Tarih: 19.01.2025 20:09

Can Atalay’dan 1000 gün değerlendirmesi: 'Adalet ve hukuktan uzaklaşan Türkiye için üzgünüz'

Facebook Twitter Linked-in

“Adaletin Sopaya Dönüştüğü Bir Süreçteyiz”

Gezi Parkı’na AVM yapılması girişimine karşı kurulan Taksim Dayanışması’nın avukatı olarak bilinen Atalay, anayasal haklarını kullanarak demokratik itirazlarını dile getirdikleri için ağır bir baskıyla karşılaştıklarını söyledi. Atalay, “Tam 1000 gün oldu. Anayasal haklarımızı kullanarak demokratik itirazımızı zulümle ezmeye çalışanlara boyun eğmediğimiz için Silivri’deyiz, Bakırköy’deyiz. Ancak bu süre boyunca dayanışmanız hep yanı başımızdaydı. Bizlerin içeride, sizlerin dışarıda derdi, tasası aynı: Özgür, demokratik bir ülke istiyoruz,” dedi.

Atalay, Türkiye’de hukukun iktidarın bir aracı haline dönüştüğünü belirterek, “Ülkemizde bugün bir ikili hukuk ve ikili işleyiş egemen durumda. İktidara sımsıkı yapışmış bir çevre, kendi devamı uğruna ayağına dolanan her yurttaşı, her kurumu tasfiye etmek için, başta adalet olmak üzere tüm kurumları bir sopa olarak kullanıyor,” ifadelerini kullandı.

Milletvekilliği Süreci ve Anayasa İhlalleri

Gezi Parkı Davası’ndaki mahkumiyet kararlarının ardından Hatay’dan milletvekili seçilen Atalay, milletvekilliğinin tanınmamasını ve Meclis’e girmesinin engellenmesini sert bir dille eleştirdi. “Yaklaşık 80 bin oyla milletvekili seçildim. Anayasaya ve ilgili yasalara göre yapılması gereken çok netti. Ancak ikili hukuk hemen devreye girdi. Yasalar ve Anayasa çiğnendi,” diyen Atalay, Meclis’in bu süreçte yasadışılığa boyun eğerek saygınlığını yitirdiğini belirtti.

Atalay ayrıca, “Görülmemiş biçimde Anayasa Mahkemesi üyeleri için suç duyuruları yapıldı. Meclis’in merdivenleri kana bulandı,” diyerek bu süreçte yaşanan gerilimlere dikkat çekti.

AİHM ve Anayasa Mahkemesi Kararlarının Uygulanmaması

Atalay, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) Gezi Davası’yla ilgili hak ihlali kararlarının sonuçsuz bırakıldığını ve bu durumun Türkiye’de hukukun geldiği noktayı gözler önüne serdiğini söyledi. “AİHM’in ve Anayasa Mahkemesi’nin ardı ardına verdiği hak ihlali kararlarının sonuç vermediği bir durumdayız,” ifadelerini kullanan Atalay, bu hukuksuzlukların sistematik bir hal aldığını belirtti.

Gezi Davası’nda beraat kararlarının dahi çifte standartlara kurban edildiğini söyleyen Atalay, Çarşı Davası’nda alınan beraat kararını hatırlatarak, “Beraat ettiğimiz davaların sonuçları bile dikkate alınmıyor. Çünkü yaşananlar, iktidarın kendisini koruma refleksiyle hukuku araçsallaştırmasından ibaret,” dedi.

Gezi Direnişi’ne Vurgu: “Savunmaya Devam Edeceğiz”

Atalay, açıklamasında Gezi Direnişi’nin simgelediği değerlere vurgu yaparak şu ifadeleri kullandı:

“Her hal ve şartta muhatabı olduğumuz zulmün karşısında karamsarlığa teslim olmuyoruz. Umudumuzu asla kaybetmiyoruz. Demokrasi ve hukuktan yana mücadelemizi ısrarla sürdüreceğiz. Adaleti, kardeşliği, vicdanı, özgürlüğü ve elbette Gezi’yi savunmaya devam edeceğiz.”

Atalay, dayanışmanın önemine işaret ederek, “Bu kilidi, sizlerin bugün bu buluşmalarda ve alanlarda yan yana duruşunuz çözecek. Çözüm için, siyaseten teferruata takılmadan, ana sorunumuz olan ikili hukuku ve ikili işleyişi aşmamız gerektiğini bilerek, kararlılıkla yan yana duruşumuzu güçlendirmeliyiz,” dedi.

1000 Günde Yaşananlar

Atalay, 1000 günlük tutukluluğu boyunca Türkiye’nin demokrasi ve hukuk alanında ciddi gerilemeler yaşadığına dikkat çekti. Kayyum uygulamaları, medya üzerindeki baskılar ve hukuksuz operasyonlarla demokrasinin zedelendiğini ifade eden Atalay, bunların iktidarın kendi varlığını sürdürebilmek adına yaptığı hamleler olduğunu belirtti.

“Birlikte Kazanacağız”

Açıklamasının sonunda mücadeleye devam mesajı veren Atalay, “Baskı karşısında enseyi karartmayacağız. Birlikte mücadele edecek, birlikte kazanacağız. Hukuka, özgürlüğe gönül vermiş tüm yurttaşlarımızı sevgiyle kucaklıyorum,” diyerek sözlerini noktaladı.

Kaynak : PHA




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —