9715,86%-0,18
35,49% 0,02
36,50% 0,59
3040,59% 0,11
4876,78% -0,12
Çin, son yıllarda Doğu Türkistan’ın kaynaklarını yağmalamasını hızlandırdı ve 2024’te bir yıl içinde 47 yeni sözde “yeşil maden” ekledi.
Çin, son yıllarda Doğu Türkistan’ın kaynaklarını yağmalamasını hızlandırdı ve 2024’te bir yıl içinde 47 yeni sözde “yeşil maden” ekledi.
Çin'in Propaganda aracı Tanrıdağ Ağının 11 Ocak’ta bildirdiğine göre, Doğu Türkistan'daki sözde “Xinjiang Uygur Özerk Bölgesi” Doğal Kaynaklar Departmanı verileri, 2024 yılında 47 yeni “özerk bölge” yeşil madeni eklendiğini gösteriyor. Bunlar arasında 25 petrol ve gaz madeni, 12 kömür madeni, dört demir madeni, dört bakır ve nikel madeni, bir petrol kumu madeni ve bir bakır madeni bulunmaktadır. Şu anda Çin’in Doğu Türkistan’da yağmaladığı “yeşil maden” adı verilen ürünlerin toplam sayısı 158’e ulaşmış durumda.
Raporlara göre, 2024 yılında “Uygur Özerk Bölgesi” olarak adlandırılan yeni seviyedeki yeşil maden, petrol ve gaz kuyuları Zhonggar Havzası, Turpan-Hami Havzası ve Tarım Havzası’nda yoğunlaşacak ve kömür madenleri Hami, Changji, Tacheng, Aksu ve Kurli’ye dağılmış vaziyette.
DÜNYANIN %19’UNU OLUŞTURUYOR
Çin'in açıkladığı verilere göre, Tarım Havzası'nda 6.000 metre ila 10.000 metre derinlikteki petrol ve doğal gaz kaynakları, Çin toplamının sırasıyla %83,2'sini ve %63,9'unu oluştururken, ultra derin petrol ve gaz yatakları ise yaklaşık olarak tüm dünyanın %19'unu oluşturuyor.
Bilgilere göre işgalci Çin, 1 milyar tonluk iki büyük petrol rezervi olan Jimsar petrolü ve Mahu kayalı petrol sahasının gelişimini hızlandırıyor. Bu çerçevede 2022'de Jimsar petrolü üretimi 500.000 tona, Mahu kaya petrolü üretimi ise 3,4 milyon tona çıkarıldığı, ÇKP’nin “14. Beş Yıllık Plan” dönemi sonunda yağmalanan doğal kaynak miktarının sırasıyla 1,7 milyon ton ve 5 milyon ton olarak hedeflendiği öne sürülüyor.
Doğu Türkistan’daki sözde “Xinjiang Kalkınma ve Reform Komisyonu istatistiklerine göre, Çin rejimi Doğu Türkistan'daki çeşitli kaynakları yağmalamayı yoğunlaştırırken 2022'de Doğu Türkistan'ın ham kömür üretimi bir önceki yıla göre %28 artışla toplam 413 milyon tona ulaştı. Ham petrol üretimi ise bir önceki yıla göre %7,5 artışla 32,133 milyon tona ulaştı. Doğal gaz üretimi de bir önceki yıla göre %4,9 artarak 40,67 milyar metreküpe ulaştı.
Uzmanlar, Çin’in Doğu Türkistan’ın doğal kaynaklarını kendi ihtiyaçlarını karşılamak için kullandığını, gerçek sahipleri olan yerli halkların çeşitli bahanelerle zorla çalıştırıldığını ve son zamanlarda yağmaların yoğunlaştığını, kaynakların asıl sahibi olan Doğu Türkistan halkının yoksulluk içinde yaşadığını söylüyor.
Doğu Türkistan enerji kaynakları bakımından zengindir ve Çin, Doğu Türkistan'ı işgal ettiğinden beri Doğu Türkistan'ın farklı kaynaklarını çeşitli isimler altında yağmalıyor ve Çin'e kaçırıyor.
Çin'de yakın zamanda ortaya çıkan enerji krizinin ardından Doğu Türkistan'dan Çin illerine enerji kaynaklarının ulaşımı hız kazandı. Doğu Türkistan'daki kömür rezervleri, Çin'in toplam kömür rezervlerinin %37'sini oluşturmaktadır. Petrol ve gaz rezervlerinin de Çin'in toplam rezervlerinin %25'ini oluşturuyor. Bunlardan hariç Doğu Türkistan'da rüzgâr ve güneş enerjisi teknolojisi kullanım alanında da ön planda.
Gözlemciler, Çinli işgalcilerin Ulusal Halk kongresinde Doğu Türkistan kaynaklarını nasıl daha etkin sömürme planlarını incelerken, mazlum halka yönelik sistematik soykırım politikası yürüttüğünü, Doğu Türkistan'dan çıkan kaynakları durmak sızın talan ettiklerini, asil sahipleri olan Doğu Türkistan halkının kullanım haklarını gasp ettiklerini, Doğu Türkistan'ın kaynaklarına ilişkin Çinlilerin açıkladığı verilerin güvenilmez olduğunu hatırlatmakla birlikte yağmalanan kaynakların Çin'in açıkladığı miktarın kat kat üstünde olduğunu söylüyor.
İŞGALLE BİRLİKTE 73 YILDIR TALAN EDİYOR
Dünyanın en büyük enerji tüketicisi olan Çin, 1949 yılından beri işgal ettiği Doğu Türkistan'dan petrol ve Gazın yanı sıra altın, platin, gümüş, uranyum ve kömür gibi 136 çeşit doğal kaynakları yağmalıyor. Artı Çin’in %40 enerji talebini karşılayan bölgede, üstün kalite Pamuklarıyla dünyanın 5/1, Çin’in %80 ihtiyacını gideriyor. Bölge halkını yoksul ve geride bırakarak, köleliğe zorlayan Çinli otoriter rejim, gelinen noktadaysa Küresel çapta boykot ve çeşitli yaptırımlarla ile karşı karşıya.