Eskilerin hemen hemen hepsi bilir Anadolu’nun pek çok yerinde özellikle köylerimizde söylenen bir sözdür. Halktan gizlenen ayıplı izdivaçların mahsulünün saklanmasının mümkün olmadığını anlatır. Gizli gebe kalan aşikare doğurur. Hiçbir şeyin sonsuza kadar saklı kalması mümkün olmaz. Gerçeklerin gün gelip ortaya çıkmak gibi güzel bir özelliği vardır.
Yapılan yanlışlar, oldubittiye getirilen haksızlıklar, gücü menfaate çevirmeler, anlaşılmaz sanılan kurnazlıklar, insafsız çıkar ittifakları, al gülüm ver gülümler, arsızlıklar, hırsızlıklar, iltimaslar, rüşvetler, yalan, dolan ve kumpaslar gizli göğe gelinerek yapılırlar. Bu işler yapılışında muhataplarına mutluluk veren eylemler de olabilir. Ancak, sonuç; aşikare doğurmaktadır . Yani, gerçeklerin ortaya çıkmasıdır. Utanıp utanmamak kişilik sorunu, yapanları yargılayamamak hukuk sorunu, yaygın olması ise toplumsal zafiyettir…
O nedenle halkın vekaleti alınarak yürütülen işlerin aşikare , yani şeffaf bir şekilde yapılması ve hesap verilebilir olması gerekir. Yapılan yanlışlıklar ve çirkinlikler ortaya çıkmaya başladığı zaman, diğer bir ifade ile çocuğun başı göründükten sonra olanın önüne geçmek çok zor olur.
Bu nedenle çağdaş kamu yönetimlerinde şeffaflık, tartışabilir olmak ve hesap verebilir olmak çok önemlidir. Gizli işlerin olmaması ve olumsuz sonuçların doğmaması için bu kurallara uyulmalıdır. Şirket idaresindeki yönetim kurullarından, devlet idaresindeki parlamentoya kadar, gizliliği önleyen, konuları tartıştıran ve hesap sorabilen kurumlar çok işlevsel olmak zorundadır. Eğer yönetimler tek kişi veya o kişiye bağlı idarenin emrinde yapılıyorsa, sonucun hüsran olması kaçınılmazdır…
Bu nedenlerle ülkemizdeki kurumların “Şeffaflık ”la yönetilmesini isteyenlerdenim. Şeffaflık olsun, konular bütün ayrıntıları ile herkesin gözü önünde tartışılabilsin, yönetimdeki yanlışlıklar için hesap sorulabilsin. Ben yaptım oldu, size mi soracaktık, herkes kendi derdine yansın gibi söylemler ile yönetim de olmaz, huzur da sağlanamaz.
Yukarıda anlatmaya çalıştığım “şeffaflık”, “tartışabilirlik” ve “hesap sorabilme” olmayınca, son günlerin aşikare olmaya başlayan “Liyakat ” olayındaki gibi buzağılamaları anlamak da zor olmaz…
Ataması yapılanan insanlarını başarısızlığı yanında sevimsiz davranışları pik yapınca dayanamadım.
Nasıl atandığı ve nasıl göreve geldiğini bilmeyen yok. Ona sorsan ondan başka liyakatli kimse yok. O işe talip diğer insanların ve yöre halkının özgür iradesi ile karar alınmadığını memleketin en cazgırlarının bile konu ile ilgili olarak çıt çıkaramadığı, bir dönemden geçiyoruz. Birileri gerçekten Reis’e yanlış bilgi veriyor. Ak parti İl, ilçe ve milletvekili adayları ve diğer bürokratlar böyle peydah olup Ak partiye ve halka zarar vermeye başlıyor. Öyle basiretsiz insanları görüyoruz ki bunların buralara nasıl geldiği sis perdesi içinde, tartışılmaz biçimde ve hesap sorulamaz nitelikte sürdürülmektedir.
Gerçek Ak parti ve Vatan millet sevdalıları adeta isyan noktasında Niçin bunlara bu koltuk verilmiş? Bunları atamasının nedeni neymiş? Bütün bunları artık halk bilmek istiyor. Reis ve çevresindeki vatan, millet sevdasında olan yol arkadaşları artık birini atarken gerçekten araştırmalı, Araştırmalı ki; bundan sonra aynı hatalar yapılmasın. Bu işlerde “ Al gülüm, ver gülüm” yol olmasın…
Anlaşılan, birilerinin arpası fazla geliyor.