Adalet Bakanımız konuşuyor. En büyük ve önemli vurgusu "yargı bağımsızlığı"...
Anayasa ve yasalarımızda "yargı bağımsızlığ" nı gözeten hükümleri sıralıyor. Bunu hepimiz biliyoruz. "Tabii hakim" ilkesi, "hakim teminatı" sistemin en önemli unsurlarıdır. Habur'a çadır mahkemesi kurmak hangi kanunun icabıdır?...
Kimin nerede, nasıl, hangi mahkemece yargılanacağı vb.hususlar açıktır. Çadıra mahkeme kurup, oraya savcı, hakim götürmek ne Anayasa'da, ne başka bir yasada yazmaz.
Bir hükümlünün yattığı cezaevinden örgüt yönetmesi hangi yasanın gereğidir?
Ceza İnfaz Yasası'nın neresinde bir hükümlünün TBMM'nde konuşabilmesi, bütün kamuoyuna beyanat vermesi ve bunun medyada, Meclis'te, TV'lerde (bir kısmı da Kürtçe olarak) okunması yazmaktadır?
Sanki Zekeriya Öz'e olağanüstü ve olağandışı yetkiler verip (koruma timi, zırhlı araç) devletin altını oymasına imkan ve yolu başka bir iktidar mı sağladı?...
Sayın Tunç, başka bir iktidar ve partinin mi bakanıdır?
Ayşe Barım'ı gözaltına alma sebebinin "sektörde tekelleşmeye sebep olma" diye açıklandığı bir yargı sistemi ( hapis cezası olmayan bir fiil) sayın bakanı rahatsız etmez mi?...
Bir siyasi partinin genel başkanını gözaltına alıp, iddianamesiz aylarca içeride tutmak hangi kitapta, hangi yasada yazıyor?...
Ümit Özdağ'ın iddianamesini yazmayı bu kadar geciktiren bir yargı sistemi ve iddia makamı "bağımsızdır, biz karışmayız" sözüyle geçiştirilebilir mi?...
O kadar çok soru var ki, daha onlarcasını sıralayabilirim...
Yoruldum...
Bunları Bakan bey de düşünüp, cevap aramalı diye söylüyorum.
07 Nisan 2025
Şevket Bülend YAHNİCİ
