HAYDİN MÎRÂCA!
HAYDİNN NAMÂZA!!
Adı kandil(!) ama MİRAÇ GECESİ'dir bu gece...
Hatırlarsınız; geçen haftalarda Regaib Kandili'ne denk gelen zaman diliminde, "KANDİLİMİZ MÜBAREK OLMASIN(!)" başlıklı bir yazı paylaşmıştık..
"Kandil" adı ile bazı gecelere "MÜBAREK" sıfatının verilmiş olması ile mübarek olmadığını; veya kişileri arayıp, mesaj gönderip "MÜBAREKLEMENİN"de, ne Kur'an'da ne sünnette yeri olmadığını anlatmıştık..
Bu gecede yine aynı sıfatı, yani "KANDİL" sıfatını almış bir gece...
MİRAÇ "KANDİLİ(!)"
Doğru ifadesi ile yazacak olursak:
MİRAÇ GECESİ!
Özel bir gece!
Zira Kur'an'da ayetlerle sabit bir hadisenin yaşandığı gece..
Yaşanılan hadise MİRAÇ...
Miraç: YÜKSELME, MÂNEVÎ YÜKSELİŞ demektir..
İsra: ise GECE YOLCULUĞU...
Bu gecenin anlatıldığı ayetler ile; gecenin vâr olduğu ve bu gecede yaşanılan MİRAÇ'ın gerçekliği tartışmaya mâhal bırakmıyor!
"O Mescid-i Aksâ ki biz onun etrafını bereketli kıldık.
Ve bu gece yolculuğunu o seçkin kula büyük işaret ve delillerimizden bir kısmını gösterelim diye yaptırdık! Şüphesiz ki O, evet O, her şeyi hakkıyla işiten, kemâliyle görendir." (İsrâ Sûresi-17/1)
"O asla kendi arzu ve hevesine göre konuşmaz!(3)
O'nun bildirdikleri, kendisine Allah tarafından gelen vahiyden başka bir şey değildir!(4)
O'na bu sözleri olağanüstü güçlü, muazzam kuvvetlerin sahibi Cebrâil öğretti!(5)
Üstün melekelerden akıl ve kemâl sahibi Cebrâil, Peygamber’e vahyi getirdiğinde hemen kendi aslî sûretine girip doğruldu.(6)
O esnâda ufkun en yüksek, en uç noktasında idi.(7)
Sonra Peygamber’e doğru yaklaştı, yaklaştı; iyice sarktı.(8)
Öyle ki araları yayın iki ucu arası kadar veya daha az kaldı.(9)
Böylece kuluna vahyetmeyi dilediği her şeyi vahyetti.(10)
Peygamber’in gözünün gördüğünü kalbi yalanlamadı.(11)
Şimdi ey inkârcılar! Onun açık ve net olarak gördükleri konusunda hâlâ şüphe edip onunla tartışmaya mı kalkışıyorsunuz?(12)
Yemin olsun ki Peygamber onu bir başka inişinde de gördü.(13)
Sidretü’l-Müntehâ’nın yanında.(14)
Onun yanında da Me’vâ Cenneti vardır.(15)
O an Sidre’yi bürüyen bürüyordu.(16)
Peygamber bunları görürken gözleri ne kaydı, ne de sınırı aştı.(17)
Yemin olsun ki o, Rabbinin varlığını ve sonsuz kudretini gösteren en büyük delillerden bir kısmını gördü.(18)
(Necm Sûresi-53/ 3....18)
Bu ayetler ile görüyoruz ki; MİRAÇ ve İSRÂ yolculuğu haktır!
Hadis ravilerinin ve Hadis tefsircilerinin ortak görüşüne göre de; bu yolculuğun denk geldiği gece Recep ayının 27'inci gecesi, yani bu yıl itibari ile bu gecedir!
Ve yine ayetler ile sabit olan Efendimiz'in (SAV) "SİDRET'ÜL MÜNTEHÂ" denilen Rabbimiz'e yaklaşmaktaki en son noktada durup, gelen emirleri direkt dinlediği an....
Bu gecede, o olağanüstü hal esnasında, Allah'ın (CC) aracısız (Cebrâil A.S olmadan) Elçi'sine direkt bildirdiği emir ise çoğumuzun bildiği üzere NAMAZ!!
Ve yine duyulan, bilinen rivayetlerden olan:
Bu gecede emredilen "NAMAZ"ın aslında 50 rekat olduğu ve Efendimiz'in (SAV) göğün 7 kat semâsında dolaşırken gördüğü Hz. Musa'nın Efendimiz'e "50 vaktin ümmete ağır gelebileceği ve Allah'tan bunu ümmete hafifletmesini" talep etmesini söylemesi...
(BU KONUDAKİ HADİSLER SAHİHTİR!)
Bu geceye özel olduğu bilinen bir diğer şey ise:
Bakara Sûresi'nin son iki ayetinin (AMENERRÂSÛLÜ) bu gece nazil olduğudur..
Ancak bu konuda hadisler olsa da, Kur'an tefsir âlimlerinin görüşüne göre ise:
Bu rivayetlerin; (Amenerrasûlü'nün bizzat Miraç'ta nazil olması) Kur’an’ın Cebrâil A.S tarafından indirilmesi gerçeğine aykırı düşeceği, ancak bu tür rivayetlerin varlığının, âyetlerin faziletine dikkat çekmesi şeklinde olabileceği belirtilmiştir..
Ez-cümle...
Net olan şey:
Namaz bize bu gecede farz kılındı!
O zaman haydin namaza diyelim mi?
RABBİM BİZLERE KUR'AN'I HAKKIYLA OKUYUP, ANLAMAYI...
KUR'ANDA VÂR OLAN AYETLERLE SABİT BU GECEDE BİZ KULLARINA EMRETTİĞİ "NAMAZ" İBADETİNE MAZHAR OLABİLMEYİ..
İHLAS İLE, ŞUUR İLE, HUŞÛ İLE NAMAZ KILABİLMEYİ...
Nasip eylesin inşallah...
Eğer MÜBAREK gece ise aradığımız, buyrun bu geceye...
Eğer illâ KANDİL adıyla "MÜBAREKLENECEK" ise; evet bu gece MÜBAREK bir gece..
GECEMİZ İSRÂ, NAMAZLARIMIZ MİRAÇ OLSUN İNŞALLAH DİYELİM...
VESSELÂM...