Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, İslam ülkelerinin Büyükelçileriyle iftar sofrasında bir araya geldi.

Diyanet İşleri Başkanlığının ev sahipliğinde Ankara’da gerçekleştirilen iftar programı, Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başladı.

Programda konuşan Erbaş, davetlerine icabet ettikleri için Büyükelçilere teşekkür ederek, konukların ramazan ayını tebrik etti.

Ramazanın başta İslam beldeleri olmak üzere tüm yeryüzünde iyiliğe, güzelliğe, berekete ve selamete vesile olması niyazında bulunan Erbaş, Kur’an-ı Kerim’de değerine dikkat çekilen müstesna bir zaman dilimi olan ramazan ayının bir ilim, ibadet, ahlak ve kardeşlik iklimi olduğunu kaydetti.

Ramazan ayının, insana sorumluluklarını hatırlatarak, geçmişini ve geleceğini, düşüncelerini ve davranışlarını gözden geçirmesine vesile olduğunu belirten Erbaş, "Bu mübarek ayda bizler, bir yandan ibadetlerimizle kendi iç dünyamızın derinliklerine inerken diğer yandan da fitrelerimizle, sadakalarımızla, zekatlarımızla ve tüm iyiliklerimizle kardeşlerimizin dünyasına yolculuk yapar, onların yaralarına merhem olmaya çalışırız. Bu kutlu iklimin bereketiyle İslam’ın hakikatlerini, hak, hukuk, adalet, merhamet, yardımlaşma, dayanışma, paylaşma gibi erdemlerini bütün yeryüzüne taşımanın gayreti içerisinde oluruz. Biliyoruz ki, dünyayı iyilik değiştirir. Müslümanlar olarak yeryüzünde iyilik hâkim oluncaya kadar çalışmamız lazım." dedi.

"İşgalci zalimlerin ve destekçilerinin Gazze’de yaptıkları, tarihinin utanç vesikasıdır"

Bugün insanlığın, küresel boyutta devasa sorunlarla karşı karşıya olduğunu kaydeden Erbaş, aşırılık yanlısı anlayışların, ırkçılık, yabancı karşıtlığı ve İslam düşmanlığı gibi menfur ideolojilerin, birlikte yaşama hukukunu ve ahlakını hedef aldığını söyledi.

Dünyanın farklı yerlerinde insani krizlerin şiddetinin her geçen gün daha da arttığına dikkat çeken Erbaş, şöyle konuştu:

"İşte Gazze’de, Filistin’de yaşananları görüyorsunuz. Adeta açık hava hapishanesine dönüştürülen Gazze, bugün bütün dünyanın gözleri önünde benzeri görülmemiş bir vahşete sahne olmaktadır. İnsanlığın kadim şehri, selam yurdu Kudüs, bugün hiç olmadığı kadar mahzundur. Miracın mabedi, ilk kıblemiz Mescid-i Aksa, daha önce hiç olmadığı kadar gariptir. Hiçbir kural ve ahlak ilkesi tanımayan siyonistler, Gazze’de soykırım suçu işlemeye devam etmektedir. Açıkça ifade edeyim ki, işgalci zalimlerin ve destekçilerinin Gazze’de yaptıkları, tarihinin utanç vesikasıdır. İnsanlığı utandıran bu durumun bütün faillerini, destekçilerini, bir kez daha şiddetle telin ediyorum. Daha önceki deklerasyonlarımızda da ifade ettik, tekrar ifade ediyorum; Diyanet İşleri Başkanlığımız ve aziz milletimiz her zaman mazlum Filistin halkının yanındadır ve onlara her türlü desteği vermeye devam etmektedir ve devam edeceğiz inşallah."

"Aramızdaki vahdeti ve kardeşliğimizi güçlendirmeye mecburuz"

İslam coğrafyalarında yaşanan zulüm ve trajedilere son verme sorumluluğunun öncelikle Müslümanların omuzlarında olduğuna işaret eden Erbaş, şunları söyledi:

"Aynı inancın ve medeniyetin mensupları olarak bizler, öncelikle kendi aramızdaki vahdeti ve kardeşliğimizi güçlendirmeye mecburuz. Müslümanlar olarak bizler, vahdet şuuruyla, kardeşlik bilinciyle hareket ettiğimizde Allah’ın izniyle çözemeyeceğimiz hiçbir sorun, hiçbir problem yoktur. Yeter ki birliğimizi, beraberliğimizi devam ettirelim, güçlerimizi birleştirelim. Kardeşliğimizin gereklerini en güzel şekilde yerine getirdiğimizde üstesinden gelemeyeceğimiz hiçbir mesele olmadığına inanıyorum. Müslümanlar olarak güçlü bir dayanışma bilinci geliştirmeliyiz, ilişkilerimizi her alanda en güçlü seviyeye taşımalıyız. Haksızlık ve zulüm karşısında sesimizi hep birlikte yükseltmeli, kötülüklere karşı yekvücut hareket etmeliyiz."

Programa, Dışişleri Bakan Yardımcıları Burhanettin Duran ve Mehmet Kemal Bozay, büyükelçiler, diplomatik temsilciler, Diyanet İşleri Başkanlığının üst düzey yöneticileri katıldı.