9916,22%2,52
35,21% 0,11
36,64% 0,06
2962,49% 0,12
4799,36% -0,04
Ali Erdem Köz
Suriye Milli Ordusu (SMO)’nun kuruluş sürecinde öncü görev almış, Türkmen Dağı’nda uzun yıllar bu birliklere eğitim vermiş eski Suriye Milli Ordusu (SMO) Komutanı ile yaptığımız söyleşimizin ikinci bölümünü paylaşıyoruz.
- SMO, başta Tel Rıfat, akabinde Münbiç’te operasyonlar başlattı. Şimdi de bir ateşkes süreci devreye girdi. Siz son gelişmeleri nasıl değerlendiriyorsunuz?
PKK’nın tamamen bitirilmesi gerekiyor. Suriye’nin her karışında üniter yapı tesis edilmeli. Fakat Şam’da HTŞ varken bu mümkün değil. Türkiye sahada vekil güç olarak SMO’yu kullanıyor. Fakat SMO içindeki gruplar esas olarak Şam’da devrim yapmak için mücadele ediyorlar ve şu an Suriye’de SMO’nun da istediği şekilde Esad Hükûmeti devrildi.
SMO içindeki yapı, PKK ile mücadeleye Türkiye gibi bakamaz. Sadece SMO’nun içine serpiştirilen Türkmen liderlerle de bu mümkün değil.
Burada bir parantez açmakta fayda var. SMO ile Türkmen davası farklı kavramlardır. Suriye Milli Ordusu’nun amaç ve maksadı Suriye devrimidir. Türkmen davasıyla, Türkmenlerin hak ve özgürlükleriyle alakası yoktur.
Bunu manipüle ederek gerek Devlet Bahçeli gerekse onun kadroları sahada farklı algılar, farklı fotoğraflar vererek sanki Türkmen davasıymış gibi empoze ediyorlar. Bu bir tuzaktır. Böyle bir şey söz konusu değil.
Yüzde 80’i Arap olan birliklere Türkmen komutanlar atadılar, içlerine biraz Türkmen serpiştirdiler ve bu grupları Türkmen diye tanıttılar. İnsanlar sosyal medyada hep Türkmen liderleri gördüğü için sempati besliyor. Halbuki o grupların çoğunluğu Arap.
Burada Türk kamuoyuna, muhafazakâr kesime ve Türk milliyetçilerine çok büyük bir oyun oynanıyor. Bu oyun CIA, MOSSAD eliyle oynanıyor. “Şimdi bu sayede Türkmeneli’ni de birleştiririz.” diye Irak ile Suriye’yi birleştireceğini sananlar da oldu. Olur mu öyle şey? Halbuki sen PKK'yı da kabul edeceğin bir federasyona gidiyorsun. Sen orada bir terör koridoruna sebebiyet veriyorsun.
- Geçen günlerde TV’lerde bir fotoğraf paylaştılar. HTŞ militanlarının tüfeklerinin ucunda gül vardı. Artık kurşun sıkmıyorlarmış, gül sıkıyorlarmış…
Yarın o güller çıkıp yine Mehmetçiğimize kurşun atabilir, şehit edebilirler. Biz bunu yaşadık. HTŞ kompleks bir yapı kurdu. SMO’ya dedi ki; ya bana katılırsın ya katılmazsın. Katılanlar katıldı, katılmayanlar Türkiye'ye kaçtı.
Senaryoyu söylüyorum size. Bu kompleks yapı kimin kontrolünde olacak? Türkiye'nin kontrolünde mi olacak? HTŞ hiçbir zaman Türkiye'nin kontrolünde olmadı ki o kompleks yapı Türkiye'nin kontrolünde olsun.
Yani burada bizim dışımızda gelişen, İsrail'in ve CIA'nın kontrolünde olayların bir sürece girdiği durumla karşı karşıyayız. Bakın İsrail Suriye sınırı içerisinde stratejik bölgelere yerleşti. Özellikle Hermon Dağı ve Kuneytra bölgesi... Buralar doğal kale. Bölgede su kaynakları da boldur. Bu bölgelerden birçok alanı kontrol altına alabilirsiniz.
İsrail isterse Şam’a da girer. Fakat girmedi. Çünkü girmesine gerek yok. HTŞ var yani zaten İsrail içeride. İsrail’in politikalarına paralel bir şekilde bir yapı oluştu şu an Şam’da. Colani de bunu beyan etti, “Ben İran kuvvetlerini bitireceğim.” dedi.
Yani burada Türkiye'nin dahil olmadığı bir oyun oynanıyor. Türkiye ise HTŞ’den rol çalmaya çalışıyor. Çok basit bir şekilde söylüyorum. Suriye Devrimi'ni Türkiye Cumhuriyeti yapmış gibi bir algı var. Suriye Devrimi'nin cefasını çeken Türkiye'dir, sefasını süren tekfiri örgütlerdir.
Bu tekfiri örgütlerinin de kimin güdümünde olduğunu bugün görüyoruz zaten. Şimdi bölgede İsrail'in kuvvetlendiğini görüyoruz. Türkiye'nin önümüzdeki süreçte, yani bir yanda PKK, bir yanda HTŞ'nin sınır çizdiği bir dönemde güvenlik politikası çökebilir.
- Peki bundan sonraki süreci nasıl görüyorsunuz?
Suriye devrim girişimi başarısız olmuştur. Tekfiri terör örgütlerine, Şam hediye edilmiştir. Meşru muhalefetin yapmak istediği devrim yapılmadı. Yapıldı diyenler aldanıyor. Tekfiri terör örgütleri, Suriye halkının ‘haklı’ taleplerini manipüle edip yönetimi ele almıştır. Bu Suriye halkına, Türk halkına ihanettir. Bu süreç devamında, Türkiye’nin bölünmesine dahi gider.
Aslında planlanan da budur. Suriye’de CIA eliyle yapay bir kahraman yaratılmıştır. Bu kahraman Türkiye'nin başına bela olacaktır. Bugün arabasına bindiniz, yarın karşı karşıya gelme durumu olacaktır. Aslında zaten terör örgütü ile karşı karşıya gelirsiniz olması gereken budur.
Fakat Türkiye şu an rol çalarak, farklı mesajlar vererek manipülasyon yapıyor. Suriye halkının haklı değişim talepleri CIA ve MOSSAD tarafından baltalanmıştır.
- “Suriyeli muhalifler” kimdir?
Muhalif denen bir olgu var değil mi? Bu muhalif denen olguyu, Heyet Tahrir Şam (HTŞ)’ı kabullendirmek için kullanıyorlar. Size bir meyve tabağının içerisinde çeşitli meyveler sunuyorlar. Fakat bu meyvelerden bir tanesi zehirli. Size diyorlar ki, buyur bu meyve tabağı…
Muhalif kavramı, HTŞ'yi, Türk kamuoyuna kabullendirmek için söylenen bir kavramdır. HTŞ bir terör örgütüdür. Muhalif değildir. Ama siz muhalif dediğiniz vakit tüm Esad karşıtı fraksiyonları, bileşenleri kapsayan bir olguyu geliştirmiş oluyorsunuz.
Böylece muhalif dediğinizde saha eleştirilere kapanıyor. Yapılanlar sadece Esad karşıtlığı adı altında şekilleniyor ve muhalifler üzerinden Suriye halkı kullanılıyor. Halbuki muhalif kavramının içerisinde HTŞ olmamalı. Türkiye’de PKK ‘muhalif’ mi? Değil, terör örgütüdür. Muhalif olan Suriye Milli Ordusu grubudur.
HTŞ’yi muhalif olarak adlandırmak hatadır. HTŞ’nin muhalif çatısı altından çıkartılması gerekiyor. SMO ise taleplerinde haklıdır, muhaliftir. Muhalefetini de tartışırız. Yani muhalif olması doğru olduğu anlamına gelmez. Neyi doğru yapmıştır, neyi yanlış yapmıştır, bu farklı bir konudur. Ama SMO muhaliftir, ‘meşru’ muhaliftir. Siz, çatıyı muhalif olarak oluşturduğunuz vakit, içine hepsini dolduruyorsunuz.
Şam’a SMO kuvvetlerinin girmediğini söylemiştik. Zaten Suriye sınırını geçtiğiniz anda, Şam’a kadar giden yolun kontrolü HTŞ’nin yetkisinde. SMO, Türkiye’nin harekât alanında etkili; Zeytin Dalı, Fırat Kalkanı, Barış Pınarı bu harekât bölgelerinde etkililer. Lazkiye’de SMO yok mesela. Türkmen Dağı’nda SMO’ya gövde olarak bağlı gruplar var. Baktığınızda resmi olarak SMO içindedir. Ama bunlar HTŞ kontrolü altındadır.
İkinci Sahil Tümeni öyledir mesela. Yıldırım Beyazıd Tugayı, Birinci Murad Tugayı ve Dördüncü Murad Tugayı bu İkinci Sahil Tümeni içindedir. Bunlar aslında Özgür Suriye Ordusu’ydu. SMO oluşumunda resmi olarak SMO’da göründüler fakat HTŞ’den habersiz hiçbir faaliyete girmezler.
Yani resmiyette oraya bağlı olabilirler. Ama fiiliyatta HTŞ'ye bağlılar. Nitekim zamanında Türkmen gruplara HTŞ'nin neler yaptığını da çok iyi biliyoruz. HTŞ birçok Türkmen lideri cezaevine attı, bölgeden tasfiye etti… Bunların hepsini biliyoruz.
Ahrar uş-Şam mesela, Suriye muhalefetinin lokomotifiydi. HTŞ’nin Ahrar uş-Şam'a, Nureddin Zengi’ye neler yaptığını biliyoruz. Bunların hepsi SMO’dan tasfiye edildiler. Bu gruplar HTŞ'nin kontrolüne girdiler. Hatta ileride HTŞ diyecek ki, “Artık tek bir ordu var. Ya buna katılırsınız ya da karşı olursunuz.”
Büyük ihtimalle Colani, HTŞ’yi dağıtacak, dağıtabilir de. Devlet yapısı içinde kompleks bir yapı oluşturacak. Bu aşamada da SMO bu yapının içine girecek ve eriyecek. Türkiye’nin elinde görüntü bir SMO kalacak.
HTŞ, bu kompleks yapıyı kurduğunda kimin kontrolünde olacak? SMO'nun velev ki eridiği, HTŞ'nin kendine bir yapı oluşturduğu ve PKK'nın “Ben Fırat'ın doğusunda kalacağım.” dediği dönem Türkiye’nin güvenlik politikası gereği burada devreye girmesi gerekiyor.
Türkiye’nin bölgede devreye girdiği koşullarda da HTŞ ile karşı karşıya geleceği kaçınılmazdır. O gün geldiğinde HTŞ, Mehmetçiğe kurşun sıktığında, bugün ballandıra ballandıra Colani’yi anlatan medyamız bu haberleri nasıl verecek, bunu merak ediyorum.
- Suriye sahasında nasıl bir gelecek görüyorsunuz?
Rusya, Ukrayna Savaşı'nı bitirmeden Suriye Savaşı'na dönemez. Fakat bence Ukrayna Savaşı da artık uzamayacak. Kısa bir süre içerisinde bitecektir. Ben Trump'ın başa geldikten sonra Ukrayna Savaşı'nın biteceğini düşünenlerdenim. Ukrayna Savaşı bittiği anda Rusya yoğunluğunu Orta Doğu'ya verecektir. Orta Doğu'ya İran üzerinden Irak'taki çeşitli bağlantılar yoluyla bir yoğunlaşma sağlayabilir.
Öte yandan, Rusya'da Wagner gruplarının Ukrayna Savaşı'ndan sonra tekrar aynı şekilde Suriye'ye dahil olabileceği kanısındayım. Rusya şu an ibreyi tersine çevirebilmek için zaman kazanmanın peşinde. Kısa vadede zaman kazandıktan sonra ilk işi sahaya tekrar müdahil olmak olacaktır. Başarılı olma ihtimali var.
Türkiye’nin bir karar vermesi gerekiyor. Ya mevcut HTŞ hükûmetiyle devam edecek ya da Rusya'yla, İran'la beraber terör örgütü olarak tanımladığı bir yapıyı ortadan silecek.
Bakın özellikle terörist kelimesini kullanıyorum ki bu muhalefet olarak algılanmasın diye. Algı oluşturdular. Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanı Sayın İbrahim Kalan'ın Emevi Camii'nde namaz kılmasını bir başarı olarak addediyorlar. HTŞ izin verdiği için siz orada namaz kıldınız. Daha doğrusu CIA, MI6 izin verdiği için oraya gidebildiniz. AltınI çizmekte fayda var. Onlar izin vermemiş olsaydı siz oraya gidemezdiniz.