10087,90%-0,25
35,69% 0,17
37,45% 0,63
3188,49% 1,07
5086,33% 1,11
Gazze'deki saldırılarda hastaneler, ambulanslar ve sağlık çalışanlarının kasıtlı olarak hedef alındığını belirten Özgür Der Bursa Şube Başkanı Av. Oktay Sari, işgal rejimi ve egemen güçlerin, kendi yazdıkları savaş hukukuna dahi riayet etmediklerini ifad
Dünya Müslüman Alimler Birliği tarafından ilan edilen "Dünya Kudüs Haftası" bu yıl 23-30 Ocak tarihlerinde idrak ediliyor.
Her sene Recep ayının son haftasında çeşitli etkinliklerle idrak edilen "Dünya Kudüs Haftası" ile Mescid-i Aksa ve Filistin için farkındalık oluşturulup halkın bilinçlendirilmesi hedefleniyor.
Özgür Der Bursa Şube Başkanı Avukat Oktay Sari, İLKHA muhbirine yaptığı açıklamada, Gazze'deki saldırılarda savaş hukukunun hiçe sayıldığını, hastaneler, ambulanslar ve sağlık çalışanlarının kasıtlı olarak hedef alındığını belirtti.
Sari, işgal rejimi ve egemen güçlerin, kendi yazdıkları savaş hukukuna dahi riayet etmediklerini vurguladı.
"Soykırımı el birliğiyle yaptılar"
Savaşın arkada bıraktığı izlerin yeni yeni ortaya çıkmaya başladığını belirten Sari, "Öncesinde de dünya, canlı yayınlarda bir soykırımı izledi. Soykırım işlenirken sadece camiler, hastaneler ve evler bombalanmadı. Bir insanlık bombalandı. Dünya, soykırıma sessiz kaldı. İki milyonluk bir şehre, dünyanın büyük güçleri bütün teknolojik silahlarıyla saldırdılar. Soykırımı el birliğiyle yaptılar." şeklinde konuştu.
Özgür Der Bursa Şube Başkanı Av. Oktay Sari
siyonistlerin savaş hukukunun hiçbir kaidesine riayet etmediğini vurgulayan Sari, "Gazze'de her yerin bombalandığı bir sahne gördük. Müslümanlar olarak, Hazreti Peygamberin savaş hukukuyla bize öğrettiklerini hatırlamamız gerekiyor. Hazreti Peygamber, savaşa çıkarken yanındaki Müslümanlara savaş hukuku konusunda nasihatlerde bulunurdu. Savaşlarda yaşlılara, kiliselere, ibadet yerlerine, size saldırmayana sizde saldırmayın diye talimat verirdi. Müslümanlar olarak savaş hukukunu Peygamberimizden öğrendik. Batılı hegemonik egemen güçler, buradaki savaş hukukunu sonradan kendileri yazdılar. BM, NATO ve İnsan Hakları Sözleşmesi'nde bunlara dair belli kurallar bulunuyor. İbadethaneler, hastaneler, sağlık çalışanları ve gazetecilere dokunulmaması gerektiği yazıyor. Ancak bu kuralların hiçbirine riayet edilmediğini net ve canlı bir şekilde gördük." şeklinde konuştu.
"İşgal rejimi ve hegemonik güçler sınıfta kalmıştır"
Gazze'de bile isteye ambulansların bombalandığını ve hastanelerin kuşatıldığını vurgulayan Sari, "Birebir hastaneler basıldı, hastalar ve sağlık çalışanları katledildi. Bu yaşananlar, bırakın savaş hukukunu, insan vicdanının bunu kabul etmesi mümkün değildir. Resmen gazetecilere ve sağlık çalışanlarına bile isteye katliamlar yapıldı. Çünkü gazeteciler, oradaki zulmü insanlara duyurdu. İşgal rejimi, savaş hukukunun sesine riayet etmedi. İşgal rejimi ve hegemonik güçler sınıfta kalmıştır." dedi.
"Esirlere nasıl davranılması gerektiğini Gazze'deki mücahitler, insanlara net bir şekilde gösterdiler"
Sari, "Ateşkesin ilk gününde esir takasında Hazreti Peygamber'in bize öğrettiği şekilde esirlere nasıl davranılması gerektiğini Gazze'deki mücahitler, insanlara net bir şekilde gösterdiler. Gazze'de 50 binden fazla insan şehit oldu. Ama insanlar şunu gördü; Müslümanların izzetini ve şerefini gördüler. Müslümanların nasıl insan olduklarını canlı bir şekilde tüm dünyaya gösterdiler. Bu nedenle Gazze'deki direniş, büyük bir iftihar kaynağıdır. Gazze'deki durum, inşallah Kudüs'ün ve dünyanın farklı yerlerindeki eziyet çeken mazlumların kurtuluşuna vesile olur." şeklinde konuştu. (İLKHA)