10105,40%1,06
35,64% 0,02
37,15% 0,09
3156,54% -0,08
5059,05% 0,00
BM uzmanları Tayland’ı, 48 Uygur’un Çin’e göndermekten kaçınmaya çağırdı. Tayland’ta insanlık dışı gözaltı koşulları nedeniyle 2 çocuk dahil 5 Uygur’un öldüğünü belirterek, insani muamele, tıbbi bakım ve sığınma prosedürleri çağrısında bulundular.
Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Yüksek Komiserliği 21 Ocak 2025 tarihinde, Tayland’da Çin’e geri gönderilme riskiyle karşı karşıya kalan 48 Uygur’un durumuyla ilgili bir açıklama yayınladı.
Açıklamaya göre, BM uzmanları 21 Ocak 2025’te yaptıkları açıklamada, Tayland’ın 48 Uygur’u Çin Halk Cumhuriyeti’ne olası transferini derhal durdurması gerektiğini, grubun geri gönderilmeleri halinde işkence veya diğer zalimane, insanlık dışı veya aşağılayıcı muamele görme riski altında olduğunu belirtti.
“Çin’deki Uygurlar yapılan muamele açık bir şekilde belgelenmiştir” diyen uzmanlar, “İşkenceye geri göndermeme konusundaki uluslararası yasağın ihlali nedeniyle telafisi mümkün olmayan zarar görme riski altında oldukları konusunda endişeliyiz,” ifadelerini kullandı.
Uzmanlar “Geri göndermeme yasağı, işkence veya diğer zalimane, insanlık dışı veya aşağılayıcı muamele riskinin bulunduğu bir ülkeye herhangi bir şekilde geri gönderilmeyi veya transferi yasaklar” diye hatırlattı.
SIĞINMA VE İNSANİ YARDIMLAR İÇİN ERİŞİM SAĞLANMALI
48 Uygur’un, 2014 yılında Tayland sınırını düzensiz geçerek Tayland’da koruma aramak için gelen yaklaşık 350 kişilik daha büyük bir grubun parçası olduğu belirtiliyor. On yılı aşkın süredir fiili olarak tecrit halinde tutuldukları, avukatlara, aile üyelerine, Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiserliği (OHCHR) veya Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHCR) temsilcilerine erişimlerinin olmadığı iddia ediliyor.
Tayland’ı Uygur grubuna gecikmeden yeterli ve kapsamlı tıbbi bakım sağlamaya çağıran Uzmanlar “Bu kişilerin Çin’e iade edilmemeleri gerektiğini düşünüyoruz. Bunun yerine, Tayland’da sığınma prosedürlerine ve tıbbi ve psiko-sosyal destek dahil olmak üzere diğer insani yardımlara erişim sağlanmalıdır” dedi.
48 kişiden 23’ünün diyabet, böbrek disfonksiyonu, vücudun alt kısmında felç, cilt hastalıkları, mide-bağırsak hastalıkları ve kalp ve akciğer rahatsızlıkları dahil olmak üzere ciddi sağlık sorunları olduğu bilgisine ulaştıklarını belirten Uzmanlar, “Gerekli ve uygun tıbbi bakımın sağlanması şarttır,” uyarısında bulundu.
Uzmanlar, Tayland yetkililerine, özgürlüğünden yoksun bırakılan tüm kişilere insani şekilde ve onurlarına saygı gösterilerek muamele edilmesi gerektiğini, bu durumun cezai olmayan tutukluların ayrı yerlerde ve statülerine uygun koşullarda barındırılmasını gerektirdiğini hatırlattı. Her zaman diğerlerinin yanı sıra etkili yasal temsil ve yeterli tıbbi yardıma; özgürlüklerinden yoksun bırakılmalarının hızlı bir yargısal değerlendirmesine; herhangi bir ihlal için çözüm yollarına; ve seçtikleri bir avukatla, akrabalarıyla iletişim kurma ve bağımsız insan hakları izleme organları tarafından ziyaret edilme imkanına sahip olmalıdır.
Son 11 yılda Tayland’da gözaltında beş Uygur tutuklu hayatını kaybettiği, bunlardan ikisinin çocuk olduğunu belirten Uzmanlar, “Yetersiz tıbbi bakıma erişim eksikliği de dahil olmak üzere insanlık dışı gözaltı koşulları, gözaltında ölümlere ve ciddi yaralanmalara katkıda bulunabilir. Gözaltında meydana gelen can kaybı, Devlet yetkilileri tarafından keyfi yaşam hakkı ihlali varsayımı oluşturur ve bu ancak uluslararası standartlara uygun düzgün bir soruşturma ile çürütülebilir” dedi.
Bu grup insanın tutuklanması ve özgürlüklerinden sürekli yoksun bırakılmasının tüm koşullarının hızlı ve etkili bir şekilde soruşturulmasını ve değerlendirilmesini talep eden Uzmanlar, “Keyfi olarak veya uluslararası insan hakları standartlarına aykırı bir şekilde özgürlüklerinden yoksun bırakıldıkları tespit edilirse, gecikmeden serbest bırakılmalıdırlar,” dedi.
Uzmanlar, Tayland yetkililerinden tutukluların yasal temsilcilerine ve ilgili BM kurumlarına erişimlerinin sağlanmasını istedi. Hükümete yazı yazdıklarını ve durumu izlemeye devam edeceklerini belirttiler.