Türkiye’de liyakat sahibi, idealist ve vatansever gençlerin önü, adeta bilinçli bir şekilde kesilmektedir. Hem iktidar hem de muhalefet partileri, kendi ideolojilerine uygun olmayan, sadece parti çıkarları için değil, milletin menfaati için çalışan bu gençlerin toplumsal ve siyasi hayat içerisinde varlık göstermesini istemezler. Bu durum, sistematik bir mobbing haline gelmiş ve her geçen gün daha fazla görünür hale gelmektedir. Liyakatli insanlar, yetenekleri ve özgün fikirleriyle fark yaratmaya çalışırken, partiler, bu bireyleri hızla dışlayarak onların toplumdaki etkisini sıfırlamaya çalışmaktadır.

Mobing: Liyakatli Gençlere Uygulanan Sistematik Baskı

Parti teşkilatlarında, yetkililer bireylerin yeteneklerini fark ettiklerinde, ilk olarak dışlama yoluna giderler. Hatta bunu yaparken, bazı durumlarda devreye giren “gölge yetkililer” aracılığıyla, partililere şu mesaj verilir: “Bu kişiyle çalışmayın, teşkilatta görünmesini istemiyoruz, hiçbir davet ve etkinliğe dahil etmeyin.”
Bu yöntem, sadece belirli bir döneme değil, her dönemde uygulanmış ve bu şekilde liyakatli bireylerin, idealist fikirlerinin toplum tarafından duyulması engellenmiştir.

Bu sistematik mobbing, yalnızca partilere özgü değil, aynı zamanda devlet kurumlarında da benzer bir zihniyet hakimdir. Yetkin ve donanımlı bireyler, yerine getirilen kişilere uymadığı için sırf “bizden” olmadığı düşüncesiyle dışlanır. Bu durum, Türkiye’nin çeşitli dönemlerinde yaşanan büyük haksızlıklara, “bizden olmayanların” yönetime geldiği zamanlarda halkın geri plana itilmesine benzer. Örneğin, geçmişte doğal kaynakların tespit edilip, daha sonra bu kaynakların yok sayılması gibi benzer örneklerde, aynı yöntemler devreye sokulmuştur.

Geçmişten Günümüze Kazık Devleti ve Mobing

1970’li ve 1980’li yıllarda Anadolu köylüsünün, tarlalarında petrol ya da gaz bulduğu anlaşıldığında, bu keşif yetkililere rapor edilirdi. Ancak bu keşiflerin ardından, Türkiye’ye dışardan getirilen mühendisler Tarafından ya da yine Türk vatandasi olsalar bile ülkenin kendi içinden fakat yabancı zihniyetle hareket eden kişiler tarafından, bu alanlara Hiçbir incelemeye gerek duymadan beton dökülüp, düşük yoğunluklu rezerve olarak raporlanır ve kaynaklar gizlenirdi. İşte bugün de liyakat sahibi, proje sahibi, özgün düşünen gençlerin önünün kesilmesi için benzer bir strateji uygulanmaktadır. Yetkin insanlar, sırf sistemin dışına itilmek için mobing ile karşılaşmakta ve projeleri, fikirleri değerlendirilmeksizin yok sayılmaktadır.

Kafası Çalışan Bilgili İnsanlar ile Yetkisiz Yetkililer Arasındaki Çelişki

(Bu ülkede bilgili olanların yetkisi yok, yetkili olanların da bilgisi yok.)

Türkiye’de kafası çalışan, bilgili insanların yetkisiz yetkililer tarafından sürekli dışlandığı bir gerçektir. Bu durum, ülkemizin gelişmesine ve kalkınmasına büyük bir engel oluşturmaktadır. İktidar ya da muhalefet fark etmeksizin, liyakatli bireylerin yetki almadığı kurumlar ve yönetim birimleri, potansiyelini gerçekleştiremez ve zamanla köhneleşir. Bilgisiz, tecrübesiz ve kendi çıkarlarını düşünerek hareket eden yetkililer, sadece kurumların değil, ülkenin ilerlemesini de yavaşlatır.

Gerçek Değişim: Türk Milletinin Zekası ve Çalışkanlığı

Türk milleti, tarih boyunca aklı, zekası ve çalışkanlığıyla bilinir. Ancak bu yetenekli bireyler, sadece belirli çıkar gruplarının hizmetinde görülmekte, vatanseverlikleri ve özgün fikirleri, partilerin çıkarlarına ters düştüğü için engellenmektedir. Bu durum, Türk milletinin potansiyelini azaltmak için bilinçli olarak sürdürülen bir zihniyetin ürünüdür. Oysa ki, doğru ve liyakatli insanların yönetimde olduğu bir Türkiye, kendi değerleriyle yükselecek ve ilerleyecektir.

Son Söz:

Liyakatli insanların önünün kesildiği bu sistem, ülkenin geleceğini büyük ölçüde tehdit etmektedir. Ancak, gençlerimiz, tüm zorluklara rağmen bilgi, emek ve vatanseverlik doğrultusunda çalışmaya devam etmektedir. Siyasetin tarafgirliğini aşarak, liyakatli bireylerin önünün açıldığı, Türkiye’nin gerçekten hak ettiği yere yükseldiği bir dönem elbette gelecektir.
Çünkü Türk milleti akıllıdır, çalışkandır ve bu topraklarda kendi öz değerleriyle güçlenmekten başka hiçbir güce ihtiyacı yoktur.

Necat KACAN

Eğitimci - Araştırmacı - Yazar

Not: Zaman zaman bu tür mobbing uygulamaya maruz kalmış birisiyim.

Daha iyi bir Türkiye için yılmadan çalışmaya devam edelim