9226,86%-0,54
34,37% 0,14
36,50% -0,32
2875,64% -0,62
4819,40% -0,59
Erzurum’un Kahramanlık Ruhunu Yaşatmak için Aziziye Tabyalarına Yürüyor…
Dadaşlar Destan Yazanların İzinde
Erzurum’un Kahramanlık Ruhunu Yaşatmak için Aziziye Tabyalarına Yürüyor…
147 yıl önce, 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı’nda Erzurum, Türk milletinin tarihindeki en onurlu direnişlerden birine ev sahipliği yapmıştır. Aziziye Tabyaları, Erzurum’un kahraman halkının, ülkesinin vatan topraklarını savunma adına verdiği büyük mücadelenin simgesi haline gelmiştir. Bu topraklar, sadece coğrafi anlamda değil, aynı zamanda ruhsal bir anlamda da özgürlüğün, direncin ve millet bilincinin en yüksek mertebeye ulaşmış olduğu yerlerdir. Erzurum halkı, 147 yıl önce, düşman karşısında sadece silah değil, aynı zamanda yürekle savaşarak tarihe adını altın harflerle yazdırmıştır. Bugün, o kahramanların izinde yürümek, yalnızca bir geçmişi onurlandırmak değil, aynı zamanda geleceğe de güçlü bir mesaj bırakmaktır.
Aziziye Tabyaları: Kahramanlık ve Direnişin Sembolü
Aziziye, Erzurum’un en önemli direniş alanlarından birisidir. Burada yazılan destan, milletin bağımsızlık aşkını ve vatanseverliğini tüm dünyaya ilan etmiştir. Rus ordusunun Erzurum’a doğru ilerlediği, Osmanlı İmparatorluğu’nun zor bir dönemden geçtiği yıllarda, Aziziye Tabyaları ve çevresindeki kahraman halk, büyük bir cesaretle silahlarını kuşanmış, vatanlarını savunmuşlardır. Erzurum halkı, hem kadınlarıyla, hem gençleriyle, hem de yaşlılarıyla, göğüs göğüse çarpışarak düşmanı püskürtmüş, Türk milletinin kahramanlık tarihine silinmez bir iz bırakmıştır.
O yıllarda, sadece askerler değil, tüm halk birer savunma mücadelesi veriyordu. Aziziye’de şehit düşenler, yalnızca cephede değil, yüreklerde de birer kahraman olarak yaşamaya devam etmişlerdir. İşte bu yüzden, Aziziye’de destan yazanların ruhunu yaşatmak, sadece bir anma değil, bir milletin bağımsızlık mücadelesinin ne denli kutsal olduğunu yeniden anlamaktır.
Ecdadın İzinde Yürüyoruz
Bugün, o kahramanların izinden yürümek, sadece geçmişi anmak değil, aynı zamanda o günün ruhunu bugüne taşımaktır. Erzurum halkı, o dönemde vatanına olan bağlılıkları ve cesaretleriyle bir destan yazmışlardır. Bu destanı yaşatmak, bu toprakları savunmanın sadece fiziksel değil, aynı zamanda ruhsal bir mücadele olduğunun bilincinde olmak demektir.
Bugün, ecdadımızın bıraktığı mirası yaşatmak için tıpkı o kahramanlar gibi tabyalara doğru ilerliyoruz. Bu, sadece bir fiziksel yürüyüş değil, aynı zamanda bir bilinçlenme yolculuğudur. Aziziye Tabyaları, sadece bir savunma hattı değil, aynı zamanda vatanseverliğin, birlik ve direncin simgesidir. Onların fedakârlıkları ve direnişleri, bizlere de aynı şuurla hareket etme sorumluluğu yüklemektedir.
Tabyalara Yürümek: Kahramanları Anmak ve Geleceğe Taşımak
Tabyalara yürümek, Erzurum halkının ve Türk milletinin ruhunu, bu kutlu topraklarda yeniden yaşatmaktır. Bugün, Aziziye’de destan yazanların ruhunu yaşatmak için yürüdüğümüzde, sadece geçmişi hatırlamakla kalmıyoruz; aynı zamanda bu topraklarda özgürlük ve bağımsızlık mücadelesinin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha kavrayarak, geleceğe doğru sağlam adımlarla ilerliyoruz.
Bu yürüyüş, sadece bir tören, bir kutlama değil; aynı zamanda bir sorumluluk ve gelecek nesillere bırakılacak bir mirasın teminatıdır. Geçmişte olduğu gibi, bugün de bu topraklar üzerinde yaşayan herkesin, milletimizin birlik ve beraberliğini koruyarak, aynı inanç ve kararlılıkla mücadele etmesi gerektiği mesajını taşır.
Sonuç Olarak
Aziziye’de destan yazan kahramanlarımız, sadece silahlarıyla değil, yürekleriyle de savaşmışlardır. Bugün bizler, o kahramanların izinde, aynı ruhla ve kararlılıkla yürümeye devam ediyoruz. Bu toprakların her bir karışı, bu kahramanların kanıyla sulanmış ve bağımsızlık yolunda canlarını feda etmişlerdir. Onların ruhunu yaşatmak, sadece anmakla değil, o mücadeleyi aynı şuurla devam ettirmekle mümkün olacaktır. 147 yıl sonra, aynı inançla, aynı kararlılıkla, aynı kahramanlık ruhuyla; “Aziziye”nin topraklarında destan yazanların izinden yürüyoruz ve bu kutlu yolculuğu, gelecek nesillere aktararak, onurlu bir şekilde taçlandırıyoruz.