11007,37%0,81
42,52% 0,07
49,55% -0,06
5741,55% -0,07
9281,35% 0,00
Bir bitmediniz gitti… Hani liyakat?
Bu şehirde birileri gecesini gündüzüne katıp, mesai kavramı dahi gözetmeksizin bulduğu her fırsatta hizmet için, kalkınma için, yarınların refahı için gayret sarf ederken; başka birilerinin veya tek bir kişinin, sırf arkasında her hangi bir güç var diye veya kendisine bir yetki verilmiş diye şahsi menfaatlerinin kazanımına gayret göstermesinden bıktık.
Yetmedi mi bu şehri ve insanlarını sömürmeniz?
Biriniz gidiyor başka biriniz geliyor…
Hiç düşündünüz mü, bu şehirde son 6 ay içerisinde kaç kişi yerinden yurdundan edildi? Kaç görevli memur, sırf başındaki amirinin egolarına cevap vermiyor diye işinden, gücünden, görevinden edildi.
Şahsi menfaatleri için görevini, makamını ve sırtındaki devletin verdiği etiketi böylesine hovarda bir harcama biçiminde bulunanların, alt kadrosunda çalışan personellerine mobbing uygulayarak sözüm ona görev yaptığını zanneden ve bize göre insanlık ayıbı işleyenlerin farkında mıyız?
Her hangi bir sebep olmaksızın; bu şehirden kaçıp giden ve adına da düpedüz “beyin göçü” dediğimiz bu acınası durumun ne zaman önüne geçmeyi planlıyorsunuz merak ediyorum?
Aldığımız duyumlar ve yaşadığımız tecrübelerimizden yola çıktığımızda, ayyuka çıkan ve özellikle de sağlık alanında yaşanan bu sıkıntılı durumun, ivedi olarak şehrin menfaatleri doğrultusunda çözüme kavuşturulması gerekmektedir.
Bir doktorumuz, bir hemşiremiz ya da her hangi bir serviste bu şehrin yarınları için görevin başında çalışırken; hiçbir sebep olmaksızın sırf amiri istedi diye (!) görev yerinden, çalışma arkadaşlarından ve hatta daha da ileri gidilerek bu şehirden uzaklaştırılan insanlarımızın farkında mıyız?
Silsile yolu dediğimiz bu saçmalığa son vermenin zamanı gelmedi mi?
“benim arkamda Başhekim var”,
“benim arkamda İl Sağlık Müdürü var”,
“benim arkamda partimizin il başkanı var” gibi tehdit ve uyarıcı beylik kelimeleriyle aba altından sopa göstererek, personelinin üzerinde güç unsuru oluşturmaya gayret gösteren ve hiçbir zaman bu şehrin yarınlarını dert etmemiş olan ve hatta kendi egoları için personelini sömüren bu zihniyete; ne zaman dur demeyi düşünüyoruz?
Çok iyi biliyorum ki ve gayet net bir şekilde de ifade edebiliyorum ki; bu şehrin hiçbir siyasi partisinin il başkanının, (zaten muhalefetin olmasının söz konusunun bile olmadığı bir durumda) geriye kalan iki siyasi parti il başkanımızın bu duruma asla ve kat’a müsaade etmeyeceğini adım gibi bildiğimden dolayı; bu ego düşkünü olanların kimden cesaret aldıklarının ve bu şehrin yarınlarıyla nasıl oynadıklarının acilen ortaya çıkarılması gerekmektedir.
Özellikle Erzurum Şehir Hastanesinde yaşanan ve aldığımız duyumlara göre; son 6 ay içerisinde her hangi bir geçerli sebebi olmaksızın görevinden uzaklaştırılan, yeri değiştirilen, tayine zorlanan veya ataması istenilen (özellikle de bayan personellerin !) durumların ortaya çıkarılması zor olmasa gerek!
Görmüyor musunuz? Kaybeden bu şehir, kaybeden bu şehrin insanı oluyor!
Liyakat kavramının es geçilerek; sırf birileri sizin arkadaşınız, eşiniz-dostunuz diye göreve getirmiş olduğunuz bu makamlarda ki bazı yetkili olanlarımızın hal ve hareketlerine neden dikkat edilemiyor, neden kontrol edilemiyor veya kayıtsız kalınıyor merak ettik doğrusu!
Görevini layıkıyla yerine getirenleri elbette ki tenzih ediyoruz ama ayyuka çıkan bu duyumların altında yatan sorunların çözümü noktasında, elbette ki gerekli çalışmaların yapılacağına inancımız tamdır.
Doğu Anadolu Bölgesi gibi nadide ve özel bir yerde, milyonlarca insana hizmet veren bu güzide kuruluşun; başta asansörleri (yakın bir zamanda can yakacak duruma gelmesi an meselesi) olmak üzere, trafik ve park sorunlarıyla birlikte detaya inildiğinde onlarca çözüm bekleyen sorunu varken, bu tür ego problemleriyle gündeme gelmesi, inanıyorum ki hepimizi üzmektedir.
Kaldı ki; Erzurum Şehir Hastanesinin son dönemlerde sağlık hizmeti esnasında göstermiş olduğu atılım ve başarılara da bu tür olumsuz adımlarla gölge düşürülmesine de asla fırsat vermeyeceğimizin bilinmesi gerekmektedir.
Geçtiğimiz günlerde “lütfen” bir şekilde sadece iki yetkilinin atanmış olması veya değiştirilmiş olması, Şehir Hastanesinin idaresinde var olan sorunların çözüldüğü anlamına gelmeyeceğini de hepimiz çok ama çok iyi bilmekteyiz.
Lütfen ama bir kez daha birilerinin egosuna bu şehri kurban etmeyelim, değil mi?
Önce liyakat,
Sonra liyakat,
Ve
Daima liyakat…