9412,93%1,08
38,31% 0,03
43,67% 0,73
4111,64% 0,32
6680,44% -0,15
A+ A-
CHP'nin 38. Olağan Kurultayı'nda "para karşılığı oy kullandırıldığı" iddialarına ilişkin soruşturmada aralarında İstanbul Büyükşehir Belediyesine yönelik yolsuzluk soruşturması kapsamında tutuklanmasının ardından İBB Başkanlığı görevinden uzaklaştırılan Ekrem İmamoğlu ve CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik ile gazeteciler Şaban Sevinç ve İsmail Saymaz'ın da bulunduğu 86 kişinin ifadeleri alınmaya başlandı.
Soruşturmada, CHP Genel Merkez avukatı Çağlar Çağlayan ve Bitlis delegesi Veysi Uyanık'ın ifadeleri ortaya çıktı.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturmada, savcıya ifade veren Uyanık, 37. Dönem CHP Bitlis İl Başkanlığı görevini yürüttüğünü, CHP 38. Olağan Kurultayı'nda delege olarak oy kullandığını anlattı.
38. Olağan Kurultay'dan yaklaşık bir hafta önce CHP İstanbul Milletvekili Özgür Karabat'ın daveti üzerine İstanbul'a gittiğini ve Beyoğlu ilçesinde bir otelde kaldığını anlatan Uyanık, "Otelde Özgür Karabat, Ekrem İmamoğlu ve Metin Kaya ile birlikte girişte bulunan toplantı odasında gündüz vakti toplantı yaptık. Bu toplantıda İmamoğlu, Özgür Özel'i desteklememi istedi ve diğer detayları da Özgür Karabat ile halletmemi söyledi." ifadesini kullandı.
CHP Önderliğindeki Sokak Hareketi -1- Tencere sesine değil ABD çağrısına koşuyorsunuz
Ekrem İmamoğlu'nun doğu ve güneydoğu illerindeki kurultay delegelerindeki etkisini bildiğini, bu nedenle İmamoğlu'nun Özel lehine delegeleri ikna etmesini istediğini aktaran Uyanık, kurultaydan kısa süre önce de Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde Karabat'nın odasında görüşme yaptıklarını belirtti.
Uyanık, ifadesine şöyle devam etti:
"Ben 'Delegelere Özgür Özel'e oy vermeleri karşılığında ne vereceksiniz?' diye açıkça Özgür Karabat'a sordum. Karabat odasında bulunan bir kargo poşeti içerisinde 100 bin lira olduğunu söylediği nakit parayı çıkarıp bana, delegelere dağıtılmak üzere elden teslim etti. Ben 100 bin lirayı elden aldım. Ayrıca market alışveriş kartlarının da arabada olduğunu, oradan da bana bu kartlardan vereceğini ve benim de bunları delegelere dağıtmamı söyledi. Ben de kendisine bana verdiği paraları ve market kartlarını kendilerinin istediği şekilde ilgili kurultay delegelerine dağıtacağımı ve kendilerine bilgi vereceğimi söyledim.
Daha sonra Özgür Karabat'ın şoförü ve danışmanı olan 'Sırrı' isimli kişi beni kendilerine ait bir araçla TBMM'den alarak, Beytepe'deki evime götürdü. Araçtan indiğimiz sırada aracın bagajında bulunan içerisinde kargo kolilerinin bulunduğu büyükçe bir kutuyu elime verdi. Ben de bunları alıp evime çıktım ancak kutuyu hiç açmayıp evin içerisinde vestiyere bıraktım. Bir gün sonra Sırrı, beni telefonla arayarak 'Market kartlarının fazlasını yanlışlıkla sana vermişim, bunları geri almam lazım, yoksa Baki Aydöner beni perişan eder', diye telefonda bana yalvardı. Ben de 'gelip alın' dedim. İlyas Şahin (eski Artvin merkez CHP ilçe başkanı ve İstanbul'da İSKİ koordinatörü) beni telefonla aradı. Bulunduğum siteye geldi. Ben kolinin içerisinden 100 bin lira değerinde market kartını kurultay delegelerine dağıtmak üzere aldım, geriye kalan tüm kartları koli içerisinde İlyas Şahin'e teslim ettim. Bu sırada İlyas Şahin, Baki Aydöner'i telefonla arayarak kartları almak için geldiğini söyledi, telefonu bana verdi. Telefonda Baki Aydöner, bana hitaben 'Abi market kartlarının fazlasını sana yanlışlıkla vermişler, daha 10-15 ile dağıtacağız, kutunun içerisinde yaklaşık 1 milyon 500 bin liralık market kartı var, senin durumun iyi, kapında bir domuzun eksik.' diye söyleyince ben de telefonda Baki Aydöner'e hitaben 'Kapımda bir tek sen eksiksin.' diye söyledim ve telefonu kapattık."
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının, CHP'nin 4-5 Kasım 2023'te yapılan 38. Olağan Kurultayında "para karşılığı oy kullandırıldığı" iddialarına ilişkin soruşturmasında, CHP Genel Merkez avukatı Çağlar Çağlayan şüpheli sıfatıyla ifade verdi.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturmada, savcıya ifade veren Çağlayan, dosyadaki tanık ifadesiyle geçen suçlamayı kabul etmediğini söyledi.
Çağlayan, 2013'ten beri CHP Genel Merkezinde avukat olarak çalıştığını, yakın zamana kadar da partide çalışan tek avukat olduğunu ifade etti.
Tanıklardan birinin, Şükran Kütükçü ile aylar öncesinde kumpas kurarak 4-5 Kasım 2023 tarihinde yapılan CHP kurultayında Kemal Kılıçdaroğlu'na verilen oyların geçersiz sayılmasına müdahil olduğunu iddia ettiğini belirten Çağlayan, "Müfterinin, bu iddiasını destekleyen herhangi bir delili bulunmamaktadır. Siyasi Partiler Kanunu gereğince kongrelerde seçimler, seçim kurullarınca yapılır ve sandık görevlilerini seçim kurulu oluşturur. Sandık kurulu başkanı ve bir üyesi, seçim kurulunca belirlenen kişilerden oluşur. Kalan bir sandık kurulu üyesi ise kurultaydan önce parti yönetimince bildirilir." ifadelerini kullandı.
Bahsi geçen kurultaydan önce Kılıçdaroğlu'nun genel başkanken sandık kurulu üyelerini bildirdiğini aktaran Çağlayan, kendisinin hukuken herhangi bir adaya verilen oyları geçersiz saydırma imkanının bulunmadığını ifade etti.
Çağlayan, ifadesinde şunları kaydetti:
"Oyları ben saymadığım gibi, oy sayımı esnasında herhangi bir görev ve inisiyatifim de olamaz. Seçim kurulunca oluşturulan sandık kurulları oyları sayarken, her iki genel başkan adayının da gözlemecileri sandık başında bulunmuştur. Aynı zamanda oyların sayım dökümü açık yapıldığından, oy kullanan delegeler de sandık başında sayımı takip etmiştir. Bu esnada herhangi bir adaya verilmiş olan oyun geçersiz sayılması için herhangi bir müdahale ya da telkinde bulunmam halinde, orada bulunan aday gözlemcileri ve taraflar da mutlaka müdahalede bulunurdu.
Diğer yandan sayım döküm esnasında sandık başlarına da hiç gitmedim. Kimse beni sandık başında gördüğünü de iddia etmemiştir. Bana herhangi bir oyun geçersiz sayılıp sayılamayacağını konusunda bir soru soran da olmadı. Ben o gün, sayım bittikten sonra birleştirme esnasında seçim kurullarınca sandık sonuçlarının birleştirildiği alanın ön tarafında, seçim kurulunun çektiği bariyerlerin dışında sonuçlar alıp, parti yönetimine ve divan başkanlığına bildirmek için bekledim. Birleştirme tutanağında yazılı olan 18 geçersiz oyun, hangi gerekçeyle geçersiz sayıldığı konusunda da bilgi sahibi değilim. Bunu bilmem de hukuken imkansızdır."
Sandık başında herhangi bir aday adına itirazda bulunma görevi ve yetkisinin bulunmadığını aktaran Çağlayan, oyların geçerli-geçersiz sayılmasına ilişkin itirazların da önce sandık kuruluna, ardından da seçim kuruluna yapılacağını söyledi.
Çağlayan, şunları kaydetti:
"Diğer yandan benim beraber plan kurduğum iddia edilen Şükran Kütükçü'yü genel başkanımızın TBMM'de görev yapan özel kalem müdürü olarak tanırım. Ben, genel merkezde görevli olduğum için kendisiyle irtibatım da sınırlıdır. Nezaket konuşmaları dışında Şükran hanımla özel hayatımda herhangi bir görüşmem de olmamıştır. Kendisiyle herhangi bir plan yapmam söz konusu değildir. Partinin 2013 yılından sonra yaptığı tüm kurultaylarda görev yaptım. Parti çevreleri de beni, hukuki işlerde görevimi tarafsızca yerine getirmemle tanırlar. Hakkımda herhangi bir siyasi ya da maddi çıkar sağladığım iddiası bulunmamaktadır. Yine yakınlarımın işe girmesi konusunda veya kendim ya da yakınlarımın haksız şekilde ve oy karşılığında taşınır taşınmaz mal edindiğine dair bir iddia bulunmamaktadır.
Dosya kapsamında alınan MASAK raporu ve kurumlara yazılan müzekkere cevaplarında da adım dahi geçmemektedir. CHP'nin 38. Olağan Kurultayına katılan kurultay delegelerinin iradelerinin fesada uğratılması amacıyla bu kişiler para veya benzeri bir menfaat dağıtıldığını duymadım, görmedim. Ayrıca bu amaçla bana da herhangi bir para veya menfaat teklif edilmedi. Ben de bu tür bir faaliyet içerisinde kesinlikle bulunmadım. Ben Cumhuriyet Halk Partisi tüzel kişiliğinin avukatlığını yürütürüm. Partideki kişilerin özel avukatı veya vekili değilim. Herhangi bir aday adına seçim kurullarına itiraz etme yetkim, hakkım ve görevim yoktur."
Çağlayan, hakkında "kovuşturmaya yer olmadığına" karar verilmesini talep etti.