10045,43%1,30
35,28% 0,17
36,71% 0,24
2979,62% 0,57
4799,36% 0,00
İşgal altındaki Türk yurdu Doğu Türkistan'da kültürel soykırım devam ediyor. Bu kapsamda Çin yönetimi, Uygur Türklerinin ünlü edebiyat dergilerinden olan “Bulaq Dergisi”, “Tanrı Dağı Dergisi”, "Târım Dergisi" ve daha nice Uygurca Dergileri Çin Komünist Partisinin (ÇKP) propaganda aracı haline getirdi.
Araştırmalarımıza göre, ilk sayısı 1980’lerde basılan ve Uygur halk edebiyatı ve klasiklerine odaklanan bu Dergide, "Klasik Edebiyatın Yeni Baharını karşılıyoruz!, Edebi Miras ve Vesikalar, Valili ve Onun Sefer Namesi, Mohakemetul Lughateyin’den Parçalar." gibi nadide serler verilirken, 2024 sayısında ise "Çin ulusunun Ortak Bilincini yaygınlaştırmak, Anarın tanesi gibi birleşmek, Çin Ana vatanımız, Duan Wu bayramının ortaya çıkışı, Çin klasik eserlerinde hikayeler dizisi" vb. gibi tamamen Çin tarihine, Çin kültürüne ve ÇKP'nin sapkın ideolojilerine dair makalelerle dolu.
Ayrıca bütün dewrgilerdeki makalelerin tamamı Uygur Türkçesiyle yazılmış, ama Çinli kalemşorlar tarafından kaleme alınmış. Koca 35 milyonluk Uygur ulusundan tek bir Uygur edebiyatçı, veya araştırmacının makalesine yer verilmediği dikkatlerden kaçmadı.
UYGUR ŞİİRİNE YENİ BİR SOLUK GETİRMİŞTİ
Söz konusu dergi, daha önce Doğu Türkistan'daki genç Uygur Türkü yazarlarının Çağdaş edebiyatındaki önemli eserlerini ortaya koyan milyonlarca kitlesi bulunan Edebiyat- Sanat dergisiydi.
Özellikle de Tanrı Dağı Dergisi, yeni Uygur Gungga (Sis) Şiiri'nin en önemli temsilcisi olarak öncülük ederken, Uygur halkının kültürel kimliğini ve edebi mirasını yeniden keşfetme adına büyük bir rol üstlenmiş ve halk nezdinde saygınlık kazanmıştı. Genç Uygur yazarlarının zengin anlatımlarını, çağdaş şiir anlayışı ve yaratıcı edebi ifadelerini ortaya koymalarına olanak sağlamıştı.
Ancak derginin son sayılarında belirgin bir dönüşüm yaşanarak. Artık dergilerde yalnızca Çinli kalemşorların yazılarının, Uygur Türkçesine çevrilmiş halleri yer alıyor. Dahası Tanrı Dağı dergisi, direkt Çince basılmış durumda.
"Târım", “Bulaq”, “Tanrı Dağı” ve daha nice Uygurca dergilerdeki bu değişim, Uygur edebiyatının silinmeye yüz tuttuğunu gösteriyor. Çin yönetiminin, Uygur Türklerinin kültürel mirasına yönelik baskıları sadece edebiyatla sınırlı kalmıyor; aynı zamanda Uygur Türklerinin dini, kültürel ve dilsel kimliğini yok etmeye yönelik bir saldırı olarak devam ediyor.Uygur edebiyatının bastırılması, tarihi bir barbarlık olarak değerlendiriliyor. Uygur diasporası ise bu barbarca suçların hafızalarda yer etmesi için mücadele etmenin, insanlık adına önemli bir sorumluluk taşıdığını ifade ediyor.