Avusturya Alevi Birlikleri Federasyonu’na ait sosyal medya kanalı Özgün TV’de Dilek Şirin ile birlikte “Muhabbet Vakti” adlı bir program yapan eski AABF Genel Başkanı Turgut Öker, tartışma yaratacak iddialar ortaya attı.
Alevihaberler.com.tr sitesinin haberine göre Nurten Yalnız ve İlyas Çağla ile birlikte AABF seçimlerini değerlendiren eski AABF Genel Başkanı Öker, Hüseyin Mat’la birlikte genel sekreterin ve genel saymanın da federasyondan “süper maaş” aldığını dile getirdi.
Almanya Alevi Birlikleri Federasyonu (AABF)’nun 10 yıldır “cepten yediğini” belirten Öker, “10 yıldır hiçbir değişiklik olmadı. Benim görevi bıraktığım süreçteki Alevi hareketi bugün aynen devam ediyor.” ifadelerini kullanırken, kendi projelerinin kopyalanarak, ısıtılarak tekrarlandığı görüşünü dile getirdi.
“Almanya normlarına göre Alevi hareketinin şekillendiği bir sürece girmesi gerekirken, bugün kişisel ihtiraslardan dolayı, kişisel çıkarlardan dolayı Alevi hareketi üçüncü dönemine geçemedi.” diye konuşan Öker, bu genel kurulun aslında çok net bir mesaj verdiğini ve yönetimin üçüncü kuşağa devredilmesi gerektiğini vurgulayarak, “30 yıllık çalışmaların ısıtılıp ısıtılıp sunulduğu ve sadece birilerinin emeklilik için bir 3 yıl daha başkanlık yaptığı sürece ihtiyaç yok.” dedi.
Sadece kimin seçileceğine ve tamamıyla göz boyamaya yönelik, sadece delegeleri aldatmaya yönelik bir genel kurula tanıklık edildiğini vurgulayan Öker, “Dünyanın hiçbir toplumsal hareketinin genel kurulunda insanları duygusal olarak etkilemek amacıyla belgesel gösterildiğini görmedim.” diye konuştu.
Mevcut yönetimin insanlık değerleri ile bağdaşmayan tutumları nedeniyle genel kurula katılmadığını açıklayan Turgut Öker, eski genel başkanlar yerine “AABF’ye tek bir gün dahi hizmeti olmamış isimlerin” tüm masrafları karşılanarak genel kurula getirilmesini, “insanlığa sığmayan bir davranış” olarak niteledi.
Önceki dönemde büyük maddi zorluklarla yönetim görevlerini yerine getirmek zorunda kaldıklarını ifade eden Turgut Öker, federasyonun şimdi küçük bir fabrikaya dönüştüğünü söyleyerek çalışanların artık yönetimi değil, patronlarının kim olacağını seçtiğini belirtti.
Denetleme Kurulu raporunda ismi geçen Alevi Dernekleri Federasyonu Genel Başkanı Zeynel Abidin Koç ve Ali Çağan gibi isimlerin mevcut yönetimle ilişkilerinin “ticaret ilişkisi” olduğunu vurgulayan Öker, “Denetleme Kurulu raporunda al gülüm-ver gülüm hesabı içinde bulunanlar nasıl Türkiye Alevi hareketini temsilen orada bulunurlar? Bunların illişkisi tamamen ticaret ilişkisi.” dedi.
AABF’nin neden bu durumda olduğunu soran eski Genel Başkan, yanıt olarak da, “Artık AABF’de başkan süper maaşlı, sekreter süper maaşlı, sayman süper maaşlı. Dolayısıyla AABF’ye hizmet kurumu olarak yaklaşmıyorlar ki, işyeri diye yaklaşıyorlar. Hararetleri de ondan kaynaklı. Tahammülsüzlükleri de ondan kaynaklı. İşyerlerini kaybedecekler. Ekmek kapılarını kaybedecekler. Alın ellerinden maaşlarını, AABF’nin önünden bir gün bile geçmez bunlar.” ifadelerini kullandı.
Turgut Öker, Madımak belgeselinin maliyetinin 500 bin avro civarında olmasını da eleştirerek, kendi dönemlerinde Maraş katliamı belgeselinin 10 bin Alman Markı ve Çorum katliamı hakkındaki belgeselin de 25 bin avro karşılığında yaptırıldığını açıkladı.
Google bilgileri, arşiv bilgileri ve sözlü tarih projesiyle yapılan bir çalışmanın belgesel diye sunulduğunu belirten Öker, “Sivas belgeselinde Alevi dünyasının ilk defa duyduğu bir şey mi var?” diye sordu, “FETÖ destekçisi birisine” belgesel yaptırılmasını kınadı.
