Azerbaycan hakkını alacaktır/ Uzman Araştırmacı Yazar Hakan Dikmen Ramiz İsmayilov: 'Ermenilerin yalanları ortaya çıktıkça Fransa örneğinde bazı dünya güçlerinin kollarına sığınıyorlar'- Olayların gidişatına baktığımda, ana vatanımıza, kutsal topraklarımıza döneceğimizden hiç şüphem yok. İradesi yüksek cumhurbaşkanımızın kararlı ve ısrarlı talepleri doğrultusunda ecdadımızın uyuduğu topraklara mutlaka döneceğiz. Hatta o günlerin çok da uzakta olmadığını söyleyebilirim.'
tum1haber/özel/dünya Batı Azerbaycan Topluluğu'nun Sumgayit kenti temsilcisi Ramiz İsmayilov, gazetemize verdiği röportajda bu sözleri söyledi.
Ramiz Abuzar oğlu İsmayilov'un 1953 yılında tarihi şimdiki Ermenistan denilen Batı Azerbaycan'ın Karvansaray, şimdiki adı İcevan ilçesinin Hakkihli köyünde doğulub. 1970 yılında Sumgayıt şehri 17 numaralı ortaokuldan mezun oldub. Ramiz İsmayilov, 1975 yılında Cengiz Ildırım'ın adını taşıyan Azerbaycan Politeknik Enstitüsü İnşaat Mühendisliği Fakültesi'nden mezun olub. Kariyerine Sumgayıt şehrinde 1 No'lu İnşaat Vakfı'nda genç uzman olarak başlayıb. Daha sonra Sumgayıt İl Maliye Dairesi'nde kıdemli müfettiş ve Sumgayıt Politeknik Teknik Koleji'nde öğretmen olarak devam edip. Azerbaycan Cumhuriyeti Maliye Bakanlığı'nda ve çeşitli inşaat organizasyonlarında çalışıb. Ülkenin sosyal ve politik yaşamı ile yakından ilgilenip. Böylece 1998 yılında Azerbaycan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı seçimleri sırasında Sumgait şehri 19 numaralı bölgesel seçim komisyonunun başkanlığını yapıb. Zengin bir yaşam tecrübesine sahip olan R. İsmayilov evli, 3 oğlu ve 9 torunu var. Eşi emekli, bir oğlu diş doktoru, iki oğlu askerdi. Halen Sumgayıt şehrinde yaşamaktadır.
Ismayilov ile röportajı sunuyoruz:
Ramiz hoca biyografinizden de bilindiği üzere ülkenin sosyal ve siyasi süreçlerinde aktif bir katılımcı oldunuz. Şu anda bu görevi sürdürüyorsunuz. Bildiğimiz gibi 17 Temmuz'da Batı Azerbaycan Topluluğu'nun Sumgayit temsilciliği kuruldu, (şimdiki ermenistan'dan kovulan Türklerin Birliği) siz de ülkenin en büyük şehirlerinden biri olan Sumqayıt temsilcisi atandınız. Sorumuz şu; geride bıraktığımız bu dönemde liderliğini yaptığınız topluluk hangi işler görmüş?
Tabii bu büyük güvenin karşılığında benim de bazı şeyler yapmam ve organizasyon çalışmalarını hızlandırmam gerekiyordu. Temsilci olarak görevlendirildiğim dönemde Sumgayıt temsilciliğinin üst düzey ofisini düzenlediğimizi belirtmek isterim. Bu arada Yeni Azerbaycan Partisi tarafından Milli Meclis'de 3. dönem milletvekilliği yapan işadamı Nizami İskenderov'a ayrıca teşekkür ederim. O her konuda bize destek verir. işimizi rahatça yapabilmemiz için ofis ve ekipmanların oluşturulması konusunda topluluğumuza her türlü desteği sağlıyor. Ayrıca bizi destekleyen, organizasyon çalışmalarımızda aktif rol alan herkese şükranlarımı sunuyorum. Önce hatırladım ki bahsettiğiniz tarihte Batı Azerbaycan Topluluğu Yönetim Kurulu Başkanı milletvekili Aziz Alakbarli, milletvekilleri Emin Hacıyev, Hikmet Babaoğlu, Sumgait Yürütme Gücü Birinci Yardımcısı Teymur Samadov ve Meclis Başkanı huzurunda Yeni Azerbaycan Partisi Sumgait şehir teşkilatı, topluluğun Sumgait şehri temsilcisi Bakü'den şehrimize gelerek beni şimdiki Ermenistan dan kovulan insanlarımıza tanıttılar Tabii bu büyük güvenin karşılığında benim de bazı şeyler yapmam ve organizasyon çalışmalarını hızlandırmam gerekiyordu. Temsilci olarak görevlendirildiğim dönemde Sumgayıt temsilciliğinin üst düzey ofisini düzenlediğimizi belirtmek isterim. Bu arada Yeni Azerbaycan Partisi tarafından Milli Meclis'de 3. dönem milletvekilliği yapan işadamı Nizami İskenderov'a ayrıca teşekkür ederim. O her konuda bize destek verir. işimizi rahatça yapabilmemiz için ofis ve ekipmanların oluşturulması konusunda topluluğumuza her türlü desteği sağlıyor. Ayrıca bizi destekleyen, organizasyon çalışmalarımızda aktif rol alan herkese şükranlarımı sunuyorum.
Ofisi sağladıktan sonra geriye sadece pratik adımlar atmak kalıyordu. Bu nedenle yönetimin bana verdiği yetki doğrultusunda Topluluğumuzun tüzüğüne göre çalışma planımızı hazırladık. Öncelikle Batı Azerbaycan'dan sınır dışı edilerek Sumgayıt'a yerleşen soydaşlarımızın nüfus sayımı kampanyasını başlattık. Bu işleme bugün de devam ediyoruz. Aynı zamanda toplumun Sumgayit temsilciliginde - yaşlılar, aydınlar, kadınlar ve gençlerden oluşan konseyler - oluşturduk. Buna paralel olarak Hacı Zeynalabdin kasabasına bir cemaat temsilcisi atadık. Corat yerleşim temsilciliğimizin oluşumuna yönelik çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Yakın gelecekte Corat temsilciliğimizi de onaylayacağız. Ayrıca Ulusal Sivil Toplum Kuruluşları Destekleme Fonu ve Tehcir Mağdurları Kamu Birliği ile birlikte 'Ermenilere yönelik etnik temizlik politikasının ifşa edilmesi' konulu eğitim etkinliği düzenledik. Çalışmalarımız hakkında ülkenin kitle iletişim araçları ve sosyal medya segmentinde bilgiler yayınladık. Ayrıca çalışmalarımızı daha da hızlandırmak amacıyla Batı Azerbaycan Topluluğu Sumgait şehir temsilcisinin sosyal medya segmentini oluşturduk, böylece Sumgait'te yaşayan hemşerilerimizi daha hızlı organize edebiliriz.
Soru: Geçen yıl 24 Aralık'ta Azerbaycan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Topluluğun merkez binasının açılışında herkesin elini taşın altına koyması ve başlatılan süreci mantıklı bir noktaya getirmesi gerektiğini açıkça ilan etti. Acaba devlet başkanının bu çağrısı üzerine Sumgayıt'a yerleşen Batı Azerbaycanlı göçmenlerin katkılarından ve faaliyetlerinden memnun kaldınız mı?
Cevap: Aslında bu kuruluşumuz 1989 yılında 'Azerbaycan Mülteciler Derneği'nin yasal halefi olarak kurulmuş olmasına rağmen, faaliyetimiz objektif sebeplerden dolayı fark edilememiştir. Sizin de vurguladığınız gibi Sayın Cumhurbaşkanımız 24 Aralık 2022 tarihinde Cemaatimizin merkez binasının açılışını yaparak ve oradan verdiği önemli mesajlarla faaliyetimize ivme ve ruh kazandırdı. Sonuçta ülkenin diğer bölgelerinde yaşayan hemşerilerimizde olduğu gibi Sumgayıt'a sığınan mültecilerimizde de memleketlerine dönüş sevgisi alevlendi. Kuruluşumuza başvuran ve bu işe yardımcı olmak isteyen insanlarımızın gözlerinin içine baktığımda bunu net bir şekilde hissediyorum. Ülke başkanının doğum gününde kıymetli zamanını camiamızın temsilcileriyle buluşarak bize yapılacak işin yol haritasını sunmaya ayırması, yapacağımız işin ne kadar önemli ve değerli olduğunu gösteriyor. Devlet başkanımızın bu adımından sonra biz Batı Azerbaycanlıların Topluluğun faaliyetlerine katkıda bulunmama hakkımız olduğunu mu sanıyorsunuz?!
Soru: Sayın Ramiz hoca Batı Azerbaycan'a Dönüş Konseptinin ülke başkanının talimatlarına göre hazırlandığını biliyoruz. Zaten bu yönde çalışmalar yapılıyor. Hatta geri dönüş kavramının arkasında bir miktar başarı bile var. Böylece Batı Azerbaycan'a dönüş yönünde atılan adımlar hem Ermeni yetkilileri, hem Ermeni diasporasını, hem de Ermeni vatandaşlarını ciddi anlamda endişelendirmeye başladı. Bunu söylemek mümkünse, Ermeniler, Cumhurbaşkanımızın Cemaat için belirlediği hedeflerden ve bu doğrultuda izlenen politikadan korkuyor ve kaygılanıyor. Karabağ'da yaşayan Ermenilerin haklarıyla tüm dünyayı tehdit eden düşman taraf, nedense Batı Azerbaycan ile müzakere yapmak istemiyor. Sizce Batı Azerbaycan konusunda Ermeniler müzakere masasına oturacak mı? Genel olarak süreci hızlandırmak ve başarıyla tamamlamak için Ermeni yetkililerin masaya oturması için hangi adımları atmalıyız?
Cevap: Bildiğiniz gibi Azerbaycan Cumhurbaşkanı Sayın İlham Aliyev, hazırlanacak konseptin hazırlanmasına ilişkin şartları tavsiyeleriyle açıkladı. Batı Azerbaycan'a dönüş konusu öncelikli konu olarak önümüze konmuştur. Gerçek şu ki, bu konu hiçbir zaman güncelliğini kaybetmedi. Ancak Karabağ meselesinin büyük önemi göz önüne alındığında bu konu biraz geri planda kaldı. Artık durum değişti. Azerbaycan egemen sınırlarını yeniden tesis etti. Karabağ üzerindeki kontrolünü güçlendirdi. Karabağ meselesi bitmişdir. Bu nedenle Batı Azerbaycan meselesi daha da acil hale geldi. Sayın Cumhurbaşkanımız İlham Aliyev'in deyimiyle, 'Neyi, nasıl ve ne zaman yapacağımı biliyorum.' Bu slogandan hareketle cemaatimizin faaliyetinin doğru zaman ve an ile ilgili bir konu olduğunu söyleyebilirim. O gün bugündür. Elbette Batı Azerbaycan'a dönüş meselesi gündeme geldiğinden beri Ermeni siyasetçiler, tarihçiler ve devlet yetkilileri çok endişeliydi. Biraz gerginler. Bu sebepsiz değil. Çünkü tüm antik haritalarda Ermenistan olarak adlandırılan coğrafyadaki yer, ülke, köy, mahalle, ilçe, dağ, vadi, nehir, göl, çayır, arkaj, bulag, bichenak yer adlarının tamamının Türkçe kökenli olduğunu çok iyi anlıyorlar. . Bu, Batı Azerbaycan'ın tarihsel olarak biz Türklere ait olduğu anlamına gelir. Yani o kutsal toprakların Ermenilerle hiçbir ilgisi yoktur. Ne yazık ki bu topraklara Türk kökenli isimler verilmesine rağmen, patronlarının yardımıyla buralara Ermenistan denilmesinin ardından bu isimler zaman zaman kaldırılmış ve Ermenistan genel kurul kararlarıyla bu isimler değiştirilmiştir. Çünkü yer adları ilçe düzeyinde değiştirilemezdi. Genel kurul kararıyla isimler yenileriyle değiştirildi. Bunlar arşiv belgelerinde açıkça görülmektedir. Ne yazık ki eski Sovyetler Birliği'nin liderleri onları görmezden gelerek ve dolaylı olarak desteklediler. Ermeni tarafı, tarihi eserler üzerinde restorasyon çalışmaları yaparak, Azerbaycanlıların sayısını, Türk kökenli yer adlarını tahrif etmeye ve Hıristiyanlaştırmaya var gücüyle çalıştı. Herkesin bildiği gibi Ermeniler başka milletlere ait isimleri kendi isimleriyle değiştirme konusunda çok ustadırlar. Tıpkı Arnavut kiliselerinde haç işaretlerini ustalıkla dövdükleri gibi. Genel olarak Ermeniler şu ana kadar Batı Azerbaycan'da 562 yerleşim yerini (köy, kasaba vb.) işgal etmişlerdir. isimlerini değiştirdiler. Tarihte bu milletin bir devleti olmamıştır. Dünyada bunu kanıtlayacak yeterli tarihi gerçekler var. Eğer benim söylediklerimin aksini iddia edenler varsa, çok çalışıp bu soruyu açıklığa kavuşturmalılar. Eğer eski çağlarda bir Ermeni devleti varsa, son iki yüzyılı hesaba katmazsak, onun komşuları hangi ülkelerdi? Veya hangi ülkelerle savaş yaptılar, ekonomik ilişkiler kurdular? Elbette bu sorunun cevabı yok. Olamaz çünkü tarihsel olarak bir Ermeni devleti yoktu. (Er men devletinin şimdiki Ermenilerle hiç bir alakası yok) . Bugün ise durum değişti. Zaten Ermenilerin yalanları, sahtekarlıkları deşifre oluyor. Batı Azerbaycan Toplumunun temel amaçlarından biri Ermeni yalanlarını ortaya çıkarmak olduğundan, attığımız tutarlı ve etkili adımların başarısı, mayası yalanlarla yoğrulan bu nankör halkı endişelendirmeden edemiyor. Rus muhalif yazar Alexander Solzhenitsyn'in meşhur bir sözü vardır: 'Yalan açığa çıktığında iktidarın arkasına saklanır.' Bu yüzden yalanlarının açığa çıktığını gören Ermeniler, Fransa gibi bazı dünya güçlerinin kolları altına saklanmaya çalışıyorlar. Ancak bu barınakların da bir işe yaramayacağını düşünüyorum. Sonunda Azerbaycan gerçekleri önünde eğilecekler ve masaya oturmak zorunda kalacaklar. Devletimizin başarılı politikası sonucunda 9 Kasım 2020'de olduğu gibi yakında masaya oturmak zorunda kalacaklar.
Soru: Batı Azerbaycan topraklarında Ermeniler tarafından sayısız suç işlenmiştir. Yer adlarının ve mikrotoponimlerin adlarının değiştirilmesinden, maddi ve kültürel mirasın yok edilmesine kadar uzanan olguları da eklemek mümkündür. Kaldı ki aynı zamanda Ermenilerin, hamilerine güvenerek, farklı zamanlarda Azerbaycan Türklerine karşı mezalim ve vandallık yaptıklarını da biliyoruz. Hatırladığınız ya da duyduğunuz, bizimle paylaşmak istediğiniz bir olay var mı?
Cevap: Genel olarak son iki yüzyıldır Ermeniler, Azerbaycan Türklerine karşı insan hakları ilkelerine aykırı bir ayrımcılık politikası uygulamaktan hiçbir zaman geri durmamışlardır. Bunun nedeni, Ermenilerin sahibi olan devletlerin, Hayların işlediği suçlara daima göz yummuş olmalarıdır. Ceza mekanizmaları devreye girene kadar her fırsatta bize karşı çeşitli suçlar işlemekten çekinmediler. Dedem anlatırdı 1919’da Ermeniler 'Hacı köyü' (Hacı'nın evi) denilen bir yaylada 72 zulüm ederek ahıra doldurup yakuplar. O neslin soyunun Ermeniler tarafından kesildiği söylene bilir. O kuşağın son temsilcisi ise 1980'lerde vefat eden İsahanoğlu Aşger'dı. Oğlu öğretmen Mirza, mezar taşına 'Ermenilerin gerçekleştirdiği Danagiran soykırımında yok olan neslin son temsilcisi' yazdı. Hatta bölgenin özel servis çalışanları Mirza öğretmeni 'milli çatışmayı körüklemek' adı altında tutukladı. Ayrıca gözlerimle gördüğüm ve köyümüzün her ferdinin yüreğinde derin yaralar bırakan iki olaydan bahsetmek istiyorum. 1960'lı ve 1970'li yıllarda köyümüzün üç sakini, iki çocuğu ve bir muhatabımız Ermeni sürücüler tarafından aynı senaryoya göre, yani yol kenarında - kaldırımda dururken, aynı yöntemle öldürüldü. üzerlerinden geçerek. Daha sonra bu sürücülerin tutuklanıp tutuklanmadığını öğrenemedik. Bunun dışında köyümüzün iki kadın üyesinin öldürülmesi ve son tehcir arifesinde Ermeni faşistlerinin Nabiyev Neriman demiryolunda fiziki olarak yok edilmesi de gördüğüm olaylardan biridir. Düşünün ki 1988 yılında Büyük Garakilsa (şimdiki Kirovakan ilçesi) sakinleri Ermeni zulmünden canlarını kurtarmak için Gazah ilçesine bağlı Hanlık köyüne sığınmaya çalışırken, göç eden halkın arabaları Ermeniler tarafından vuruldu. İnsanlarımız öldürüldü. Ermeniler öldürdukleri insanların cenazelerinin götürülmesine izin vermedi. O anda cenazeleri alamadıkları için çığlık atan annelerimizin, kız kardeşlerimizin çığlıkları dağları, taşları yardı. Berbattı. Gözlerimle gördüğüm zulmü hâlâ unutamıyorum. Kısacası Ermenilerin biz Türklere karşı yaptığı trajedileri saymak mümkün değil.
Soru: Son olarak şunu bilmek istiyoruz, doğup büyüdüğünüz atalarınızın anavatanı Batı Azerbaycan topraklarına döneceğinize ne kadar inanıyorsunuz?
Cevap: Sanırım bu, çoğumuzun şu sıralar düşündüğü bir soru. Evet, Batı Azerbaycanlı soydaşlarımızın mutlaka ata topraklarına döneceklerinden kesinlikle eminim. Bu güvenin birkaç nedeni var. Birincisi, dünya düzeni zaten değişiyor. Ne devir o devirdir, ne de Azerbaycan eski Azerbaycan cumhuriyettir. Bugün yeterince güçlü bir Azerbaycan'ımız var. Ülkemizin bilge ve aynı zamanda pragmatik bir politika lideri var. Devlet başkanımızın Karabağ konusunda olduğu gibi Batı Azerbaycan konusunda da kararlı tutumu ve iradesi açıktır. Bir zamanlar çoğumuz Karabağ'ın bize döneceğine inanmıyorduk. Ne oldu?! Zaten Karabağ sahiplerine kucak açmıştır. Bu, Batı Azerbaycanlıların 35 yıldır özlemini duydukları evlerine mutlaka dönecekleri anlamına geliyor. Ve o günleri göreceğiz. Benim için ikinci ümit verici sebep Milli Liderimiz Haydar Aliyev'in söyledikleriyle ilgilidir. Genel olarak küçüklüğümden beri Haydar Aliyev'in siyasetini takip ettiğimi dikkatinize sunayım. Onun siyasetteki adımlarını ve siyasi öngörülerini takip ettim. Ulu Önderimizin yaptığı öngörülerin gerçekleştiğine her zaman şahit oldum. Özellikle Batı Azerbaycanlılar önünde yaptığı konuşmayı dikkatle takip edenler, süreçlerin adım adım hangi yöne doğru ilerlediğini açıkça görebilir. Büyük Lider ne dedi? 'Zamanı gelecek, dünyadaki durum değişecek. Azerbaycan hakkını alacaktır. Goyçeliler de gidip kendi evlerinde yaşayacaklar.' Hatta Milli Lider, Zengezur halkı, Ağbaballar, İrevanlar ve Batı Azerbaycan'ın diğer yurttaşları da dahil olmak üzere tüm Batı Azerbaycanlıların Göyçeliler örneğinde anavatanlarına döneceklerini belirtti. İradesi yüksek cumhurbaşkanımızın kararlı ve ısrarlı talepleri doğrultusunda ecdadımızın uyuduğu topraklara mutlaka döneceğiz. Hatta o günlerin çok da uzakta olmadığını söyleyebilirim. Çünkü tüm uluslararası sözleşmeler Batı Azerbaycanlıların anavatanlarına dönme hakkını tanıyor.