İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, İsveç'in NATO'ya katılımına “evet” demek için iktidarın milletvekillerini ikna etmesini istedi. NATO’nun genişlemesine karşı olmadıklarını söyleyen Akşener, ayrıca İslami Direniş Hareketi Hamas’ın terör örgütü olduğunu savundu. “Sivilleri, çocukları öldüren Netanyahu terörüyle, müzik festivalinde gençleri tarayan, Hamas terörü, aynı şeydir.” ifadesini kullandı. Akşener partisinin grup toplantısında özetle şöyle konuştu: “Biliyorsunuz, bu durumun son örneklerinden biri de İsveç’in NATO üyeliği konusu… Dışarıda, konunun muhataplarına, adeta boncuk dağıtan, Ak Parti iktidarı; içeride ise, yazdığı senaryolar üzerinden, milletimizin, gözünü boyamanın, peşine düşmüş durumda. Erdoğan daha önce, bu konu hakkında ne demişti; hatırlıyor musunuz? F‘Eyyy İsveç, boşuna uğraşma! Sen, benim mukaddes kitabım Kuran’ın yakılmasına, yırtılmasına müsaade ettiğin sürece, biz, sizin NATO’ya girmenize, evet demeyiz. Başka ne demişti? ‘NATO’ya üye olacaklarsa, Türkiye’nin güvenlik endişelerini, dikkate almak zorundalar.’ demişti. İktidar, İsveç’in katılım protokolün imzalayıp, Gazi Meclisimize göndermiş. Hadi bakalım, buyurun buradan yakın… Önce esip gürlediler, sonra hiçbir şey almadan, ‘şak’ diye, protokole imzayı çaktılar!
“Biz, İYİ Parti olarak; sorumlu muhalefet anlayışımız çerçevesinde, buradan, bir çağrıda bulunuyoruz. Biz, NATO’nun genişlemesine karşı değiliz. Ancak, söylenen bunca sözden, olan biten, onca hadiseden sonra bu millete ve onun seçilmiş temsilcilerine bilgi vermek ve onları, ikna etmek zorundasınız. Bunun için, derhal Gazi meclisimizde, bir genel görüşme açılmasını, teklif ediyorum. Milletvekili arkadaşlarıma da bu konuda talimat verdim. Gelin, teklifimize olumlu yanıt verin. Böylece, İsveç’ten istediğimiz koşullar karşısında, bugüne kadar, hangi adımlar atılmış; Türkiye’nin, güvenlik kaygıları, hangi düzeyde giderilmiş; şeffaf bir şekilde, bizlerle paylaşın. Gelin, demokratik süreçleri, olması gerektiği gibi çalıştıralım, ülkemiz ve milletimiz için, en doğru kararı, hep birlikte alalım. İYİ Parti, her daim, devletimizin, itibar ve menfaatinin olduğu yerde bulunmayı, kendisine vazife bilir. Bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın.
“İnsanlık suçu işleyenlere karşı, ısrarla sergilenen diplomatik nezaket, derhal rafa kaldırılmalı; ve gerçekler, tüm çıplaklığıyla konuşulmalıdır. O gerçek de şudur: Netanyahu, bir savaş suçlusudur. Netanyahu, bir bebek katilidir. Sivilleri, çocukları öldüren Netanyahu terörüyle, müzik festivalinde gençleri tarayan, HAMAS terörü, aynı şeydir. Ve sıfatına bakılmadan, hak ettiği gibi bir katil gibi, bir terörist gibi muamele görmelidir.
“Savaş diye ambalajlanan, bu devlet terörüne karşı; en büyük tepkiyi vermesi gereken, ABD Başkanı Biden, Netanyahu’ya, destek üzerine destek yağdırıyor. Sözde demokrasinin beşiği Amerika, sözde eşitliğin, özgürlüğün sembolü Amerika, yüzyılın en vahşi sivil katliamına, düpedüz sponsor oluyor… Gerçekten ibretlik. Savaş ahlakını ve hukukunu, tamamen çiğneyen Netanyahu’nun; başta Cenevre Sözleşmesi olmak üzere tüm uluslararası sözleşmelere aykırı olduğu, gün gibi ortada olan bu tavrı; daha fazla cezasız kalamaz.
“Batılı ülkeler olmak üzere, tüm uluslararası topluma, bir çağrıda bulunmak istiyorum: Katliama, meşruiyet kazandırma çabanızdan, artık vazgeçin. Kafalarınızı kumdan çıkarın, Netanyahu terörüne, tüm gerçekliğiyle şahit olun! Bu saatten sonra, terörist Netanyahu’nun günahlarını, aklayabileceğiniz bir argüman, kalmamıştır. Eğer gerçekten samimiyseniz; en azından, Ukrayna’da, Putin’e karşı gösterdiğiniz tavrı, Netanyahu’ya da, göstermek zorundasınız!
“Elbette aynı tavır, kadın veya çocuk demeden acımasızca öldüren, HAMAS’a da gösterilmelidir. HAMAS uzantılarını da Netanyahu’nun propagandistlerini de kırmızı halıyla karşılayıp, terörün şakşakçılığını yapan, ilkesiz politikalara da, derhal son verilmelidir. Bu vahim olayın, bir uluslararası güvenlik krizine dönüşmemesi için tüm devletleri, ateşkesi sağlama ve barışı koruma fikrinde samimi olarak birleşmeye davet ediyorum.
“Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi; Biden yönetiminin, Netanyahu terörüne destek veren, fanatik tutumu nedeniyle; Amerika tarafından kilitlenmiş, görevini icra edemez duruma getirilmiştir. İsrialli bakanların, şımarık demeçlerine rağmen; Genel Sekreter Sayın Guterres’in, sağduyu ve vicdandan yana olan yaklaşımını ve bu yöndeki açıklamalarını ise umut verici buluyorum. “Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ndeki, ABD vesayetini ve vetosunu, bertaraf etmek için Genel Kurul acilen toplanmalıdır. Bunun için, Güvenlik Konseyi üyelerinin, en az 9'unun veya Birleşmiş Milletler Genel Kurul devletlerinin, yarıdan bir fazlasının, oy çoğunluğu yeterli.
“Dolayısıyla, buradan iktidara, bir çağrıda bulunmak istiyorum: Türkiye, hemen bugün, bu girişimleri başlatmalıdır. Bu, hem Türkiye’nin, arabuluculuk gayretlerini pekiştirecektir; hem de dünya kamuoyunu, insan hakları ve uluslararası hukuk ekseninde, sürdürülebilir bir çözüm hedefiyle, harekete geçirmek için atılmış, önemli bir adım olacaktır.”