Klasik sözlerdir "Türkiye büyük sıkıntılardan geçiyor" veya "beka sorunumuz var" gibi sözler...
Bunların doğruluk payları mutlaka var. Ancak sıkıntıları aşamazsak sonu kötü olur. Beka sorununu halledemezsek yıkılır gideriz.
Sakın olmaz demeyin!
Yakın tarihimiz bile bize bunu anlatan olaylarla dolu! Örneğin Balkanları kaybetmemiz, Anadolu'nun işgali gibi...
Bugün de uluslararası güçlerden destek alan bölücüler, etnik mikro milliyetçiler, işbirlikçiler, ulus devlet karşıtları yine aynı durumlara düşelim diye harıl harıl çalışıyor.
Bunları az bedelle çözmenin bir tek çaresi vardır o da Türk Milleti olarak topyekûn siyaset yapmaktır.
Biliniz ki, millet ve vatan düşmanları parti ve görüş ayırtmaksızın siyasetin içindedir ve siyaseti işgal etmiştir.
Türk Milletinin her ferdi önümüzdeki dönem siyasetle uğraşmalı ve siyasete müdahil olmalıdır.
Aksi hâlde çok olumsuz sonuçlar ile karşılaşılması büyük bir olasılıktır...
Ancak çeşitli nedenlerle Türk Milleti siyaset yapmamak için bahaneler üretmektedir. Bu gelecek adına bize çok zarar verecektir. Onun için bu yanlıştan dönülmelidir.
Ülkemizde görülen sosyal, kültürel ve ekonomik sıkıntıların ana sebebi siyaset ve siyasetin aldığı kararlardır. Hal böyle olunca salt "ben ekmek paramın peşindeyim" mantığı çok yanlış bir mantıktır.
Sadece seçimden seçime oy atmak siyaset yapmak demek değildir. Belki minimal sorunlu ülkelerde bu kabul edilebilir. Fakat Türkiye'nin içinde bulunduğu şartlarda sadece oy atmak çözüm değildir.
Eğer bugün siyaset yapmaz ve siyasete müdahil olmaz iseniz yarın cephede savaşmak zorunda kalabilirsiniz! Bu nedenle savaşmamak için bile siyaset yapmak zorundayız.
Ben Türkiye'de ki gelişmeleri yakından takip etsem ve siyasete müdahalede bulunsam da, uzun zamandır bir köyde yaşıyorum... Köyümde tabiat çok güzel... Hani insanlar hayal ediyor ya böyle bir hayatı, işte ben onu uzun yıllardır yaşıyorum.
Fakat memleket sıkıntı da! Gelecek nesillere sağlam ve güçlü bir yapı teslim etmek zorundayız. Onun için Zafer Partisi Genel Başkanı Prof.Dr Ümit Özdağ'ın "kenarda duramazsın, gel aramıza katıl, ülken için mücadele et" teklifini kabul ettim ve çok sevdiğim köy hayatını terk ederek yeniden bir siyasi mücadelenin içine girdim.
Sizlerden bu ülkenin bir evladı olarak öncelikli isteğim Zafer Partisine katılmanız değil siyasete girmenizdir. Elbette ki, Zafer Partisine gelmenizi ve birlikte mücadele etmeyi isterim ama şimdilik sizden isteğim topyekûn bir siyasi mücadele içine girmenizdir.
Atatürk'ün kurduğu Cumhuriyet'i, onun devrimlerini, vatan topraklarını ve canımızdan aziz bildiğimiz Türk milletini ancak böyle koruyup kollayabiliriz...
Vatanımız ve devletimiz yok ise hiç bir şeyimiz yok demektir.
Hangi partide siyaset yaparsanız yapın ama mutlaka siyaset yapın ve omuz omuza birlikte mücadele edelim...
Bakın ben yıllar sonra siyaset için köyden şehire indim!
Haydi ele ele birlikte güzel günlere gidelim...
*Karikatürist arkadaşım Murat Yılmaz'a çok teşekkür ederim... halimi çok iyi tasavvur etti
Av.Özcan PEHLİVANOĞLU
Zafer Partisi
Sivil Toplum Kuruluşları ve Hukuktan Sorumlu
Genel Başkan Yardımcısı
22 Aralık 2024 / Ankara