Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin TBMM grup toplantısında açıklamalarda bulundu. Devlet Bahçeli'nin "22 Ekim 2024 tarihli Grup Toplantımızdan itibaren ne demişsek aynen yanındayız. İmralı'yla DEM Grubu arasında yüz yüze temasın gecikmeksizin yapılmasını bekliyor, çağrımızı kararlılıkla tekrarlıyoruz" çağrısının ardından değerlendirmelerde bulunan Erdoğan, "İttifakımız tekleşerek devam ediyor. Sayın Bahçeli temsilcisi olduğu misyon adına cesur bir teklif ortaya koymuştur. Biz de cumhurbaşkanı olarak bu meseleyi tüm yönleriyle ele alıyoruz." dedi.
"Ülkenin yaşadığı her sınama CHP siyasetinin kirli yüzünü açığa çıkarıyor" vurgusunu yapan Erdoğan, buna rağmen CHP'nin aldığı oya dikkat çekti. Erdoğan, "Peki CHP nasıl bu kadar oy alıyor nasıl bu kadar belediye kazanıyor? Bunun müsebbibi AK Parti olarak biziz. Bu bir özeleştiridir." ifadelerini kullandı.
Özel ve İmamoğlu'nun gündeme getirdiği "Belediye kreşleri kapanacak" söylemine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Erdoğan, "Anaokulu hizmetinin işlettikleri kreşlerde verilemeyeceğini hatırlatan yazı gönderiyor. Bu ikazın gerisinde CHP'nin anayasa mahkemesine götürdüğü düzenleme bulunuyor. Anaokulu kreş ayrımını bile bilmiyorlar. Bakanlıktan gelen yazıyı okumamışlar ama engelleniyoruz naraları atmada pek mahirler. Okusalar da yalan alışkanlığından kurtulamıyorlar. Siyasi fırsatçılık adına çocukların arkasına saklanacak kadar korkak ve çaresizlik içindeler." sözlerini kullandı.
Kara Harp Okulu Mezuniyet Töreni ardından kılıçla yemin eden teğmenlerin disiplin sürecine dair konuşan Erdoğan, "Disiplin her yerde lazım ama söz konusu TSK olunca hayati öneme sahiptir. Pensilvanya'dan mir alan asker üniformalı militanların ülkeyi nasıl felaketin eşiğine getirdiğini gördük. Komutanların talimatına rağmen teğmenlerin yarın neler yapabileceğini kim bilebilir. Kimse bu orduyu sağa sola çekmesin. Terör örgütlerine nefes aldırmayan bir orduya sahibiz. TSK'nın gıpta ile takip edilen başarılarına bölücü örgüt uzantıları ile yürüyenlerin gölge düşürmesine müsaade etmeyiz." açıklaması yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
Dünya yeni bir değişimin sancılarını yaşıyor. Bölgemiz zulümlerin girdabında yanıyor. Böyle bir iklimde Cumhur İttifakı olarak tarihi sorumlulukla karşı karşıyayız. Hedeflerimize doğru yürüyüş sürdürmenin mücadelesini veriyoruz.
Bu tablo sadece AK Parti, Cumhur İttifakıyla sınırlandırılamayacak kadar önemli. Siyasi ne olursa olsun bu mücadeleye katkı vermesi yıkıcı muhalefetten kaçınması gerekir. Söz konusu vatan millet ise gerisi teferuattır. İktidar muhalefet ayrımı olmadan dünyanın birçok yerinde ortak duruş sergileniyor. Muhataplarımızdan çoğu zaman arzu ettiğimiz yaklaşımı görmezsek de kardeşlik politikamızdan ödün vermedik.
Sadece vatan toprakları değil tüm dünyada barış ve huzurun hakim olması için gece gündüz koşturuyoruz. Türkiye küresel siyasetin kutup başlarından biri olma rolünü güçlendirmektedir. Rusya Ukrayna savaşı ve Gazze soykırımı dahil tüm krizlerin çözümü için yoğun çaba içindeyiz. İsrail ile Lübnan arasındaki ateşkesten memnunuz.
Gazze’de katliamın durması ve kalıcı ateşkes için katkıya hazırız. Tüm diplomatik hamleleri siyasi kimlikle değil bu ülkenin ferdi olarak gerçekleştiriyoruz. Hizmet derdindeyiz. Hedefimiz büyük ve güçlü Türkiye’dir.
Söz verdik sarsılmaz bir inançla hedefe kitlendik. Türkiye yüzyılı hedefimize mutlaka kavuşacağız. Şu gerçeği ıskalamıyoruz, ülkemizde maalesef her işi engelleyen, engelleyemediğini itibarsızlaştırmaya çalışan bir muhalefet anlayışı var.
Millete mahkum olmamak için umut ile sevda ile çalıştık. Çabaladık ter döktük. Önümüze çıkan engellerin üstüne yürüdük. Türkiye Cumhuriyet tarihinin en başarılı yıllarını yaşadı. Bu hastalıklı anlayışın hezeyanlarıyla uğraşıyoruz. Bunlara hak ettikleri cevapları vermediğimizde densizlik çıkasını yükseltiyoruz. CHP’nin eski genel başkanının savurduğu zırvalar bunun en son örneğidir. Tüm seçimleri kaybeden bu zat kendi partisi içinde hakarete uğrayan ve sürgüne gönderilen bir siyasetçi eskisidir.
Bu zatın FETÖ’cülere desteğe gittiğini dün gibi hatırlıyoruz. FETÖ kasetlerine aylarca partisinin kürsüsünü açtığını da tankların arasından sıvışarak gittiği bir evde FETÖ’cülerin ülkeyi işgalini tamamlamasını beklemişti. Amerika’da saatlerce hamburgercide ne yaptığını bir türlü açıklayamadı.
Ekonomi gurusu diye reklamını yaptığı arkadaşı buna by by dedi. Ülkeye getirmekten bahsetti dolar ve avroların kule yapıldığını gördük. Bu zatın Türkiye’ye yönetmeye talip olduğu masa arkadaşları, yakışıksız ithamlar siyasi nezaketsizliktir. Bu karakter bozukluğudur. Siyasi rekabet başka siyasette kan davası gütmek başkadır.
Milletimizin verilmiş sadakası varmış, milletimiz bu zata ve altılı masaya ülkesinin evlatlarının geleceğini emanet etmedi. Hatasını kabul etmeyen bu zat partisinin kendisini attığı çukurdan kurtulmak için çabalıyor. Kendisine diyoruz ki sana bu kapıdan ekmek yok. Yargıya hesap ver.
Bu yazı kanuni zorunluluk. Bu ikazın yapılma nedeni de CHP’nin AYM’ye götürdüğü itiraz… İstismar siyasetine sarıldı. CHP Genel Başkanı meydanlara döküldü, kendi akıllarınca bize meydan okudular. Cehalet tek başına katlanılabilir eksikliktir ama ukalalık bir araya gelince çekilmez. Tablo budur. Anaokulu kreş ayrımını bile bilmiyorlar… Yazıyı okumamışlar engelleniyoruz naraları atmada pek hevesliler. Hadi okudular anladılar diyelim bu sefer de yalan ve iftira alışkanlığından kurtulamıyorlar.
Benzer bir durum teğmenlerle ilgili… Şahit oluyoruz. Benim birincilere diploma vermemi değerlendiriyor. Birinci olmuş yapmam gereken o diplomaları vermek ama bunların disiplin yanlışı varsa o da Harp Okullarının Disiplin Kurulunun huzurumuza getirdiği bir husus.
Disiplin kuruluna sevk edilen teğmenlerle ilgili bodoslama bir tavır içine girdi. Söz konusu TSK olunca disiplin hayati öneme sahiptir. Pensilvanya’dan asker elbisesi giymiş militanların ülkeyi ne hale getirildiğini gördük. Disiplinsizlik yapan teğmenlerin yarın ne yapacağını kim bilir.
Tüm bu hakikatler gün gibi ortada dururken kılıç şakırtıları arasında disiplinsizlik yapanları kahramanlaştırmak nasıl bir şuursuzluktur. Orduyu kışkırtma geleneğinden CHP kurtulamadı. Ordumuzun yıpratılmasına eyvallah demeyiz. Bu ordu milletin ordusu.
Kimse bu orduyu sağ sola çekmesin. Ordumuzun konumunu gayet iyi biliyoruz. Kahraman ordumuz vesayet hevesleri ve FETÖ’cü hainlerden temizlendikçe vatan savunması görevini daha başarılı şekilde yerine getirmeye başlamıştır. Sınırlarımız ötesinde terör örgütlerine nefes aldırmayan bir orduya sahibiz. Kimse kusura bakmasın TSK’nın başarılarına bölücü terör örgütü uzantılarıyla yan yana yürümekte olan istismarcıların gölge düşürmesine müsaade etmeyiz. Üç beş oy için Mustafa Kemal’in itleri hakaretini sineye çekeceksiniz, bölücü örgüt yandaşlarından ayar yerken gıdı çıkarmayacaksınız hem de bugün karşımıza çıkıp Gazi Mustafa Kemal’den vatan millet sevgisinden biz bahsedeceksiniz.
DEM’li belediyeler arasında mekik dokurken ne hakla bizi Cumhuriyet üzerinden eleştiriyorsunuz. Bize laf söylemek sizin haddinize mi. İttihatçılar ile itilafçılar arasındaki çekişme nedeniyle toprak kayıpları yaşadık. Siyaset virüsünün bir orduyu nasıl zayıflattığını tecrübe ettik.
Darbecilere ve şak şakçılarına rağmen demokrasi hukuku ve sivil siyaseti gerekirse canımız pahasına sürdüreceğiz. Soruyorum şu haliyle CHP’ye bakıp da umut görebilen tek vatandaş var mıdır acaba? Belediye başkanlarına bakıp da bunlardan birine ülkeyi emanet edebileceğini düşünen var mıdır acaba?
CHP’nin bu kadar belediye kazanmasının müsebbibi biziz. Bu bir özeleştiridir. İğneyi kendine çuvaldızı başkasına batır. Önce sorunu kendimizde arayacağız.
Nasıl belediye imkanlarını terör örgütüne verenler, hırsızlar da kendilerini yargının huzurunda bulacaklar. Geçtiğimiz günlerde konserler üzerinden ortaya saçılan yolsuzluklar buz dağının sadece görünen kısmıdır. Halkçı belediyecilik sloganı adı altında nasıl soygun düzeni işletildiğini göreceğiz.
Bahçelinin kendisi ve partisinin yarım asrı aşkın siyasi kariyerini ortaya koyarak yaptığı cesur çağrının Cumhur İttifakına şaşı bakanların iştahını kabarttığını görüyorum. Bu içten pazarlıklar hüsrana uğradı. 14 Kasım dahil tüm görüşmelerimizde sadece iç değil dış politikaya dair de tam mutabakat halindeyiz.
İttifakınız tekleşerek devam ediyor. Sayın Bahçeli temsilcisi olduğu misyon adına cesur bir teklif ortaya koymuştur. Biz de milletimizin yönetme sorumluluğu verdiği cumhurbaşkanı olarak bu meseleyi tüm yönleriyle ele alıyoruz. Terör belasını bertaraf etmekte kararlıyız. Türkler ve Kürtler arasına örülmek istenen terör duvarını yıkıp atacağız.
Siyasi uzantısı olarak hareket eden parti somut irade sergilemedikçe hesap verecek. Eğer hukuk devleti ilkelerine uyarsanız sizinle uğraşmayız dedik seçim döneminde.
Bahçeli’nin Cumhur ittifakın ortak siyasi iradesini yansıtan çağrıdan sonra açıklamalar kafanın değişmediğine işaret etti. Çok da umutlu olmamızı gösteriyor.