MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin TBMM grup toplantısında açıklamalarda bulundu. İsrail'in, Lübnan saldırılarının arkasındaki hedefin Türkiye olduğunu vurgulayan Bahçeli, "Yeni bir Serv dayatmasını mutlaka göreceksiniz. Bugün mesele Beyrut değil Ankara'dır. Bugün gizli gündem Türk vatanıdır. Atılan bombaların, anarşik çalkalanmanın nihai hedefi Anadolu coğrafyasıdır. İsrail'in saklı ajandasında Türkiye vardır." dedi.
DEM Parti ile selamlaşmasına dair açıklamada bulunan Bahçeli, "Uzattığım el milli birlik ve kardeşliğimizin mesajıdır. 'Gelin Türkiye partisi olun, milli birliğimizde kenetlenin' teklifidir." ifadelerini kullandı.
Bahçeli'nin açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
DEM sıralarına giderek elimi uzattım. Uzattığım el milli birlik ve kardeşliğimizin mesajıdır. Uzattığım el ilk Meclis'in ve cumhurbaşkanımızın meşale gibi yanan aydınlığıdır. Gelin Türkiye partisi olun, milli birliğimizde kenetlenin teklifidir. Biz gelişigüzel, anlık olarak el uzatmayız. Biz durduk yere el vermeyiz. El sıkmanın merakına teşebbüs etmeliyiz. DEM'e düşen sorumluluk uzanan elin kıymetini anlaması ve eşik olarak değerlendirmesidir. Siyasetimiz günü kurtarma çabası değildir.
Özgür beyin özel hayatı ile ilgili iddialar siyasetimizin konusu olamaz. FETÖ taktiklerinin, şerefsiz hamlelerin tamamen karşısındayız. Biz CHP siyaseti ile ilgiliyiz. Bunun dışında ne söylenirse söylensin kulaklarımızı kapattık. Bel altı vuruşlar, izansız ispatlar ne işimize gelir ne de gündemimize girer. Kara kampanyalar çirkin dedikodular ayağımızın altındadır ve bizim için yok hükmündedir. Başka türlüsü hem insani hem ahlaki değildir. Duruşumuzdan başka anlamlar çıkarmak zırvalıktır. Özgür beyin MHP'ye saldırması, siyaset dışına savrulması bizimle ilgili atıp tutması hakkaniyetle bağdaşmayan seviyesizlikti. Biz siyaseti adam gibi yapma gayretindeyiz. Bizim el sıkışmamızı normalleşmeye bağlayan özgür bey yine yanılmaktadır. Büyük resme odaklanmalıyız. Kimse ile tarla davamız yoktur. Sıcak gelişmelerin hafife alınır, kenara atılır yanı kalmamıştır. Çünkü Türkiye'miz sınırlar haricinden anormal tehdit sarmalındadır. Kısır çekişmelerle meşgul olursak mahşer günü ne yapacağız. Çaresiz kaldık boynumuzu eğdik mi diyeceğiz. Günlük kaygılara teslim olduk mu diyeceğiz.
İstedikleri, cephelere ayrılmış bir millettir. Verilecek başka vatan köşesi kalmamıştır. Anlamakta ve anlamlandırmakta zorlananlara tekrarlıyorum; burası Türkiye Cumhuriyeti, milletinin adı ise Türk milletidir. Ya bir ve bütün olarak yaşayacak ya da Anadolu'dan çıkarılarak tarihten silinecektir. Bunun adı tarihi şark meselesidir. Türksüz Anadolu cehennemin diğer adıdır.
10 asırlık politik dinamikleri değiştirirseniz bu coğrafyayı kaybedersiniz. Ortaya dağılma ve yıkılış çıkacaktır. Bugünkü tehlike de budur. Coğrafyamız tartışılırsa milletimiz millet tartışılır ise devletimiz, devletimiz tartışılır ise bayrağımız, bayrağımız tartışılırsa varlığımız sonlanacaktır. Grubu bulunan partilere sesleniyorum; bir kez daha düşünün, bir kez daha oynanan oyunu tarihi perspektif ile değerlendirin. Yeni bir Serv dayatmasını mutlaka göreceksiniz. Bugün mesele Beyrut değil Ankara'dır. Bugün gizli gündem Türk vatanıdır. Atılan bombaların, anarşik çalkalanmanın nihai hedefi Anadolu coğrafyasıdır. İsrail'in saklı ajandasında Türkiye vardır. 1 yıldır bebek, çocuk, kadın demeden katliam yaptılar. 17 bin çocuk kefene sarıldı. Gazze'ye 85 bin ton bomba atıldı. 1 milyon Filistinli yerinden yurdundan edildi. İsrail'i durdurmak için acilen kuvvet kullanmak gereklidir. BM bu ertelenemez görevi derhal üstlenmek ve katiller sürüsünü cezalandırmak zorundadır.
Küresel vahşetin çıtası yükselirken cinayet, taciz ve şiddet vakalarının artması endişeyi tırmandırmaktadır. Fatih'teki cinayetler, Beyoğlu'ndaki taciz, Sıla bebeğin hayatını kaybetmesi milletimizi derinden yaralanmakta. Şiddet karşı sıfır toleransla muamele etmekten başka yol kalmamıştır. MHP şiddetle mücadele etmek için uzman akademisyenlerden bir komisyon kurduk. Cezaları artırmakla beraber şiddetin ürediği ana yatağı kurutmalıyız. Bu durum aynı zamanda ülkemizi için beka konusudur.
Hepimiz kafa kafaya verip seri önlemler almalıyız. Felaketin püskürtülmesi için el le vermek ahlaki şuur etrafında birleşmek hepimizin omuzlarına binen görevdir. Cezasızlık şikayetleri genişlerse, yapanın yanına yaptığı kar kalırsa devletin temelleri sarsılacaktır. Ülkemizin şiddet uçurumuna yuvarlanması günahtır, hazindir. Şiddet bataklığının kurutulması boynumuzun borcudur.
Recai Kutan'ın vefatından dolayı duyduğum üzüntüyü paylaşıyor, sevenlerine baş sağlığı diliyorum.