilometre taşlarının en önemlilerinden biri olan Sivas kongresine tıbbiyeliler adına katılan 38 delegeden biridir. Amerikan mandasının tartışıldığı sırada söz alan bu 18 yaşındaki delikanlı: “Beyler; delegesi bulunduğum Türk gençliği beni buraya bağımsızlık yolundaki çalışmalara katılmak üzere gönderdiler. Mandayı kabul edemeyiz. Eğer manda fikrini kabul edecek olanlar varsa bunları şiddetle reddeder ve kınarız. Eğer manda fikrini kabul ederseniz sizleri hain ilan ederiz ", dedikten sonra doğrudan Mustafa Kemal Paşaya dönerek: “Paşam siz de manda fikrini kabul ederseniz sizi de reddederiz. Mustafa Kemal Paşa’yı vatan kurtarıcısı olarak değil, vatan batırıcısı olarak adlandırır ve lanetleriz.”, demiştir. Bu konuşmanın ardından çok duygulanan Mustafa Kemal Paşa: “Evlat, içiniz rahat olsun. Biz azınlıkta kalsak da mandayı kabul etmeyeceğiz. Manda da yok, himaye de. Parolamız tektir ve değişmez: Ya istiklal ya ölüm!”

Vatan sevgisini doruklarda yaşayan bu millete hizmet etmekten gurur duyan doktorlarımızın ve tüm sağlık çalışanlarımızın 14 Mart Tıp Bayramlarını kutluyor, iyi varsınız diyor, sevgi ve saygılarımla kendilerine sağlık, huzur ve esenlikler diliyorum. 

 

Hadi ÖNAL/14 Mart 2025/ Elazığ


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —