Şemşara 63=SH 812 numaralı çivi yazılı belgede birçok Turuk beyinin Büyük kral Turukti'nin oğlu Pişenden'in liderliği etrafında, merkezi otoriteye bağlılık yemini ettiklerini görmekteyiz. 59=SH 811 numaralı çivi yazılı belgede ise Halukkadil, Sinişme, Şepratu ve Kuvari gibi beylerden birisi olan Talpuşşarri adlı bir beyin, kendisini ülkenin idarecisi olarak tanımladığını okumaktayız.
Marie çivi yazılı belgelerinden, Mari kralı Zimrillim M.Ö. 1774-1762 döneminde nurdanu unvanı almış olan Zaziya isimli bir yöneticinin adını okumaktayız. 'Tarnanum'un oğlu, Habalhum'un nurdanumu' Burada Zaziya ile çağdaş komşu krallarının, adlarını da görmekteyiz. Asur'da l. Şamşiadad ve oğulları İşmedagan ile Yaşmahaddu, Babil'de ise hammurabi'dir.
Şemsara çivi yazılı belgelerinde de Turuk kralı Zaziya ismini okumaktayız.
Diğer taraftan Turuk şehir beyliklerini M.Ö. 1779'da İşmedagan'a karşı birleştiren Turuk beylerinden Lidaya ve bir başka bey Kuvari 'nin,
Turuklar arasında ikilik çıkarmak için merkezi otoriteyi yıpratma, çabasında olan İşmedagan'a karşı, ikiliyi bozmak ve merkezi otoriteyi korumak için, Lidaya'nın başlattığı isyan oldukça önemli olmuştur. İşmedagan'ın kardeşi Yaşmahaddu'ya gönderdiği ARM 4, 25 numaralı çivi yazılı mektupta Kuvari'nin aksine, Lidaya'nın başlattığı isyandan bahsederken, Kuvari'nin Şamşiadad ile ittifakta olduğundan ve bu ittifakın sadece Kuvari'nin beyliğini yaptığı, kişilerin dost olduğundan, Lidaya'nın önderliğindeki Turuklar'ın düşman olduğundan bahsetmektedir. Zaziya dönemine kadar da bu isyan sürmüş olmalı ki; M.Ö. 1775-1735 Şamşiadad'ın oğulları döneminde, Zaziya önderliğinde, Asur'a karşı üstünlük kazandıkları anlaşılıyor. Şemşara ve Mari çivi yazılı mektuplarından anlaşılmaktadır ki; Lidaya'nın başlattığı isyan, Asurlular'ın bölgedeki kontrolü sağlama çabalarını, oldukça sekteye uğratmıştır. Turuklar'ın, bölgenin kuzeyine sürülme çabaları başarılı olmamış olsa da, yoğun Asur baskısından kurtulmak için doğuya doğru, Dicle nehri'nin gerisine çekilmişlerdir. Turuk Krallığı hakim olduğu coğrafyada o kadar güçlenmiştir ki; Asurlular'ı, İşmedagan başka bölgelere nakletmek zorunda kalmıştır. Dicle nehri'nin batısına çekilen Turuk Krallığı Habur ırmağının yukarı kısımlarında hakimiyet sağlamış ve Tigunanum şehrini, ele geçirerek burayı bir merkez haline getirmişlerdir.
Zaziya dönemine gelindiğinde ise Asur'a karşı üstünlüklerini kabul ettirmişlerdir. Babil ile iyi dostluk kurmuşlardır. Zaziya 'nın Eşnunna ile savaşa hazırlandığını ve gerekirse Hammurabi'den yardım alabileceğini belirtilerek bölgede siyasi varlığını oldukça güçlendirdiğini görmekteyiz.