Çin propaganda ajansı Tanrıdağ ağında yer alan habere göre, Doğu Türkistan’daki sözde “Xinjiang Uygur Özerk Bölgesi” İnsan Kaynakları ve Sosyal Güvenlik Departmanı, 2025 yılı için sözde “Genç yeteneklerin işe alımı” faaliyetleri hakkında bir bildiri yayınladı. Duyuruda, Çin’den Doğu Türkistan’a işe alım kampanyasına toplam 165 yerin katılacağı, 357 profesyonel iş sağlanacağı, 635 kişinin işe alınacağı, toplam 193 şirketin katılacağı, 509 iş sağlanacağı ve toplam 2.242 kişinin işe alınacağı belirtildi.
ÇİN DEVLETİ BÜTÜN AVANTAJLARI SAĞLIYOR!
Habere göre, işe alım faaliyetleri çevrimiçi ve çevrimdışı entegre edilerek genişletilecek ve İnsan Kaynakları ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, sözde “profesyonellerin” ilgisini çekecek bir işe alım hizmet platformu kuracak ve işe alım ilanlarını topluluğa birleşik bir şekilde yayınlayacak. Üniversitelerin öğrenci kayıtlarını düzenleyeceğini, aynı zamanda işe alım faaliyetlerinde ilgili kolejlere giderek mezun olacak öğrenciler için çift seçmeli konferans düzenleneceğini açıkladı.
Habere göre, bu kampanyaya dahil olan ve koşulları sağlayan sözde “profesyonel” olarak adlandırılan Çinli yerleşimciler, Çin rejimi tarafından sağlanan bütün avantajlardan yararlanabilecek.
Çin bu yılın başında çalışmalarını hızlandırdı ve bu yılın başında Doğu Türkistan genelinde özel bir görev gücü örgütlenerek Çin eyaletlerindeki çeşitli üniversitelere gönderildi. Grup, “yetenek alımı” adı altında çeşitli üniversitelerden Çinli öğrencilerin Doğu Türkistan’a yerleşmesini teşvik ediyordu.
Çin, son yıllarda Doğu Türkistan’daki çiftçileri tarım arazilerini kooperatiflere devretmeye zorlamak için çeşitli yöntemlere başvurdu. Daha sonra “yer değiştirme ve daha fazla işçi çalıştırma” adı altında topraklarını kaybeden çiftçilerin Çin eyaletlerine sınır dışı edilmesine izin verdi. Daha sonra Çinlileri çeşitli isimler altında Doğu Türkistan’a yerleştirdiler.
74 yıldır Çin Komünist parti yönetiminin İşgali altında olan Doğu Türkistan’da Zulüm sınırları aştı. Doğu Türkistan Topraklarının meşru sahipleri olan Doğu Türkistan Halkı işgalden beri yeraltı ve yer üstü zenginlikleri ve insan kaynaklarıyla birlikte Çin sömürüsü altında inim inim inlemektedir. Ve elinde kalan son toprak parçası ve azıcık mal varlıklarıyla yaşam mücadelesi verirken, acımasız Çin yönetimi bunu da gasp etmeye çalışıyor.
Çin’in etnik soykırım konusunda 2017 yılında başlatılan büyük ölçekli keyfi tutuklamalarla eş zamanlı olarak gerçekleştirilen korkunç ve acımasız baskı uygulamaları, Doğu Türkistan’ın etnik nüfus yapısının kasten ve zorunlu olarak değiştirilmeye çalışıldığını açık ve net olarak ortaya koyuyor.
Gelinen noktadaysa Milyonlarca Uygur’u kollektif bir şekilde kamplara ve hapishanelere hapsetmesi, onların köle/işçi olarak zorla çalıştırması sonucu geride kalan mal varlığı, meyve bahçeleri ve tarım arazilerine hükümet el koyarak, çeşitli imtiyazlar ve prestijli yaşam vadiyle bölgeye kalıcı yerleşmeyi kabul eden Çinli yerleşimcilere peşkeş çekiliyor.
SİSTEMATİK ASİMİLASYON’UN BİR PARÇASI
Gözlemciler, Çin rejiminin son zamanlarda yerleşimci Çinlileri Doğu Türkistan'a kalıcı taşınmaya teşvik etmek amacıyla Doğu Türkistan'ın hava, demiryolu ve karayolu ulaşımını genişlettiğini, ayrıca Doğu Türkistan kaynaklarının Çin’e ulaşımını kolaylaştırmak için çaba sarfettiğini, bütün bu yatırımların Çin işgal rejiminin Doğu Türkistan'ı Çinlileştirme gibi nihai amacına ulaşmak için bir yandan Doğu Türkistan halkını Toplama kamplarına ve cezaevlerine hapsederken, Kadın erkek gözetmek sizin gençleri Çin eyaletlerine ve başka bölgelere zorunlu çalışmaya sürgün ederek, Uygurların nüfusunu azaltmaya çalıştığı, diğer yandan da yerleşimci Çinlilerin Doğu Türkistan'a kök salmaları, kalıcı yerleşmelerini sağlamak için olduğunu, aynı zamanda uluslararası toplumda “Zulüm bitti. Her şey normalleşti. Uygurlar Mutlu” algısı oluşturmak için, “Tek Kuşak Tek Yol” girişiminin engelsiz hayata geçmesini sağlamaya çalıştığını kaydetti.
