Kişilik, bireyin hayatındaki en önemli unsurlardan biridir. Ancak kişilik terbiyesi, yüzeysel bir bakış açısıyla sağlanamaz. Kişiliklerini geliştirmek isteyen bireyler, önce akıllarını düzeltmelidir. Peki, aklın düzelmesi için ne gereklidir? Bu sorunun yanıtı, içten gelen isteklerin varlığında yatmaktadır.
İstekler, insanı harekete geçiren en güçlü motivasyon kaynağıdır. Ancak bu isteklerin içten olması, samimiyetle beslenmesi şarttır. İçten gelen istekler, yalnızca yüzeysel arzulardan ibaret olmamalıdır. Bu noktada, bireylerin kendi isteklerini sorgulamaları ve onları derinlemesine incelemeleri önemlidir.
İsteklerin içtenliğini sağlamak için bilgi edinmek kaçınılmazdır. Bilgi, insanın düşünme yetisini geliştiren ve kararlarını şekillendiren temel unsurdur. Bilgi artırıldıkça, insanın dünyaya bakış açısı genişler; daha derinlemesine düşünme ve değerlendirme yeteneği kazanır. İşte bu aşamada, bireylerin bilgilerini artırmaları gerekir. Bilgiyi artırmanın yolu ise, merak duygusuyla şeyleri incelemek ve araştırmaktan geçer.
Şeylerin incelenmesi, bireylere yeni perspektifler sunar. Farklı bakış açıları geliştirmek, isteklerin daha samimi hale gelmesine yardımcı olur. Bu süreçte, bireyler kendilerini daha iyi tanır, ihtiyaçlarını ve arzularını daha net bir şekilde ifade edebilir. Bilgi arttıkça, isteklerin içtenliği artar; isteklerin içtenliği sağlandıkça, akıl da düzelir.
Sonsöz olarak, akıl düzgünleştikçe kişilik de terbiye edilir. Bu döngü, bireyin kendini geliştirmesi ve topluma olumlu katkılarda bulunabilmesi için vazgeçilmez bir süreçtir. Kişilik terbiyesi, sadece bir hedef değil; hayat boyu süren bir yolculuktur. Her bireyin bu yolculukta, bilgi edinmeyi, içsel isteklerini sorgulamayı ve aklını düzeltmeyi bir öncelik haline getirmesi gerekmektedir. Unutulmamalıdır ki, kişilik gelişimi, bireyin kendisiyle olan barışıklığı ve topluma katkısı için kritik öneme sahiptir.