14053,85%0,50
42,61% 0,06
50,05% 0,41
5780,72% -0,20
9307,31% 0,19
Anahtar Parti Genel Başkanı Yavuz Ağıralioğlu, CHP Genel Başkanı Özgür Özel'e hayırlı olsun ziyaretinde bulundu. Görüşme sonrasında düzenlenen ortak basın toplantısında Ağıralioğlu, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunarak, "AK Parti'nin iktidar kanadının milletvekillerinin 5-6 kişinin izlediği, yani Meclis'in tamamen aslında bütçe hakkı olmamasına bağlı olarak etkisizleştiği, silikleştiği bir süreç yaşıyoruz. Dolayısıyla tecrübe ettiğimiz sisteme bakıyorum. Yaşadığımız zorluklara bakıyorum. Bir şuur organize edilecek" ifadelerini kullandı.

"Millet Zorda, Yönetim Ülkenin Potansiyelini Kullanamıyor"
Ağıralioğlu, ekonomik koşulların toplumun her kesimini zorladığını belirterek memleketin iyi yönetilmediğini savunarak, "Milletimiz zorda. Yaşam kalitesi çok bozulmuş, insanlarımız zorda. Asgari ücret tespit komisyonu çalışıyor bir taraftan. Asgari ücretliler, emekliler zorda. Enflasyon düşürülemiyor. Ekonomiyle ilgili enflasyonla mücadele programı ortada. İş adamlarımız zorda, esnaf zorda. Üretim bandı bozuldu, çiftçiler zorda. Alım gücü düştü, insanımız zorda. Çocuklarımız hayal kuramıyorlar, evlatlarımız zorda. Memleket zorda. Memleketin iyi yönetilemediğini, memleketin büyük potansiyeli olduğunu; bu büyük potansiyelle 850 milyona yetebileceğini; doğru yönetilirse, doğru yönetilemeyince siyasetin etrafında birikmiş 85 bin kişiye yetemeyeceğini düşünüyoruz. Dolayısıyla memleketin iyi yönetilmediğini düşünüyoruz. Memleketi daha iyi daha güçlü daha zengin bir geleceğe taşıyabilmek için; daha adil, daha demokratik bir ülkeyi kurabilmek için alın teri dökeceğiz, gayret edeceğiz. İstişarelerimiz de sürecek. Milletimiz için daha iyisinin mümkün olduğunu konuşabileceğiz" dedi.
"Meclis Bütçe Hakkını Kullanamıyor"
Bütçe görüşmelerinin Meclis'in etkisiz kaldığını gösterdiğini savunan Ağıralioğlu, salonlarda düşük katılımın dikkat çekici olduğunu ifade ederek, "Terörsüz Türkiye de dahil, memleketin tecrübe ettiği Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi de dahil, karşı karşıya olduğumuz ve maruz kaldığımız ekonomik kriz de dahil, memleketin ağırlaşan sorunları, bunlarla ilgili çözüm önerileri de şuurda bir beraberlik yapacaktır görünüyor. Şunun bilinmesi lazım; mesela bütçe görüşmeleri var. Şimdi bakıyorum; AK Parti'nin iktidar kanadının milletvekillerinin 5-6 kişinin izlediği, yani Meclis'in tamamen aslında bütçe hakkı olmamasına bağlı olarak etkisizleştiği, silikleştiği bir süreç yaşıyoruz. Dolayısıyla tecrübe ettiğimiz sisteme bakıyorum. Yaşadığımız zorluklara bakıyorum. Bir şuur organize edilecek" ifadelerini kullandı.
"Terörle Mücadelede Muhataplık Doğru Kurulmalı"
Ağıralioğlu, terörsüz Türkiye hedefinin terör örgütleriyle temas kurularak planlanmasına karşı olduklarını vurgulayarak, "Şimdi ben, terörsüz Türkiye'yle ilgili Sayın Genel Başkan'la istişarelerimizde de konuşuyoruz. Bir giyotin oluşturmuşlar: 'Siz terörsüz Türkiye istemiyormuşsunuz.' Yahu tabii ki istiyoruz! Böyle bir şeye, 'Ben terörlü Türkiye istiyorum,' diyen münasebetsiz bir insan yaşıyor mudur bu dünyada? Biz, terörsüz Türkiye hedefinin teröristlerle görüşülerek planlanmasına karşı çıkıyoruz. 'Son terörist öldürülene kadar mücadelemiz devam edecektir,' diye yarışa başlayıp, ilk teröristi serbest bırakmaya çalışmayı anlamıyoruz. Dolayısıyla Kürt sorunu diye bir sorunu konuşmak istiyorsanız, Meclis Türkiye'nin bütün sorunlarını konuşmak için en mühim ve en son merciidir, karar merciidir. Ama Kürt sorunu başlığıyla konuşmak istediğiniz bir sorun varsa, bu sorunun Öcalan'a hürriyetle eşleşmesine razı değiliz. Yani Kürt sorununun eşitinin Öcalan'a hürriyetle eşleştiği yerde, muhataplığın Öcalan'dan, öznenin PKK, efendim nimetin de Kürtler diye konuşulmasını Kürt'e hakaret sayıyoruz" dedi.
"Yanlış Muhataplar Sorunları Büyütüyor"
Ağıralioğlu, Türkiye'nin birçok konuda doğru kişilerle istişare edilmediği için sorunları çözmek yerine büyüttüğünü belirterek, "Meselelerimizi doğru muhataplarla konuşamıyoruz. Sorunlarımızı doğru muhataplarla konuşamadığımız için sorun çözmeye çalışırken başka büyük sorunlara sebep oluyoruz. 'Terörsüz Türkiye'de olduğu gibi, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nde olduğu gibi enflasyonla mücadele programında olduğu gibi bileni dinlemiyoruz, muhatapları doğru seçemiyoruz. Bedel ödeyenlerle doğru istişareler yapamıyoruz. Genel başkan diyor ki: 'İşte açıklama yapanları engellemeye çalışıyorlar.' Mesela, Mecliste Öcalan lehine slogan atılıyor. Meclis Başkanlığı, Meclis Başkanımız onları engellemiyor, bunları engelliyor ama! Dolayısıyla mevzuyu, mevziiyi istediği gibi istediği yerde tutmayı hak gören bir keyfilikle karşı karşıyayız. Seçimin sonu ne zaman, hangi tarihte önümüze gelir, seçim tarihini bilmiyoruz ama bu memlekette yaşadıklarımıza itirazımızın şuurlarda bir beraberlik oluşturacağını, kırmızı çizgilerimizin belli olacağını, vazgeçilmezlerimizin millete arz edileceğini, o vazgeçilmezler etrafında bir memleketin doğrularla ilgili bir taraflaşma yaşayacağını düşünüyoruz" ifadelerini kullandı.
"Anahtar Parti Seçime Bağımsız Girecek"
Siyasi pozisyonlarına ilişkin net mesajlar veren Ağıralioğlu, seçmene bağımsız bir alternatif sunacaklarını belirterek, "Biz müstakil bir iradeyle yürüyeceğiz. Yani bunu bir kere daha tekrarlamayı hassasiyetle yapacağım. Şundan dolayı: Seçmene, sonuna kadar kendi sevdiği, seçtiği, arkasında durduğu iradenin, amblemin arkasında durabilme imkânı vereceğiz. Anahtar Parti sonuna kadar müstakil kalacak. Ama şuurda beraberliği ama memleketin kazanımlarıyla ilgili cumhuriyetin, vatanın, milletin, devletin, ekonominin, alın terinin ne diyorsanız demokrasinin, hukukun bunlarla ilgili şuur beraberliklerimiz mutlaka olacaktır. Ama Anahtar Parti, seçimde tekraren ilan ediyorum; sonuna kadar müstakil kalacaktır" ifadelerine yer verdi.
"Öcalan'la Görüşülüyorsa Siyasetin Konuşması Niye Yadırganıyor?"
Siyasi diyalogun ülkenin güçlenmesi için şart olduğunu belirten Ağıralioğlu, "İstişare edeceğiz. Genel Başkan ile zaten eskiden grup başkan vekilliğimizden bir hukukumuz var. Gördüğümüz yanlışlara itirazımızda birleşen bir hassasiyet var. O hassasiyetimiz memleket için devlet için cumhuriyet için daha güçlü yarınlarımız için devam ettiği müddetçe ki devam edecek dolayısıyla istişarelerimiz de devam edecek. Memleketimiz için hayırlı olduğunu düşündüğümüz her zeminde beraber akıl, ortak akıl, beraber istişare falan üreteceğiz. Bunu herkes için yapacağız, herkesle yapacağız. Konuşabildiklerimizle kuvvetleniyoruz. Konuşamadıklarımız devletin, milletin zayıflığına sebep oluyor. O yüzden biz 'Konuşan Türkiye' diyorsak konuşabilmemiz lazım. Şöyle bir şeyi vurgulamalı mıyım? Yani bugün Öcalan'la konuşmaya karar verip; yani 40 yıllık terörü bitireceğim diye geçen seçimi almak için söve söve kazandıklarıyla oturup masalarda konuşup, sonra Kandil'in önüne mikrofonlar gönderip, sonra İmralı canisinin önüne prompter cihazı gönderip onunla konuşuyorsanız; biz memleket için konuşmayalım mı yani? Bir araya gelmeyelim mi? Şuurumuzu, endişelerimizi, kaygılarımızı, gelecekle ilgili umutlarımızı paylaşmayalım mı? Ya hükümet Öcalan ile konuşuyor, biz neden bir araya gelip konuşmayalım! Burada biz konuşacağız. Memleket için iyi olduğunu düşündüğümüz her şeyi güçlendireceğiz. Yanlış olduğunu düşündüğümüz her şeyin karşısına bir şuurla, iradeyle çıkacağız" dedi.
Kaynak : PERRE