10040,91%0,41
35,65% 0,09
37,23% 0,24
3156,40% 0,51
5051,89% 1,12
ANKARA (PHA) - Rojin SÜNGÜ - Cumhuriyet Halk Partisi Emek Büroları Koordinatörü, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’ndan sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gamze Taşcıer, Bolu Kartalkaya’da meydana gelen yangın faciası ile ilgili olarak “Bolu’da sistemati
Yazılı bir açıklama yapan Taşcıer şunları ifade etti:
“Ülkemizde son yıllarda felaket boyutunda kazalar kamu denetiminin yetersizliğinin nelere yol açabileceğini acı tecrübelerle göstermiştir. Yaşanan büyük yıkım ve can kayıpları kamu denetim sistemindeki aksaklıkların dolaylı sonucudur. Kamu denetim sistemi, kamu yönetimi sisteminin kilit taşıdır. Oysa AKP iktidarı, kamu denetim mekanizmasının içini boşaltmış ve sistemi etkisizleştirerek, çalışamaz hale getirilmiştir. Ne yazık ki, ortadan kaldırılan yalnızca kamu denetim sistemi değil, halkın yaşam hakkıdır.”
Göz Göre Toplu Bir Cinayet İşlendi
“Öncelikle turizm tesislerinin “az tehlikeli işyeri” sınıfına alınması, denetimlerin gevşetilmesine ve bu tür facialara davetiye çıkarmasına neden olmaktadır. Bolu’daki söz konusu otel, 1960’lı yıllarda inşa edilmiş ve daha sonra büyütülmüştür. Bu süreçte yangın güvenliğiyle ilgili güncel mevzuata uygunluk sağlanmamış, en temel ihtiyaç olan yangın merdivenin mevzuata uygun olmadığı görmezden gelinmiştir. Ancak bu ihmaller zinciri, yalnızca otel sahiplerinin sorumluluğu değildir. Süreç Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan Çalışma Ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na kadar uzanan ihmaller zincirinin yakıcı sonucudur. Bolu yangını bu bakımdan göz göre göre işlenen toplu cinayettir.”
Ölümlerden Bakanlık Sorumludur
“Söz konusu otelde iki yıldır gerekli denetimi yapmadığı ifade edilen, açık eksiklikleri tespit etmeyen Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı bu ölümlerde başlıca sorumlulardan biridir. İSG mevzuatına göre, yangın merdiveni bir zorunluluktur, hayati bir önlemdir. Her işyerinde yangın anında insanların güvenli bir şekilde tahliye edilmesini sağlayacak bir sistemin olması şarttır. Bu otelde yangın merdiveninin mevzuata uygun olmadığı açıkça ortadayken, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı bu durumu nasıl görmezden gelmiştir? Faciayla ilgili dört başmüfettiş görevlendirildiğini açıklayan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı öncelikle bu otelde Bakanlığı tarafından son denetimin ne zaman yapıldığını açıklaması gerekmektedir. Yangın merdiveni ve söndürme sistemleri kadar açık bir eksiklik nasıl ve neden fark edilmemiştir? Bakanlık, bu ihmaliyle ölen vatandaşlarımızın sorumluluğunu taşımaktadır.
Bakan’ın Cevap Vermesi Gereken Sorular
Bakanlık, yalnızca bir düzenleyici otorite değil, aynı zamanda bu tür ihmalleri önlemekle yükümlü bir mercidir. Yangın merdiveni olmadan faaliyet gösteren bir otel, açıkça bir ölüm tuzağıdır. Bu ihmali denetlemeyen, Bakanlık yetkilileri yaşanan ölümlerden en az otel işletmesi kadar sorumludur. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan öncelikle, otellerdeki yangın risklerini nasıl göz ardı edebildiğini açıklamak zorundadır.
1) Yangın merdiveni olmayan bir otel, turizm tesisi unvanını nasıl kazanmıştır?
2) Bakanlık, yangın merdiveni ve yangın söndürme sistemlerindeki eksikliğini neden kontrol etmemiştir?
3) Bu kadar açık bir ihmal karşısında, denetim mekanizmasını neden devreye sokmamıştır?
4) Yangından önce, Haziran 2024’te personelin yangın eğitimi aldığı belirtilmektedir. Ancak bu eğitimlerin yalnızca kâğıt üzerinde tamamlandığı anlaşılmaktadır. Eğitim olmayan yerde koordinasyon da olmaz, tahliye de gerçekleşmez. Bakanlık bu eğitimlerin gerçekliğini nasıl denetlemiştir? Denetlediyse, neden hiçbir eksik tespit edilmemiştir?
Bu İhmallerden Kimse Kaçamaz
Bu facia, bir istifa nedeni değilse, bir Bakanın istifa etmesi için başka ne olması gerekiyor? Mevzuat eksikliklerinin giderilmesinden ve denetim mekanizmalarının güçlendirilmesinden sorumlu olan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı, işlenen cinayetin sorumluluğunu almalı ve derhal görevinden istifa etmelidir. Çok sayıda masum insanın hayatına mal olan bu katliam, yalnızca bir otel yangını değil, AKP’nin inşa ettiği liyakatsizlik, denetimsizlik ve kayırmacılık üzerine kurulan ahlaksız ve vicdansız sistemin çöktüğünün açık bir göstergesidir.
Kaynak : PHA