Futbol, sadece 90 dakikadan ibaret değildir. Bazen bir kulübün yeniden ayağa kalkışı, bir şehrin direnişi, bir camianın onur savaşı bir kişinin kararlılığına, sabrına ve inancına dayanır. Erzurumspor FK Başkanı Ahmet Dal, işte böyle bir yolculuğun gerçek kahramanı olarak tarihe geçti.

Erzurumspor’un Süper Lig’den düşüşü, yalnızca sportif bir başarısızlık değil; derin adaletsizliklerin, hakem hatalarının ve sistematik ihmallerin sonucuydu. O dönemde birçok ses sustu, birçok omuz geri çekildi. Ancak bir isim vardı ki, kulübü sahipsiz bırakmadı: Ahmet Dal.

Söz Veren Çoktu, Sözünü Tutan Bir Kişi Vardı

Sosyal medya üzerinden vaatler savuranlar, başkanlık iddiasında bulunanlar, “şu kadar para getiriyorum” diyenler ortada yokken, Ahmet Dal tüm ciddiyetiyle taşın altına elini değil, yüreğini koydu. Bu süreçte ona en büyük desteği veren isim ise, Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı ve kulübün onursal başkanı Sayın Mehmet Sekmen oldu. Sayın Sekmen’in siyasi kimliğini bir kenara bırakıp, gerçek bir spor sevdalısı ve vefalı bir dadaş olarak Ahmet Dal’ın her zaman yanında durması, bu yolculuğun arkasındaki en büyük güçlerden biriydi.

“Bu Yönetim 10. Haftayı Göremez” Dediler, 3 Yıl Oldu

Başkan Dal’ın göreve gelmesiyle birlikte “bu yönetim sezonu tamamlayamaz” sesleri yükseldi. Oysa bugün, aynı yönetimle üçüncü sezon geride kaldı. Ahmet Dal ve ekibi, mütevazı imkanlarla dev sorunların üstesinden gelmeyi başardı.

Depreme dayanıksız olduğu gerekçesiyle iç saha maçlarının oynanamadığı stadyum gerçeğiyle, takım bir sezon boyunca Giresun’dan Rize’ye, Ankara’dan İstanbul’a kadar memleket hasretiyle mücadele etti. Ancak Başkan Dal, "Bize her yer Erzurum" diyerek takımın moralini ve kimliğini ayakta tuttu.

Transfer Tahtası Kapalıydı, Umut Kapıları Açıldı

Üç sezon boyunca transfer yasağıyla mücadele etmek zorunda kalan kulüp, eldeki oyuncularla yola devam etti. Başkan Ahmet Dal, "En iyi transfer, eldeki oyuncudur" diyerek futbolculara hem moral verdi hem de onları kolektif bir yapıya dönüştürdü. Takımda kardeşlik, mücadele ve aidiyet ruhu yaratıldı. Bu da yalnızca saha içinde değil, kulüp kültürünün derinliklerinde de etkisini gösterdi.

Günü Kurtarmadı, Geleceği İnşa Etti

FIFA’daki dosyalar tek tek temizlendi. Transfer tahtası açıldı. Ancak Başkan Dal, günü kurtaracak pahalı ve geçici transferler yerine, kulübün yarınlarını ipotek altına almayacak adımlarla ilerledi. Bu süreçte gece gündüz demeden çalışan, uykusuz geçen günleriyle Erzurumspor'u yeniden dirilten bir başkandan söz ediyoruz.

Milyonlar harcayan rakipler arasında, Ahmet Dal’ın yönetimi paranın her şey olmadığını kanıtladı. Sahada yürek, yönetimde vizyon ve tribünde inanç birleşince başarı kendiliğinden geldi.

Şampiyonluk Değil, Onur Çalındı

Bu sezon hakem kararları bir kez daha Erzurumspor’un kaderini etkiledi. Adeta göz göre göre çalınan puanlar, takımı doğrudan Süper Lig yerine Play-Off’a itti. Direnç Tosunoğlu, Yasin Kol, Ümit Öztürk, Zorbay Küçük gibi isimlerin verdiği kararlar camiada derin hayal kırıklığı yarattı. Ama her şeye rağmen, bu takım asaletinden ve mücadelesinden ödün vermedi.

Erzurum, Ahmet Dal’ı Kolay Yetiştirmez

Sayın Ahmet Dal yalnızca bir kulüp başkanı değildir; bir vizyonun, bir direnişin, bir aidiyetin simgesidir. Onursal Başkan Mehmet Sekmen’in desteğiyle birlikte, bu camiaya gerçek bir liderlik modeli kazandırılmıştır.

Bu şehir, bu kulüp, bu taraftar Ahmet Dal gibi bir değere her zamankinden daha fazla sahip çıkmalıdır.

Çünkü Ahmet Dal bir başkandan çok daha fazlası...

Saygılarımla,
kalın sağlıcakla..