DAHA ÇOK ÇALIŞMALI
Orta doğudaki çalkantı, orta doğudaki emperyalist güçlerin maçları arasında, bilinmesi gereken şey, orta doğudaki emperyalist tepişmelere son verecek girişimlerin daha da hızlandırılması, daha iyi sonuçlar alınması için çabaların artırılmasıdır.
Basındaki görüşlere bakıldığında pek azı dışındaki yorumlar havanda su dövmeye ve ortalığı bulandırmaya yarıyor. Sonuca gitmenin en kısa yolu, olayları ve araçları sınıflandırmadan geçer. Bakış açısını bulanıklaştıran şeyleri bir kenara itmez isek düşmanın işini kolaylaştırmaktan öteye bir şey yapamayız.
Genç mühendisimiz kitabın ortasından konuştu. ”daha çok çalışacağız! “Daha çok üreteceğiz.” Mühendisimizin çok kıymetli sözü yurdunu –ulusunu- devletini özünden çok seven herkes için geçerlidir.
TUSAŞ mühendisinin sözü herkes için geçerlidir. Herkes üzerine alınmalı, herkes kendi alanında daha çok çalışmalı ,daha çok üretmelidir. Her birey mühendisimizin gösterdiği hedefe gidebilmek için seferber olmalıdır.
Her vakit dediğim gibi ; “düşman çok! Düşman eylemleri çok! düşman hileleri çok vakit yok! Düşmanlarımızı kamu oyu olarak, daha iyi tanımanın- düşman faaliyetlerini daha sağlıklı analiz etmenin sorgulamanın yollarını bulmak zorundayız.
Ne kadar paran varsa- ne kadar silahın varsa- ne kadar kararlı isen lojistiğin ne kadar sağlamsa-birlik ve beraberliğin ne kadar güçlenmiş ise ,”dilde- fikirde –işte” ne kadar ilerlemiş isen, o kadar yaşamayı hak etmişsin demektir. Lübnanlıların –Gazze’lilerin yaşadıkları bizlere ders olmalıdır.
Hazırlıklarımızın çok daha hızlı ve yeterli olduğunu düşünüyorum. Bir çırpıda Yunanistan- Adalar denizinde- Ak denizde ve diğer önemli yerlerdeki ABD yığınaklarını işe yaramaz hale getirecek planlamaların yapıldığına- gerekenlerin hazırlandığına inanıyorum.
ABD’nin uçak gemilerini Akdeniz’e yığmasını iyi okumalı iyi değerlendirmeliyiz. Devletimizin bu saydıklarımı-sayamadıklarımı çok iyi değerlendirdiğinden eminim Bizler olayları olduktan sonra değerlendiririz. Devletimiz ise; olaylar olmadan önce değerlendirmesini yapar ve işine devam eder. Bunun için muz cumhuriyeti değiliz.
Çok önceki yazılarımda hava savunmanın önemine ve ihtiyaçlarımıza dikkat çekmiş devletimizin ihtiyaçlarımızı karşılamasını dilemiştim. Şimdilerde Çelik kubbenin varlığından söz ediyor ve gururlanıyoruz.
Teknolojide ve gücümüzün sağlamlığında, İsevi dünyayı geçmek, çok gerilerde bırakmak, nal toplatmak hedeflerimizden biri olmalı daha çok gururlanmalıyız. Devletine güvenmeyenlerin sonu Irak gibi- Suriye gibi olur. Birlik ve beraberliğini sağlayamayanların sonu Arap yöneticiler gibi olur .
Düşmanınız oturduğu yerden bağırır oturun oturduğunuz yerde diye seslenir .Arap yöneticiler gibi kıçınızın üzerine oturursunuz. Yüce Çalap’ımız birlik ve beraberliğimizi bozacaklara karşı gerekeni yapan Albız’ın (şeytan)hilelerine kanmamayı akıl fikir ve açık görüşlü olmayı bizlere nasip eylesin!
Yüce Çalap’ımızın görkemli selamları, devletimizin teklememesini sağlamak için gece gündüz aralıksız çalışanların üzerine olsun vesselam.
LÜTFULLAH KALELİ