Tarih: 08.12.2024 19:30

Erzurum’da demokrasi bahçesine bir çiçek daha ekildi…

Facebook Twitter Linked-in

Erzurum’da demokrasi bahçesine bir çiçek daha ekildi…

Erzurum siyaset tarihine yeni bir isim daha katıldı. Kısa bir süre öncesinde 2023 seçimlerinde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’ na oy vermeyeceğini ifade ederek, İYİ Partiden istifa eden Yavuz Ağıralioğlu’nun kurmuş olduğu Anahtar Parti ( A Parti), Erzurum’da teşkilat kurulum aşamasını bir basamak daha aşarak, kurucular kurulu nezdinde bir araya geldi.

 

 

 

Tum1habermedya/medyadogu.com/siayset/politika/parti/seçmen/Erzurum/AParti

Erzurum’da bulunan bir salonda bir araya gelen Anahtar Parti ( A Parti), Genel Başkan Yardımcısı ve Toplumsal Politikalar Başkanı Prof. Dr. Mehmet Zeki İşcan ile Ekonomi Politikaları Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Bener Güngör başkanlığındaki kurucular kurulu, Erzurum’da istişare ve tanışma toplantısı düzenledi.

Toplantıya katılım ve erişebilirlik düzeyinin artırılması amacıyla, saat ve zaman farkı konulmaksızın tüm gün boyunca devam edilmesi Erzurum’da bir ilk olarak hafızalardaki yerini aldı. Bu sayede Anahtar Parti (A Parti) davasına gönül vermiş olan partililerle saatlerce istişare ederek, merak edilen ve sorulması gereken bütün soru işaretlerini değerlendirmeye alan Anahtar Parti kurucular kurulu üyeleri Erzurum’da göz doldurdu.  

Misafirleriyle tek tek ilgilenen ve onlarla hoş sohbet içerisinde değerlendirmelerde bulunan Prof. Dr. İşcan yapmış olduğu konuşmasında Türkiye çok zor bir coğrafyadadır dedi.

 

coğrafya aynı zamanda kederdir…

Prof. Dr. Mehmet Zeki İşcan; Türkiye zor bir coğrafyadadır. Coğrafya kaderdir derler, coğrafya aynı zamanda bir kederdir. Ama aynı zamanda Türkiye geleceğe yönelik bir takım atılımlarıyla büyük bir potansiyeli taşıyan bir ülkedir. Bu nedenle gelecek konusunda umutlu olmak, gelecek konusunda devamlı ileriye düşünmek gibi düşüncemiz, bir davamız, bir idealimiz vardır… Diyerek konuşmasına devam eden İşcan; biz A Parti olarak öncelikle düşüncemiz Türkiye’dir. Türkiye’nin geleceğidir. Çağdaş milletler seviyesinde alabileceği yer için buradayız. Bir parti şuuruyla, bir parti taassubuyla ve bir parti asabiyetiyle, bir cemaat asabiyetiyle konuşmak gibi bir hataya düşmemek mecburiyetindeyiz. Bizim konuşmalarımız, bizim fikirlerimiz Türkiye çerçevesini müdahale etmeli, Türkiye çerçevesi içerisinde olmalıdır, diye belirtti.

Özellikle Orta Doğu’daki gelişmeler söz konusu olduğunda da Türkiye’yi zor bir dönemin beklediğini söyleyebiliriz, diye ifade eden İşcan; Suriye’de ki gelişmeler bazı yorumcuların menfi düşüncelerine rağmen, olumlu karşılanabilir. Çünkü nihayetinde 60 yıllık bir despot yönetim ortadan kalkmıştır. Ama Türkiye Cumhuriyeti Devletinin ve Hükümetimizin kendisine düşen görevleri yerine getirmesi gerekmektedir. Bu görevler de zaten bilinmektedir. Öncelikle orada bir terör devletine asla müsaade edilmemelidir. İkinci olarak Türkiye’nin en büyük sorunlarından bir tanesinin göçmen meselesi olduğunu biliyoruz. Bu açılan süreç içerisinde göçmen meselesini halledebilecek bir usulde yakalanmış olmaktadır. Ama bugünden yarına halledebilinecek bir tutum olarak değerlendirilmemelidir. Göçmen meselesi Türk Devletinin şiarı ve Türk Töresine uygun olarak devlet aklına uygun olarak yapılmalı ve bir süreç içerine yayılabilmelidir, diye ifade ederek göçmen vurgusunu bir kez daha dile getirdi.

 

 

zenginlik ve mal belli bir grubun elinde toplanmıştır…

Biz, bazen Orta Doğu coğrafyasından, bazen uluslar arası arenadan ve bazen de iç problemlerimizden kaynaklanan bazı sorunlarımızın olduğunun farkındayız. Bu sorunları çözmek için buradayız. Türkiye’nin gündemindeyiz. En önemli sorunlarımızdan bir tanesi ekonomik olarak bir çöküş içerisine girmemizdir. Maalesef Türkiye ekonomik olarak içerisinde bulunduğu durumu hak etmemektedir. Yanlış politikalar bizi bu duruma getirmiştir. Kur’an-ı Kerimde yüce Rabbimizin; zenginlik sizin birkaç kişinizin arasında dolaşan bir güç, bir mal olmasın sakın diye emri vardır. Ekonomik çöküşün en büyük handikaplarından birisini bu oluşturmaktadır. Zenginlik ve mal; belli bir grubun, belli bir çevrenin elinde toplanmıştır. Halbu ki çağdaş devletlerde, çağdaş yönetimlerde kurumlar, müesseseler herkese açık olmalıdır. Herkesi kapsayan bir kurumlaşma dönemine hazırlık yapmalıyız. Kurumlarımıza yeniden, Türkiye Devletinin ciddiyetini kazandırmamız gerekmektedir, diye belirten Prof. Dr. Mehmet Zeki İşcan bundan başka Türkiye’de çoğulcu demokrasi düzeni yeniden inşa etme mecburiyetimiz bulunmaktadır. Bu da toplumun her kesiminin ve kısmını kapsayacak, bütün vatandaşları güvence altına alabilecek bir sistem ile mümkün olacaktır. Hiçbir vatandaşımız kendisini bu topraklar üzerinde yabancı hissetmemelidir. Garip hissetmemelidir. Bundan başka sosyal problemlerimize, ahlaki problemlerimize, erdemle ilgili problemlerimize de çare üretmek mecburiyetindeyiz. Çünkü bu problemler iç içedir. Birkaç doktorun birleşerek çocukları öldürdüğü bir yerde enflasyonu durduramazsınız. Kadın haklarının yerle bir olduğu yerde ekonomik düzenlemeyi sağlayamazsınız. Ahlaki çöküşün olduğu bir yerde, herkesin devletin malından ben biraz daha nasıl elde edebilirim diye düşündüğü bir yerde ekonomik düzenlemeyi sağlayamazsınız, ekonomik refahı sağlayamazsınız. Bu nedenle Türkiye’nin gerçek probleminin, ekonomik problem üstünde bir ahlaki problem, bir erdem problemi, bir dürüstlük, bir adalet problemi olduğunu düşünmekteyiz. Bunları sağlamadan, yani sosyal acılarımıza, sosyal problemlerimize cevap vermeden ekonomiyi düzenlemek veya ekonomiyi düzeltmek mümkün olmayacaktır. Dedi…

 

 

biz bir itiraz ekibiyiz…

Sohbet ortamı içerisinde devam eden konuşmasına, buradan hareketle bizler; Sayın Genel Başkanımızın ifade ettiği gibi liyakatli şöhretlerle yola çıktık diye belirten İşcan; içimizde bu vatanla ilgili, bu milletle ilgili yerine getirmemiz gereken sorumluluk aşkı bulunmaktadır. Bu sorumluluk aşkıyla hareket edeceğiz ve iki şeye de söz vereceğiz. Birincisi asla yalan söylemeyeceğiz. İkincisi ise her zaman itiraz hakkımızı elimizde tutacağız. İtiraz olmadan fikir üretmek, itiraz olmadan devletimizin, milletimizin problemlerine çare üretmek mümkün değildir. 

Biz bir itiraz ekibiyiz… 

Ahlaki çöküşe itiraz ekibiyiz…

Ekonomik çöküşe itiraz ekibiyiz…

Devletin kurumlarının ciddiyetini kaybetmesine itiraz ekibiyiz… Bir itiraz ekibi olarak buradayız. Elbette ki söylememiz itirazdır ama aynı zamanda bir devlet aklına da sahibiz. Bir toplumsal akla da sahibiz ve realist davranmak mecburiyetindeyiz. İdeallerimiz var, bir davamız var. İdeallerimizin bizi bir duygu sömürüsü içerisinde çürütmesine de asla müsaade etmeyeceğiz. Duygularımızdan çok aklımızla hareket edeceğiz. Bugüne kadar bütün siyasi hareketlerin yanlışlarından, doğrularından tecrübe kazanacağız. Ve her zaman doğruları idame etmeye çalışacağız. Elbette ki yanı başımızda bizimle beraber yürüyen, arkadaşlarımızdan büyüklerimizden devlet tecrübesi olanlardan tecrübe alacağız. Ama geçmişe takılıp kalmayacağız. Geçmişle debelenmek yerine tecrübeleri alarak geleceğe bakacağız. Hedefimizi geleceğe yönelteceğiz.

Bizler yüzümüzü geçmişe değil, geleceğe doğru dikmiş gelecekçi insanlarız. Elbette atalarımızdan, ceddimizden kalan o muhteşem maziye de sahip çıkarak bunu yapacağız.

doğunun en büyük karargahı Erzurum’da kuracağız…

Erzurum genelinde arkadaşlarımız birkaç aydır yoğun bir çalışma içerisine girmiş ve özellikle il teşkilatının kurulması için birçok arkadaşımız canla-başla çalışmaktadır. Burada sahada olan tüm arkadaşlarıma ve sizlere de çok teşekkür ediyorum. Geldiğimiz nokta şu aşamadır, İnşallah birkaç hafta içerisinde de Erzurum İl Teşkilatını da kuracağız ve A Partinin yani Anahtar Partinin, Doğu Anadolu’daki en büyük karargâhını burada kurmuş olacağız. Bütün Doğu Anadolu Bölgesine de hizmet etmeye çalışacağız, sadece Erzurum için değil. Diyerek konuşmasını tamamladı. 

 

 

bir dönem daha bu iktidar ile yola devam edersek, konuşacak bir ekonomimiz olmayacak…

Daha sonra söz alan Anahtar Parti (A PARTİ) Ekonomi Politikalar Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Bener Güngör ise ağırlıklı olarak ekonomiye ve dürüstlüğe vurgu yaparak, kendilerinin çok uzun yıllar öncesinden Genel Başkan Yavuz Ağıralioğlu’yla birlikteliklerinin bulunduğunu ve birliktelik esnasında tek konularının “Türkiye” olduğu ve bu gündemin bir daha asla değişmediğini belirtti.

Prof. Dr. Güngör; bir dönem daha bu iktidar anlayışına katlanıldığı takdirde konuşulacak bir ekonominin bulunmayacağını belirterek edinilen bu kadar borç yükünün altından nasıl çıkılacağına dair kafa yorduklarını ve ümitsiz olmadıklarını ifade etti.  

Kurucular kurulunun konuşmalarının bitiminde salonda bulunan katılımcıların yoğun ilgi gösterdiği ve akşam geç saatlere kadar devam eden tanışma ve istişare toplantısının bir hayli verimli geçtiği belirtilerek, en kısa zamanda kuruluşu gerçekleştirilecek olan il teşkilatı sonrasında bu tür oturumların sıkça yapılacağı, halktan kopuk bir anlayışa asla müsaade etmeyeceklerini ve halkın görüşlerinin kendi görüşleriyle birlikte değerlendirmeye alınacağını ifade ederek, halkımız her şeyin en iyisine layıktır denildi.    




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —