Bugün, 17 Mart 2025 Pazartesi
  • BIST 100

    10876,76%0,33
  • DOLAR

    36,67% 0,09
  • EURO

    40,02% 0,35
  • GRAM ALTIN

    3532,60% 0,47
  • Ç. ALTIN

    5684,25% 0,26

Arka Plan, Tepkiler ve Sonuçlar

DÜNYA 13.03.2025 09:31:00 0
Arka Plan, Tepkiler ve Sonuçlar

PYD/SDG’nin Şam Yönetimine Entegrasyon Süreci: Arka Plan, Tepkiler ve Sonuçlar

Şam-  Suriye’nin kuzeydoğusunda özerk bir yönetim kuran ve YPG’nin omurgasını oluşturduğu PYD kontrolündeki Suriye Demokratik Güçleri (SDG), kendini feshederek Şam’daki merkezi yönetime entegre olma kararı aldı. Suriye Cumhurbaşkanlığı, geçici Cumhurbaşkanı Ahmed Eş-Şara ile SDG/YPG Genel Komutanı Mazlum Kobani’nin 10 Mart 2025’te tüm sivil ve askeri kurumların Suriye devletine entegre edilmesini öngören tarihi bir anlaşmaya imza attığını duyurdu. Bu adım, Suriye iç savaşının gidişatını değiştirecek nitelikte yeni bir dönemin başlangıcı olarak değerlendiriliyor.

Arka Plan ve Gelişmenin Doğruluk Durumu

Suriye’de 2011’den bu yana süren çatışmalar, 2023 sonlarından itibaren yeni bir siyasi denklem ortaya çıkardı. İdlib merkezli Heyet Tahrir Şam (HTŞ) lideri Ahmed Eş-Şara (Ebu Muhammed Colani), Ocak 2025’te muhalif grupların katılımıyla düzenlenen “Zafer Konferansı” sonrasında geçici devlet başkanı ilan edildi. Ardından, Türkiye destekli Suriye Milli Ordusu (SMO) bünyesindeki İslam Ordusu, Ahrar el-Şam ve Nureddin Zengi gibi birçok silahlı grup faaliyetlerine son verip yeni kurulan Suriye ulusal ordusuna katıldı.. Bu gelişmeler, ülke genelinde tek çatı altında birleşik bir ordu ve yönetim kurulması hedefinin ciddiyetini gösterdi.

PYD/YPG kontrolündeki kuzeydoğu bölgesi ise bu süreçte ayrı duruyordu. ABD’nin desteğiyle IŞİD’e karşı mücadeleyi sürdüren SDG, yıllardır merkezi otoriteden bağımsız bir yönetim sürdürüyordu. Ancak son dönemde değişen uluslararası dengeler bu yapının sürdürülebilirliğini sorgulatmaya başladı. Özellikle Washington’ın Suriye politikasındaki belirsizlik ve Türkiye’nin artan askeri baskısı, PYD üzerinde Şam ile uzlaşma yönünde bir baskı yarattı. Suriye devlet televizyonunun haberine göre, Mazlum Kobani bu anlaşmaya ABD’nin de telkiniyle yaklaştı; zira Donald Trump yönetiminin yakın gelecekte Suriye’den tamamen çekilme sinyalleri, SDG’yi Şam’la uzlaşmaya zorladı.  Kobani’nin 10 Mart’taki görüşmeler için ABD’ye ait bir helikopterle Şam’a gelmesi ve üst düzey protokolle karşılanması da anlaşmanın uluslararası boyutunu gözler önüne seriyo. 

PYD’nin merkezi örgütü PKK’nın hapisteki lideri Abdullah Öcalan’ın da son dönemde silahlı mücadelenin sona erdirilmesi ve siyasi çözüme geçilmesi yönünde mesajlar verdiği biliniyor. Nitekim bazı gözlemciler, imzalanan entegrasyon anlaşmasının Öcalan’ın çağrısıyla uyumlu bir adım olduğunu vurgulayarak, PKK liderinin mesajlarının Suriye’de de etkili olduğunu belirtmektedir. Bütün bu arka plan ışığında, SDG ile Şam arasındaki anlaşma haberi farklı kaynaklarca resmen doğrulandı ve yeni yönetim tarafından kamuoyuna duyuruldu.

Suriye İçinde Farklı Grupların ve Devletin Tepkileri

SDG-PYD’nin Şam’la uzlaşması, Suriye’nin içinde çeşitli tepkilerle karşılandı. Şam’daki yeni yönetim, ülkenin toprak bütünlüğünü yeniden tesis etme stratejisinde kritik bir engelin aşıldığını belirterek anlaşmayı memnuniyetle karşıladı. Cumhurbaşkanı Ahmed Eş-Şara’nın ofisinden yapılan açıklamada, ülkenin tüm bileşenlerinin yeni yönetime katılımının sağlanacağı ve özellikle Kürt toplumunun yıllardır beklediği vatandaşlık haklarının tanınacağı vurgulandı. Anlaşma maddelerine göre, Suriye’nin kuzeydoğusundaki özerk yönetimin tüm sivil ve askerî kurumları ile sınır kapıları, havaalanları ve petrol sahaları merkezi devlete devredilecek; ülke genelinde derhal ateşkes ilan edilecek . Bu maddeler, sadece Kürtler için değil, Alevi, Dürzi, Hristiyan gibi diğer azınlık gruplar için de yeni yönetimde temsil güvencesi anlamına geliyor.

PYD/YPG cephesi ve bölgedeki Kürt nüfus açısından anlaşma karmaşık duygular yarattı. Bir yandan, Şam yönetimiyle varılan uzlaşma sayesinde olası bir büyük çatışma ve Türk müdahalesinin önüne geçildiği için rahatlama hissi bulunuyor. Diğer yandan, yıllardır bedel ödenerek elde edilen fiilî özerkliğin son bulacak olması nedeniyle tedirginlik de söz konusu. SDG Komutanı Mazlum Kobani, Ronahî TV’de yaptığı açıklamada, Suriye bayrağını kabul ettiklerini ancak bunun “Baas rejiminin bayrağı değil, kuruluşumuzda da benimsediğimiz Suriye bayrağı” olduğunu ifade ederek yeni düzene uyum sağlama mesajı verdi . Kobani ayrıca, HTŞ liderliğindeki yeni hükümet yetkilileriyle doğrudan temasların başladığını ve Kürt heyetinin daha üst düzey görüşmeler için Şam’a gitmesinin doğal olduğunu belirterek entegrasyon sürecine işaret etti . Bu açıklamalar, PYD/SDG kanadının tabanını sürece ikna etmeye çalıştığını gösteriyor.

Öte yandan, eski rejim yanlıları ve bazı Alevi topluluklar başlangıçta bu gelişmeye şüpheyle yaklaştı. Ülkenin batısındaki Lazkiye kırsalından, eski rejime sadık unsurlar ile yeni yönetim arasında çatışma ve katliam haberleri gelmesi, iç barışı tehdit eden bir unsur olarak dikkat çekti. Ahmed Eş-Şara, bu olayların “Suriye’yi yeniden iç savaşa çekmek isteyenlerce kışkırtıldığını” belirterek sivil halka yönelik saldırıların faillerinin cezalandırılacağını duyurdu  Yeni yönetim, “Esad rejiminin kalıntıları” olarak tanımlanan unsurların hala direniş gösterdiği bölgelerde güvenliği sağlamaya çalışırken, ülkenin kuzeyindeki etnik gruplarla varılan barış anlaşmasının bu tür provokasyonları boşa çıkaracağını vurguluyor. Son dönemde Halep’in bazı mahallelerinde ve kıyı bölgelerinde yaşanan çatışmaların kontrol altına alındığı ve ülke genelinde kısa sürede tam bir sükunetin sağlanmasının hedeflendiği bildirildi.

Daha önce SDG ile çatışma halinde olan Türkiye destekli muhalif gruplar da bu anlaşmaya olumlu yaklaşıyor. Ocak ayındaki Zafer Konferansı’na Kürt temsilcilerin davet edilmemesi eleştirilere neden olmuştu  ancak şimdi PYD’nin entegrasyonu ile bu eksikliğin giderildiği düşünülüyor. Birçok muhalif savaşçı zaten yeni Suriye ordusuna katılmış durumda. Bu grupların önemli bir kısmı yıllardır PYD’ye karşı çatışmış olsa da, yeni düzen altında silahların bırakılmasıyla birlikte ülke içinde barışın tesisine katkı sunacaklarını açıklamaya başladılar. Yeni ordu bünyesine katılan eski SMO mensuplarının, Suriye’nin kuzeyinde PYD’ye karşı geçmişte verdikleri mücadelenin artık merkezi ordunun çatısı altında ortak düşman sayılan IŞİD ve diğer terör gruplarına yöneleceği ifade ediliyor. Şam yönetimi de PYD/SDG’ye karşı askerî operasyon seçeneğini masadan kaldırmış görünüyor; zira daha önce sadece süre tanıma ve uyarılarla yetinen yönetim, artık ülkenin doğusunda silah bırakma yoluyla çözümün sağlandığını belirtiyor.

Uluslararası Tepkiler ve Bölgesel Etkiler

PYD’nin kendini feshederek Şam’a entegre olma kararı, uluslararası alanda da geniş yankı uyandırdı. İlk resmi destek açıklaması Katar’dan geldi. Katar Dışişleri Bakanlığı, SDG’nin Suriye Arap Cumhuriyeti devlet kurumlarına entegre edilmesine yönelik anlaşmayı memnuniyetle karşıladıklarını duyurdu . Doha yönetimi, bu adımı “ülke içinde barışın pekiştirilmesi, güvenlik ve istikrarın artırılması ve hukuk üstünlüğüne dayalı bir devlet inşası yönünde önemli bir adım” olarak nitelendirdi . Ayrıca Katar, Suriye devletinin ülkenin tüm bileşenlerini temsil eden birleşik bir ordu aracılığıyla güç tekeline sahip olması gerektiğini vurgulayarak yeni yönetime desteğini açıkladı . Katar’ın bu tutumu, Arap dünyasında yıllardır Suriye muhalefetini desteklemiş bir ülke olarak, yeni döneme uyum sağlandığını gösteriyor. Nitekim Katar, 2011’de iç savaş başlayınca kapattığı Şam büyükelçiliğini yeniden açma kararı aldığını da bildirdi.

İlgili Haber
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan Şam'da HTŞ lideri Ahmed el-Şara’yla görüştü

Türkiye, PYD/YPG’yi terör örgütü olarak gördüğü için bu gelişmeyi özellikle yakından takip eden ülkeydi. Ankara, uzun süredir ABD’nin SDG’ye desteğine itiraz ediyor ve Suriye’nin toprak bütünlüğü çerçevesinde YPG’nin tasfiye edilmesi gerektiğini savunuyordu. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, uluslararası bir toplantıda yaptığı değerlendirmede, Suriye’de kalıcı çözüm için basit bir denklem olduğunu belirterek şöyle konuşmuştu: “YPG silahlarını bırakacak, Şam’daki yeni yönetim hemen hapishaneleri ve (IŞİD) kamplarının yönetimini devralacak. Gerekirse Türkiye olarak biz de bu konuda destek vermeye hazırız” . Fidan, ABD’nin önceliğinin IŞİD mahkûmlarının kaçmaması olduğunu, bunun sağlanması halinde diğer konularda silahlı grupların tasfiyesine odaklanılabileceğini söyleyerek Ankara’nın planını özetledi.

Şimdi SDG-Şam anlaşmasıyla bu formül büyük ölçüde hayata geçmiş görünüyor. Türk yetkililer resmi açıklamalarında Suriye’nin kuzeyinde “terör koridoru” olarak niteledikleri yapının ortadan kalkmasından duydukları memnuniyeti dile getiriyor. Ankara, yeni Şam yönetimiyle işbirliği içinde hem sınır güvenliğini sağlamayı hem de Suriye’nin istikrarına katkıda bulunmayı hedeflediğini açıkladı. Uzmanlar, PYD’nin entegrasyonu sayesinde Türkiye’nin olası bir yeni sınır ötesi harekâtına gerek kalmayabileceğini, bunun da bölgesel tansiyonu düşüreceğini belirtiyor.

İlgili Haber
ABD, Suriye'de hava operasyonu düzenledi

Amerika Birleşik Devletleri, SDG’nin başlıca hamisi konumundaydı ve Suriye’deki 900 civarındaki askerini SDG kontrolündeki bölgelerde konuşlandırmıştı. Ancak gelinen noktada Washington yönetimi henüz resmi bir açıklama yapmasa da, bu anlaşmanın ABD’nin Suriye’deki askeri varlığını gözden geçirmesine yol açabileceği ifade ediliyor. Nitekim ABD Başkanı Donald Trump’ın uzun süredir Suriye’den çekilme isteği biliniyordu ve Murat Yetkin’e göre bu anlaşma Trump’ın asker çekme kararını kolaylaştırabilir. SDG’nin varlık gerekçesi olan IŞİD’le mücadele ve esir kamplarının güvenliği konusu artık Suriye ordusuna devredileceğinden, Pentagon’un Suriye’de kalma nedenleri zayıflamış durumda. Öte yandan, Washington’un bu süreçte YPG’ye “silah bırakın” telkininde bulunduğu da Suriye kaynaklarınca öne sürüldü  ABD’nin olası çekilme takvimi ve PYD entegrasyonunun pratik ayrıntıları önümüzdeki günlerde daha netleşecektir.

Avrupa Birliği ve bölge ülkeleri de gelişmeleri yakından takip ediyor. Yeni Şam yönetimi, Batı ile diplomatik ilişkileri geliştirme yolunda hızlı adımlar attı. Hükümetin HTŞ kökenli yapısı nedeniyle başlangıçta tereddüt eden bazı Batı başkentleri, barış sürecinin kapsamlı ilerlemesi üzerine pozisyonlarını yumuşatıyor. Örneğin, Avrupa Komisyonu’nun Ahmed Eş-Şara’yı Brüksel’e davet ettiği ve bu temasın AB tarafından yeni yönetime örtük bir meşruiyet atfı olarak yorumlandığı bildirildi . Almanya Dışişleri Bakanlığı’nın Suriye Özel Temsilcisi Stefan Schneck de, 2012’den bu yana kapalı olan Şam büyükelçiliklerini çok yakında yeniden açabileceklerini dile getirdi. Nitekim Alman diplomatlardan oluşan bir heyet Şam’a giderek büyükelçilik binasında incelemeler yaptı ve yeni yönetim yetkilileriyle görüştü. Benzer şekilde Fransa ve İtalya’nın da Şam’daki diplomatik varlıklarını yeniden tesis etmeyi değerlendirdikleri gelen haberler arasında. Bölge ülkelerinden Ürdün, Irak, Lübnan ve Suudi Arabistan da sürece destek veriyor. 9 Mart’ta Amman’da bir araya gelen bu ülkelerin üst düzey yetkilileri, IŞİD mahkûmlarının bulunduğu kampların güvenliği konusunda Şam yönetimine tam destek sözü vererek entegrasyon adımını cesaretlendirdi  Bu toplantıda Türkiye de temsil edilmiş ve daha önce SDG kontrolündeki Hol ve Roj gibi IŞİD tutuklu kamplarının emniyeti için Suriye’ye lojistik destek taahhüdünde bulunmuştu..

Bölgesel düzeyde, İran ve Rusya gibi aktörlerin tutumu biraz daha temkinli görünüyor. İran, müttefiki Beşar Esad’ın devrilmesi ve yerine HTŞ eksenli bir hükümet kurulmasından rahatsız; ancak Kürtlerin merkezi hükümete entegrasyonu prensipte Suriye’nin bölünmesinin engellenmesi anlamına geldiği için Tahran, resmi söylemde Suriye’nin toprak bütünlüğüne desteğini sürdürüyor. Yine de, Lazkiye ve Tartus gibi kıyı illerinde Esad yanlısı milisler ile yeni ordu arasında yaşanan çatışmalarda İran destekli grupların rol oynadığı iddiaları mevcut Rusya ise Suriye’de yıllardır sürdürdüğü nüfuzun yeni denklemde nasıl korunacağını hesaplıyor. Moskova, HTŞ geçmişi nedeniyle Eş-Şara yönetimine mesafeli dursa da, Kürt bölgesinin yeniden Şam’a bağlanmasını ülkenin parçalanmasını önleyen olumlu bir gelişme olarak not ediyor. Rus yetkililer, sahadaki yeni duruma uyum sağlayacaklarını fakat Suriye’de terör örgütleriyle (HTŞ’yi kastederek) işbirliği yapılmasına karşı olduklarını belirtiyor. Bu dengede, Rusya’nın da önümüzdeki süreçte Şam’daki büyükelçiliğini aktif hale getirip yeni yönetimle çalışmaya başlaması olası görünüyor.

Genel olarak uluslararası toplum, Suriye’de iç savaşın sona erdirilmesine yönelik en kapsamlı adımlardan biri olarak görülen bu entegrasyon sürecine ihtiyatlı iyimserlikle yaklaşıyor. Birleşmiş Milletler, taraflar arasındaki anlaşmayı memnuniyetle karşıladığını ve Suriye’nin egemenliği ile birliğini koruyan her türlü barışçıl girişime destek vermeyi sürdüreceğini açıkladı. BM Suriye Özel Temsilciliği, anlaşmanın uygulanmasını kolaylaştırmak ve olası pürüzleri gidermek üzere teknik yardım sunmaya hazır olduğunu duyurdu. Bölgedeki genel kanı, PYD/SDG-Şam uzlaşmasının, Suriye krizinde yıllardır süren vekâlet savaşlarını önemli ölçüde yatıştıracağı ve komşu ülkelere de istikrara yönelik olumlu yansımaları olacağı yönünde.

Askerî, Ekonomik ve Siyasî Sonuçlar

PYD’nin kendini feshederek Şam yönetimine entegre olması, saha dengelerinde köklü değişimler yaratacak. Askerî açıdan, bu anlaşmayla birlikte yaklaşık 80 bin kişilik SDG gücünün önemli bir kısmı Suriye ordusunun bünyesine katılıyor. YPG’ye bağlı silahlı unsurların büyük kısmının yeni oluşturulan Suriye Ulusal Ordusu’na entegrasyonu, ülkenin kuzeyinde ayrı bir silahlı yapı kalmaması anlamına geliyo. Böylece bir yandan Türkiye’nin uzun yıllardır dile getirdiği “terör koridoru” endişesi giderilirken, diğer yandan Suriye’nin kuzeydoğusunda IŞİD’le mücadele artık doğrudan Suriye ordusu tarafından yürütülecek. IŞİD’e karşı mücadelede tek komuta birliğinin sağlanması, daha etkin operasyonları mümkün kılabilir. Nitekim Suriye Savunma Bakanlığı, entegrasyon anlaşmasının imzalanmasının hemen ardından yaptığı açıklamada, ülkedeki tüm terör unsurlarına karşı kesintisiz operasyonların devam edeceğini ve özellikle PKK/PYD/YPG ile IŞİD tehdidine karşı kararlılıkla hareket edileceğini vurgulamıştı .Artık PYD/YPG unsurları da bu mücadelenin resmî parçası haline geleceğinden, ayrışmanın yarattığı handikap ortadan kalkmış oluyor. Ülke genelinde ilan edilen ateşkes sayesinde, 14 yıldır süren iç savaş fiilen sona erme aşamasına geldi. Çatışmaların durmasıyla birlikte, Suriye topraklarının büyük bölümünde ilk kez tam anlamıyla sükûnet ve tek otorite sağlanmış olacak.

Ekonomik açıdan da bu entegrasyonun önemli sonuçları bekleniyor. SDG’nin kontrol ettiği petrol zengini Deyrizor ve Haseke illerindeki enerji kaynakları ile tarım alanları yeniden merkezi hükümetin denetimine giriyor. Özellikle petrol ve doğal gaz sahalarının devlet kontrolüne geçmesi, yeni Şam yönetimine ciddi bir gelir kaynağı sağlayacak. Yıllardır yaptırımlar ve savaş ekonomisi altında sıkıntı çeken Suriye ekonomisi, bu kaynaklarla nefes alabilir ve yeniden inşa sürecine finansman yaratabilir. Ayrıca Suriye’nin doğusundaki sınır kapıları ve ticaret yolları da birleşik idareye geçtiği için, komşu ülkelerle ticaretin önündeki engeller kalkmaya başlayacak  Örneğin, Irak ve Suriye arasında PYD kontrolünde olan sınır noktaları artık Şam yönetimince işletileceği için iki ülke arasındaki yasal ticaret hacminin artması bekleniyor. Benzer şekilde, Türkiye ile Suriye arasındaki gümrük kapılarında da güvenlik endişelerinin azalmasıyla ticaret ve geçişler kolaylaşabilir. Tüm bunlar bölge ekonomisine olumlu yansıyacak adımlar olarak görülüyor. Öte yandan, uluslararası toplumun Suriye’ye uyguladığı bazı yaptırımların da yeni yönetimin bu kapsayıcı adımları sayesinde gözden geçirilmesi gündeme gelebilir. Avrupa ve Arap ülkelerinin, istikrar yolundaki Suriye’ye insani yardımların ötesinde yatırımlar ve kalkınma projeleriyle destek verme olasılığı artıyor.

Siyasî sonuçlar bakımından, PYD’nin entegrasyonu hem Suriye iç siyasetinde hem de bölgesel Kürt politikasında yeni bir gerçeklik yaratıyor. Anlaşma metninde, etnik ve dinî kimliğe bakılmaksızın tüm Suriyelilerin siyasî süreçlere katılımının garanti altına alınacağı açıkça belirtiliyor. Bu, Kürtler başta olmak üzere on yıllardır sisteme dahil edilmeyen kesimlerin artık yeni Suriye’yi birlikte inşa edeceği anlamına geliyor. Özellikle Kürt vatandaşların kimlik ve dil hakları konusunda Suriye devleti ilk kez bu düzeyde bir taahhütte bulundu. Eski Baas rejimi döneminde vatandaşlık dahi verilmeyen on binlerce Kürt, şimdi anayasal güvenceyle eşit vatandaş statüsüne kavuşacak. PYD’nin siyasi kanadının ve özerk yönetimin sivil kurumlarının da kendini feshedip yasal zeminde yeniden örgütlenmesi bekleniyor. Nitekim uzmanlar, PYD’nin Suriye’de yeni bir siyasi parti olarak faaliyet göstermesinin, demokratik sisteme entegre olmasının önünün açıldığını belirtiyor. Mevcut özerk yapının lider kadrosu, muhtemelen kuracakları partiler veya hareketler aracılığıyla yapılacak seçimlerde yer alabilecek. Böylece silahlı mücadeleden siyasete geçiş süreci kurumsallaşmış olacak.

Suriye genelinde kurulacak yeni idari yapı, yerel yönetimlerde Kürt nüfusun yoğun olduğu bölgelere kültürel haklar tanıyan bir düzenleme getirebilir. Örneğin, eğitimde Kürtçenin kullanımına izin verilmesi, yerel yayınların çok dilli yapılması gibi adımlar masada. Şam yönetimi, kota sistemini reddettiğini ancak Kürtlerin dilsel ve kültürel haklarının anayasal güvenceye alınacağını vurgulamıştı . Bu da merkeziyetçi yapının korunmasıyla birlikte kültürel çoğulculuğun tanınacağı bir modeli işaret ediyor. Uzmanlar, Suriye’deki bu kapsayıcı yaklaşımın bölgedeki diğer Kürt sorunlarına da emsal teşkil edebileceğini ifade ediyor. Özellikle Türkiye’de devam eden Kürt sorununda, PKK’nın silah bırakıp siyasete katılması için uygun zemin oluşabileceği ve Ankara’nın İmralı’da tutuklu bulunan Abdullah Öcalan üzerinden başlattığı yeni çözüm sürecinin hız kazanabileceği konuşuluyor. PYD/SDG’nin silah bırakması ve Suriye’de barışa dahil olması, PKK üzerindeki moral ve stratejik etkiyi azaltacak, silahlı mücadelenin anlamsızlığını ortaya koyacaktır. Bu durumun, Türkiye’nin iç barış çabalarına dolaylı da olsa pozitif yansıması olasıdır.

Son olarak, entegrasyon sürecinin mültecilerin geri dönüşü konusunda önemli bir kilometre taşı olabileceği değerlendiriliyor. Halihazırda Türkiye başta olmak üzere komşu ülkelere sığınmış milyonlarca Suriyeli var. Türkiye Dışişleri Bakanı Fidan, Esad rejiminin devrilmesinin ardından Suriyeli sığınmacıların ülkelerine dönme ihtimalinin arttığını belirterek, yeni hükümetin de uluslararası toplumla birlikte güvenli dönüş ortamı hazırlamak için çalıştığını dile getirmişti. PYD’nin kontrolündeki bölgelerin yeniden merkezi yönetime bağlanmasıyla, bu topraklardan kaçmış sivillerin evlerine dönebilmelerinin önü açılıyor. Anlaşma gereğince yerinden edilmiş tüm Suriyelilerin kendi kasaba ve köylerine geri dönüşü devlet koruması altında garanti edilecek.. Bu madde, hem ülke içi hem de dışındaki mülteciler için umut verici bir gelişme olarak not ediliyor. Yeni yönetim, geri dönüşleri teşvik için altyapı onarımları, konut projeleri ve af düzenlemeleri hazırlığında olduğunu açıkladı. Türkiye, Lübnan ve Ürdün gibi ülkeler de mülteci yükünün hafiflemesi ihtimaline temkinli iyimserlikle yaklaşıyor.

Sonuç olarak, PYD/SDG’nin kendini feshederek Şam yönetimine entegre olması Suriye krizinde bir dönüm noktasıdır. Bu adım, sahadaki fiili bölünmüşlüğü büyük ölçüde sona erdirip ülkenin toprak bütünlüğünü yeniden tesis etme yolunda dev bir ilerleme sağlamıştır. Anlaşmanın başarıyla uygulanması halinde Suriye’de on yılı aşkın süredir devam eden silahlı çatışma yerini siyasi diyaloga ve ortak yönetime bırakacak. Elbette entegrasyon sürecinin sahada uygulanması zaman alacak; komuta birleştirilmesi, silahların toplanması, yeni yasal düzenlemeler ve toplumsal uzlaşı çabaları titizlik gerektiriyor. Yine de, bugüne dek taraflar arasında sağlanan en kapsamlı mutabakat olması itibarıyla bu gelişme, Suriye’ye kalıcı barışın gelebileceğine dair en güçlü işaret olarak görülüyor  Uluslararası toplumun desteğiyle, Suriye’nin birlik içinde yeniden ayağa kalkması ve bölgesel barışa katkıda bulunması umut ediliyor.

Bu süreçte tüm aktörlerin verdiği mesaj ortak: Suriye halkının huzuru ve ülkenin egemenliği için silahların susması ve siyasi çözüme odaklanılması zamanı gelmiştir.

 

 


İlgili Haber
SDG Komutanı Mazlum Abdi: “Öcalan’ın çağrısı sadece PKK ile ilgili, bizimle hiçbir ilgisi yok”

 

 

Kaynaklar: Suriye Cumhurbaşkanlığı açıklamaları, T24, Serbestiyet, Murat Yetkin Report, Anadolu Ajansı analizleri, bölge ülkelerinin Dışişleri açıklamaları  (Tüm bilgiler uluslararası ve yerel güvenilir kaynaklardan derlenmiştir; spekülatif iddialardan kaçınılmıştır.)

Haber Editörü

Hakan Dikmen 1

hakandikmen30@gmail.com

ÇANAKKALE: SABRIN VE İNANCIN ŞİİRİ

Nijerya'da difteri salgını

Prof. Dr. Bozan: Çanakkale milli mücadelenin mukaddimesidir

Mozambik'te Jude Kasırgası etkili oldu: 16 ölü

Muğlalı sporcu Almanya'dan şampiyon döndü

DOSD Meram’ın özel çocukları Konyaspor’a şans getirdi

Sakarya'da vatandaşlara önemli ‘don’ uyarısı

Baharda artan alerjik burun akıntısına dikkat! Alerji, nezle ve soğuk algınlığı arasındaki farklar neler?

Nevruz – birlik bayramı

AZMİ KARAMAHMUTOĞLU’NDAN MHP’YE: PKK SİYASET YAPICILARINDAN AFERİN VE TEŞEKKÜR ALMAKTAN YANA MI TERCİH KULLANACAKSINIZ DİYE BUGÜN BEKLEDİK.

Meteorolojiden 24 il için "sarı kodlu" uyarı

Konya'da 'Beklenen Biziz' ile gençlerin gelişimine katkı

Karagöz’ün uzay yolculuğu Bursa Osmangazi'de perdeye yansıdı

Belediye Başkanı Er: Çanakkale zaferi iman gücünün en üst düzeyde ortaya konulduğu bir destandır

Şırnak'ta 86 kilo 600 gram uyuşturucu ele geçirildi

Lise öğrencileri dünya robot yarışmasında birincilik aldı

Mustazaflar Cemiyeti'nden "Dünya Mustazaflar Haftası" açıklaması

Adıyaman Umum Emlakçılar Derneği Başkanı Hakan Danış: 'Adıyaman Küllerinden Yeniden Doğacak'

Ordu’da Bahçe ve Anız Yangınları Başladı: İtfaiyeden Uyarı

Ordu Üniversitesi 19. Yılını Kutluyor: Küresel ve Ulusal Başarılar ile Öne Çıkıyor

Sakarya Büyükşehir tüketicileri hem uyardı, hem bilinçlendirdi

Çayırova Türk Halk Oyunları, Kocaeli şampiyonu oldu

Manisa'da MASKİ ve Alaşehir'den altyapı için güç birliği

MANAVGAT BELEDİYESİ HALK OYUNLARI TOPLULUĞU’NDAN BÜYÜK BAŞARI

Tıp öğrencileri seramikle buluştu

Bingöl'de su kesintisine tepki: Mahalle sakinleri yolu kapattı

Milletvekili Mustafa Alkayış duyurdu: '87 Milyon TL’lik Sulama Yatırımı Hayata Geçiyor'

Kahta Belediyesi itfaiye ekiplerinden camilerde temizlik seferberliği

Başkan Pekyatırmacı “Anadolu’nun Diriliş Destanı Çanakkale” sergisi’ni ziyaret etti

Suudi-Irak koordinasyonu uyuşturucu sevkiyatını önledi

Yükleniyor

Haberi Sesli Oku

DADAŞLAR AMEDSPOR'A ZEHİR OLDU

İl Başkanı Ahmet Eşref Yılmaz’dan İmamoğlu’na çağrı var: Sakın Erzurum’a gelme!

Erzurum’da apartman yangını: 10 kişi hastanelik oldu

Vefat / Taziye

Erzurum’un yeni bir eğlence mekânı var artık “Karaköy Şefline” sizin için, size özel…

Aziziye' de Vatandaşlar Sokakları Temizliyor

Çubukçu: “Sandığa bizim ihtiyacımız var!”

Anahtar Parti: Bir Memleketin yeniden ayağa kalkma iradesidir…

Atatürk Üniversitesinde Kandil Yolu…

Beklenen geldi, bari sahip çıkalım!

Lise öğrencileri dünya robot yarışmasında birincilik aldı

TEV'in tamamlayıcı bursları ile eğitime destek

'Maarif Modeli Okulları'na yoğun ilgi

TESSEP'ten çocuk iftarı: Hem eğlendiler hem öğrendiler

Mudanya'nın kırsalına 'çocuk akademileri' açılacak

Yapay zekâ destekli MEBİ 1 milyon öğrenciyi aştı

Manisa'dan karbon ayak izi hesaplamasına önemli adım

İzmir Bornova'da iş garantili 'Pastacılık ve Ekmekçilik' kursu

MEB'in düzenleyeceği "Sıfır Atık Yarışması" başvuruları başladı

Askeri öğrencilere yatay geçiş yasağı

LİG TABLOSU

Takım O G M B Av P
1.Galatasaray 27 22 0 5 41 71
2.Fenerbahçe 26 19 2 5 40 62
3.Samsunspor 27 15 6 6 14 51
4.Beşiktaş 26 12 6 8 13 44
5.Eyüpspor 27 12 7 8 11 44
6.Gazişehir Gaziantep 26 11 10 5 1 38
7.Göztepe 26 10 9 7 10 37
8.İstanbul Başakşehir 26 10 10 6 4 36
9.Trabzonspor 26 9 9 8 12 35
10.Kasımpaşa 27 8 8 11 -5 35
11.Rizespor 27 10 14 3 -12 33
12.Antalyaspor 27 9 12 6 -21 33
13.Konyaspor 27 8 12 7 -7 31
14.Alanyaspor 27 8 12 7 -9 31
15.Bodrum FK 27 8 13 6 -9 30
16.Sivasspor 27 7 14 6 -12 27
17.Kayserispor 26 6 11 9 -19 27
18.Hatayspor 26 4 15 7 -17 19
19.Adana Demirspor 26 2 20 4 -35

YAZARLAR