Bugün, 21 Mart 2025 Cuma
  • BIST 100

    9156,63%-6,67
  • DOLAR

    38,00% 0,49
  • EURO

    41,31% 0,46
  • GRAM ALTIN

    3708,31% 0,16
  • Ç. ALTIN

    5973,47% 0,29

Cenevre Konferansı'nın değerlendirmesi

Köşe Yazarları 20.03.2025 16:13:00 0
Cenevre Konferansı

Cenevre Konferansı'nın değerlendirmesi

Sabahattin İsmail

17-18 Mart 2025'de Cenevre'de yapılan çok taraflı gayrı resmi Kıbrıs Konferansı,
sorunun özüne yönelik bir görüşme yerine, iki taraf arasında BM gözetiminde bir güven yaratıcı önlemler (GYÖ) çalışmasına dönüşmüştür.
Bunun nedeni sorunun çözümü için iki taraf arasında ORTAK ZEMİN bulunmamasıdır.

ZIT HEDEFLER

Türk tarafı İKİ DEVLETLİ ÇÖZÜM istiyor. 
Bu hedefe yönelik müzakerelerin başlaması için EGEMEN EŞİTLİĞİMİZİN-EŞİT ULUSLARARASI STATÜMÜZÜN BM GÜVENLİK KONSEYİ TARAFINDAN TEYİT EDİLMESİNİ ve DOĞRUDAN TİCARET, DİREK TEMAS, DİREK ULAŞIM ( 3 D ) hakkımızın kabulünü talep ediyor
Rum tarafı ise 57 yıldır görüşülen ama  sonuç vermeyen iki bölgeli, iki toplumlu federasyon, sıfır asker sıfır garanti, yani tüm Türk askerlerinin adadan çıkarılmasını istiyor.
Bunun için TEK DEVLETİ, TEK KİMLİĞİ, TEK VATANDAŞLIĞI, TEK EGEMENLİĞİ, TEK ULUSLARARASI TEMSİLİYETİ ve GARANTÖRLÜĞÜN İPTALİ İLE KKTC'NİN FESHEDİLMESİNİ talep ediyor
Bu iki zıt hedef arasında ORTAK ZEMİN bulmak olası mı?

BM TESPİT ETMİŞTİ

Esasen BM Genel Sekreteri Guterres'in, müzakereleri başlatmak için geçen yıl atadığı KİŞİSEL TEMSİLCİSİ Holguin  de 6 aylık görev süresi sonunda hazırladığı raporda görüşmeleri başlatmak için taraflar arasında ORTAK ZEMİN BULUNMADIĞI tespitini yapmıştı
Türkiye ve KKTC, ortak zemin olmadığına göre, Rum tarafının talep ettiği Holguin'in görev süresinin 6 ay daha uzatılmasına karşı çıkmış ve görevin sona ermesini sağlamıştı.
O günden bugüne kadar yapılan tüm diplomatik temaslarda da ORTAK ZEMİN yaratılamadı.

GEREK YOKTU

Dolayısı ile ORTAK ZEMİN  olmadan Cenevre’de yeni bir çok taraflı konferansa gerek yoktu
Ne ki, Rum yönetimi, Yunanistan, İngiltere, BM çok ısrar ettiği için, Türkiye de " uzlaşmaz görünmemek ve AB-BM ile ilişkilerini bozmamak için" bu isteği kabul etti ve Konferans yapıldı
Sonuçta öngördüğümüz gibi, nihai çözüme yönelik ORTAK ZEMİN olmadığı için, sorunun özüne yönelik görüşmeler yerine güven yaratıcı önlem ( GYÖ) önerileri görüşüldü 
Sorunun özüne yönelik bir çözüm arayışı olmayacaksa, sadece GYÖ için çok büyük masraflar yaparak onlarca kişinin Cenevre'ye gitmesine de gerek yoktu
GYÖ'ler zaten adada iki taraf arasında çeşitli düzeylerdeki temsilcilerinin görüşmelerinde ve adada sürekli görevli olan BM özel temsilcisi İngiliz diplomat Colin Stewart gözetiminde ele alınmaktaydı
Bu açıdan bakınca Konferansın boşuna zaman ve para kaybından başka birşeye yaramadığı söylenebilir

DEĞERLENDİRMELER

Konferansla ilgili diğer değerlendirmelerim madde madde şöyledir

1- Türk tarafı en başta konferansın 4+1 formatında olmasını kabul etmiş ve İngiltere'nin katılımına karşı çıkmıştı
İngiltere ve Rum/ Yunan ikilisinin ısrarı ile Konferansın 4+1+1 formatında olması kabul edilmişti.
Buna göre Türkiye, Yunanistan, iki toplum ve BM üst düzeyde temsil edilirken, 3. Garantör İngiltere ise alt düzeyde temsil edilecekti
Oysa İngiltere konferansa, Dışişleri Bakanını olmasa bile, ABD ve Avrupa İşleri Bakanı'nı göndererek Üst düzeyde temsil edildi
Böylece Konferans Rumun istediği gibi 5+1 formatında gerçekleşti.
Rum yönetimi AB'nin de üst düzeyde temsilini istiyordu. 
Türk tarafı buna karşı çıkınca AB alt düzeyde bir teknik personelini kapı dışında beklecek gözlemci olarak göndermek ve Rum tezlerine destek veren bir mektubu BM Genel Sekreteri'ne iletmekle yetinmek zorunda kaldı

2- Konferansın çökmesini  önlemek için, şu GYÖ'ler kabul edildi

A- Temmuz sonunda aynı formatta yeni bir toplantı yapılması, ( ORTAK ZEMİN olmadığına göre yine fiyasko olacak. Çözüm süreci devam eder görüntüsü vereceği için çok gereksiz. Keşke kabul edilmeseydi)

B- Mayınlı alanların temizlenmesi ( Zaten Talat-Hristofyas döneminde mayınlar temizlenmişti)

C- İki tarafta kalan diğer topluma ait mezarlıkların restorasyonu ( Zaten bu yıllardır yapılıyor)

D- Ara bölgede solar enerji parkının kurulması ( Zaten AB'ın 2 yıl önce önerdiği, finansmanını üstlendiği ve Fizibilitesi yapılan bu proje, yetki/egemenlik/statü tartışması nedeniyle ileri götürülemedi. Yine ileri gidemeyecek)

E- Dört yeni geçiş kapısının açılması, ( Zaten yıllardır görüşülen bu konuda Rum dayatmaları sonucu anlaşma olmadı. Yine anlaşma çok zor)

F- Gençlik teknik komitesi oluşturulması, ( Zaten Cumhurbaşkanlığı çatısı altında faaliyet gösteren işe yaramaz 12 Teknik Komite var ve bunlar gençleri de kapsıyor. 12 Komiteye 13. eklense ne olacak?)

G- Çevre ve İklim değişikliği konusunda girişimler, ( Zaten mevcut 12 Teknik Komite içinde bu konuyu da kapsayan bir komite var. Gereksiz bir başlık)

H- Yeni Kişisel Temsilci atanması. ( Zaten geçen yıl, 6 ay görev yapacak bir KİŞİSEL TEMSİLCİ (Holguin) atanmış ve başarısız olmuştu. Kabul edilmemeliydi)

FARKLI TAVIR

Soru şudur: Türk tarafı geçen yıl, BM, Rum,Yunan, İngiltere'nin ısrarına karşın Holguin'in görev süresinin 6 ay daha uzatılmasına karşı çıkmışken, şimdi niye tekrar aynı kişinin atanmasına onay verdi?
Şimdi kabul edecekseydik, 6 ay önce niye karşı çıktık?
Atanacak temsilcinin görev süresi ve görev/yetki kapsamı ne olacaktır?
Bu konuda şimdiden tartışma başlamıştır:
Türk tarafı Holguin'in görevinin sadece yukarıda anlaşmaya varılan GYÖ başlıkları üzerinde çalışma yapmak olacağını belirtirken; Rum yönetimi ise Holguin'in sadece GYÖ'ler değil, iki toplumlu, iki bölgeli federasyonu hedefleyen görüşme sürecini yeniden başlatmak için de çalışma yapacağını iddia ediyor
Türk tarafının bunu kabul etmesi söz konusu olamaz. O takdirde mevcut pozisyonundan büyük bir geri adım atmış olur.

3 D'YE İLAVE 3 C

Türk tarafının ambargo ve izolasyonları kırmak için önerdiği ve " 3 D" olarak adlandırılan DOĞRUDAN TİCARET, DİREK ULAŞIM, DİREK TİCARET talebine ilaveten bugüne dek hiç duymadığımız yeni bir öneride bulunduğu da öğrenilmiştir
CB Tatar tarafından ortaya konan ve Rum tarafının anında reddettiği bu öneri  "Cyprus Cooperation Council" ( Kıbrıs İşbirliği Konseyi) kurulmasını içeriyor.
"3 C" olarak tanımlayabileceğimiz bu konseyin hangi ülkelerden oluşacağı, görev yetki ve hedefinin ne olacağı, nasıl yönetileceği konusunda bir bilgi edinemedik. 
Bu konuda kamuoyuna açıklama yapılması gerekmektedir
Bunun dışında, Türk tarafı, İKİ DEVLETİN İŞBİRLİĞİ YAPMASINA yönelik öneriler ortaya koymuştur
Bu bağlamda, iki devlet arasında Doğu Akdeniz'deki enerji kaynaklarının birlikte değerlendirilmesi, elektrik üretiminin Kıbrıs-Türkiye üzerinden AB ile enterkonnekte olması, adada sıkıntısı çekilen su ve enerji konuları başta olmak üzere birçok konuda işbirliği yapılması vb öneriler ortaya konmuştur
Ne ki, Rum yönetimi " bunlar benim egemenlik konularımdır" diyerek konuşmayı dahi reddetmiştir.

SONUÇ

Sonuç olarak 2. Cenevre konferansı ( ilki 2022'de yapılmıştı) fiyasko ile sonuçlanmıştır; boşuna zaman, enerji ve para kaybı olmuştur. 
Dağ fare doğurmuştur..
Türkiye, bunun böyle olacağını elbette bilmekteydi ama bu konjonktürde ana hedeften taviz vermeden top çevirmek gerekli görülmüştür. 
Tahminim, BM, ABD ve AB çok ısrar ettiği için ilişkilerini bozmamak adına " iyi çocuk" rolü benimsenerek bu konferansı kabul etmiştir:
- ABD ve Avrupa'dan 80 savaş uçağı almak için pazarlık yapılmaktadır
- AB'den gelecek taze paraya ihtiyaç vardır.
- ABD'nin yeni yönetimiyle daha ilk günden ters düşmemek istenmiş olabilir
- AB'nin yeni güvenlik ve savunma yapılanması içinde bir rol almak isteyen Türkiye, AB ile çatışma istememiş olabilir
Bunlar ve benzeri nedenlerle Kıbrıs konusunda, ana hedef olan İKİ DEVLETLİ ÇÖZÜM hedefi korunarak top çevrilmesi anlayışla karşılanabilir

ANA HEDEF KORUNMALI

Bizim için değişmeyen milli hedef İKİ DEVLETLİ ÇÖZÜMDÜR.
Rum tarafının bunu kabul etmeye zorlanması için ;
1- BM Güvenlik Konseyi'nin KKTC 'nin tanınmasını engelleyen 541 ve 550 sayılı kararlarının iptali,

2- BM Genel Sekreteri'ne verilen ve  " iki toplumlu - iki bölgeli federasyon kurulması için taraflara yardımcı olmasını öngören " İYİ NİYET" ( GOOD OFFİCES) görevinin yetki ve kapsamının değiştirilmesi,

3- Ve bir gurup dost ülkenin topluca KKTC 'yi tanıması gerekir.

O nedenle, konjonktürün zorlamasıyla bir yandan BM, ABD ve AB'ın ilgi alanı Kıbrıs'ta top çevrilirken, diğer yandan da TANINMA/İKİ DEVLETLİ ÇÖZÜM hedefli politikalar ileri götürülmelidir.

Haber Editörü

admin admin

admin@kurumsalx.com

Van’dan dünya liderlerine Gazze’ye destek çağrısı!

Bayram tatlıları kadın kooperatifinden

Çayırova’da atığın sıfır noktası için çalışılıyor

Kahraman hekimlerin hayatını meslektaşları Bursa Osmangazi'de oyunla anlattı

Bursalı miniklere bilinçli su kullanımı aşılanıyor

Gazze'de şehit olanlar için Bursa'da gıyabi cenaze namazı kılındı

Bingöl'deki STK'lar: Boykot, bir direniştir. Sofrana düşmanın silahıyla oturma, aşına zehir katma

Batman'da otomobil kaldırılmadaki çocuğa çarptı

BÜYÜKŞEHİR ASFALT SEZONUNU ERKENDEN AÇTI

Afrika-Türkiye İş Birliği Platformu’ndan Türk Girişimcilere Güney Sudan’da Yatırım Çağrısı

Cizre'de Down Sendromlu çocuklar doyasıya eğlendi

Dünya Ormancılık Günü’nde Adana’da fidan dikme etkinliği düzenlendi

Bursa İnegöl Belediyesi'nden yaşlılara bayram temizliği

Siirt'te 'Işık Hadisesi' hava muhalefeti nedeniyle gerçekleşmedi

Elâzığ'da yoğun kar yağışına hızlı müdahale

Başkan Çiftçi: 'Karaköprülüler İçin Çalışıyoruz' - Videolu Haber

DÖKER-1 Denizdibi Tarama Gemisi Denize İndirildi

Çanakkale'de kadın oyunları festivali devam ediyor

Bolu'da lise öğrencileri atık yağlardan sabun üretiyor

Ticaret Bakanı Bolat, ayakkabı sektörü temsilcileriyle buluştu

Gabar'da üretim 80 bin varile ulaştı

Yönetici ve öğretmenlerin ders ve ek ders saatlerine ilişkin düzenleme, Resmî Gazete'de yayımlandı

Diyarbakır'da trafik kazası: Bir hafif yaralı

Şanlıurfa'da kaçak elektrik oranı yüzde 10 seviyelerine düştü!

Bakan Kurum Adıyaman’da

Eğitimci Yazar Mustafa Coşkun’dan Şambayat’ta Öğrencilerle Yazarlık Söyleşisi - Videolu Haber

Mahyalar 'Aile Yılı' için yanıyor

Bandırma’dan Sabiha Gökçen seferleri başlıyor!

Artvin'de 21 Mart'a özel fidan dikimi

“TÜRK DÜNYASININ JEOPOLİTİK ÖNEMİ VE TÜRK DEVLETLERİNİN GÜNÜMÜZDEKİ KONUMU”

Yükleniyor

Haberi Sesli Oku

BÜYÜKŞEHİR ASFALT SEZONUNU ERKENDEN AÇTI

Ahmet Dal: hiçbir sıkıntının etrafından dolaşamadık, bütün sıkıntıların hep içinden geçtik…

Tortum İlçe Kaymakamı ve Kazandere Sakinleri İftarda Buluştular

Tazegül: “Altın”a ulaşmayı zorlaştırmak istiyorlar…

Arz Tv Erzurum ekranlarında gündem: Siyaset…

Ramazanın bereketi, paylaşmanın sıcaklığı ile buluştu…

Dün “Çanakkale Geçilmez” diyen ecdadımın; bugün tankın altına yatan torunu var!

Kutlu Olsun; tüm dünyaya haykırılarak duyurulan bu mesaja…

UÇAR, AYAKKABI BOYACILARI VE TAMİRCİLERİ İLE İFTAR SOFRASINDA BULUŞTU

"Tarih Bizi Çağırıyor: Çanakkale Ruhu, Cumhuriyet’in Temelidir!"

Bursalı miniklere bilinçli su kullanımı aşılanıyor

Bolu'da lise öğrencileri atık yağlardan sabun üretiyor

Yönetici ve öğretmenlerin ders ve ek ders saatlerine ilişkin düzenleme, Resmî Gazete'de yayımlandı

Huzurevi sakinleri sağlıklı yaş almanın yollarını öğrendi

Bursa Teknik Üniversitesi'nden ilköğretime ‘Yeşil Vatan’ bilinci

Bakan Tekin: Meslek ortaokullarını hayata geçirmeyi düşünüyoruz

Edirne Keşan'da farkındalık paneli gerçekleştirildi

Bakan Tekin: Yapay zekâ uygulamalarının eğitimdeki kullanımına ilişkin yoğun çaba içindeyiz

Bursa’da okul dışı öğrenme ortamları tiyatro ile güçleniyor

ALES 2025 sınav giriş belgeleri ne zaman yayınlanacak?

LİG TABLOSU

Takım O G M B Av P
1.Galatasaray 27 22 0 5 41 71
2.Fenerbahçe 26 19 2 5 40 62
3.Samsunspor 27 15 6 6 14 51
4.Beşiktaş 26 12 6 8 13 44
5.Eyüpspor 27 12 7 8 11 44
6.Gazişehir Gaziantep 26 11 10 5 1 38
7.Göztepe 26 10 9 7 10 37
8.İstanbul Başakşehir 26 10 10 6 4 36
9.Trabzonspor 26 9 9 8 12 35
10.Kasımpaşa 27 8 8 11 -5 35
11.Rizespor 27 10 14 3 -12 33
12.Antalyaspor 27 9 12 6 -21 33
13.Konyaspor 27 8 12 7 -7 31
14.Alanyaspor 27 8 12 7 -9 31
15.Bodrum FK 27 8 13 6 -9 30
16.Sivasspor 27 7 14 6 -12 27
17.Kayserispor 26 6 11 9 -19 27
18.Hatayspor 26 4 15 7 -17 19
19.Adana Demirspor 26 2 20 4 -35

YAZARLAR