Bugün milli mücadele ve milli sınırın ne olduğunu dünyaya öğretme günüdür!
Erzurum Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası (Erzurum SMMM) Başkanı Mesrur Köseoğlu, Erzurum Kongresinin yıl dönümü münasebetiyle bir kutlama mesajı yayınladı. Köseoğlu yayınlamış olduğu mesajında; başta Ermeniler olmak üzere, kadim topraklarımızda gözü olan tüm düşman zihniyetli topluluklara gönderme yaparak, bu kutsal topraklar üzerinde kötü ve art niyetli emellerine ulaşamayacaklarını, karşılarında her geçen gün bilinçlenen, tarihi çok iyi okuyan ve bunun sonucunda da her geçen gün gizlenmiş bütün gerçekleri algılayan yeni bir neslin oluştuğunu ve bu kadim ulusun neslinin atacağı adımlara hiçbir gücün engel olamayacağını belirtti.
Tum1haber/medya/gündem/Erzurum
Köseoğlu; “Bugün, 23 Temmuz 2024; yani bundan tam 105 yıl önce 23 Temmuz 1919 da emperyalist güçlerin Osmanlı topraklarını paylaşmaya çalıştığı bir dönemde, büyük bir özveri ve büyük bir birliktelikten yola çıkılarak, geldiğimiz noktada üzerinde yaşadığımız ve dünyaya bir kez daha ispat etmiş olduğumuz vatanımızda kurmuş olduğumuz Cumhuriyetimizin temellerinin atıldığı gündür.
Bugün; bir ulusun ve bir tarihin “milli mücadele, milli fikir ve bunun sonucunda oluşan milli sınırın” ne demek olduğunu dünyaya bir kez daha ispat etme, öğretme ve hafızalarına kazıma günüdür.
Başta Ermeniler olmak üzere, insanlığın düşmanı ve anarşinin merkezi olan bütün devletlere milli mücadele ruhunun öğretildiği bu güzide ve anlamlı günde, Erzurum Kongresinde tüm dünyaya ilan ederek, savunmasında da ispat etmiş olduğumuz vatan toprağının bölünemeyeceğinin, manda ve himaye kavramının asla ve kat’a kabul edilemeyeceğinin ve dahi bu yolda gerekirse tek vücut ve tek yumruk olarak dünyaya karşı gelinebileceğinin gururunu yaşamaktayız.
Milletimize ve milli sınırlarımıza olan saldırıların değişik yollardan devam ettiğinin, ancak buna karşılık olarak hangi şartlarda olur ise olsun, milli mücadele ruhumuzun da ilk günkü gibi taze ve canlı olduğunu büyük bir gururla ifade etmek isterim.
Dün bizlere bu gururu yaşatan, başta Gazi Mustafa Kemal ve silah arkadaşları olmak üzere, bu uğurda canını vatan toprağına feda eden bütün şehitlerimizi ve gazilerimizi rahmetle anıyor, bırakmış oldukları bu emanetlerin tıpkı kendilerinin yapmış olduğu şekilde canımız pahasına koruyarak, onların bizlere emaneti ve kırmızıçizgimiz olan milli sınırlarımızın ve bağımsızlığımızın emin ellerde olduğunu belirtmek isterim” dedi.