Filistin davasının hazırlanılması, sahip çıkılması adına Ramazan ayının son cumasında çeşitli etkinliklerle yâd edilen "Dünya Kudüs Günü" her ne kadar Gazze'de yaşanan durumdan ötürü unutulmamış olsa da Türkiye'de ve dünyanın farklı ülkelerinde bugün farkındalık oluşturmak adına programlar düzenlenecek.
Dünya Kudüs Günü münasebetiyle Filistin'de yaşanan katliamlar, hedef gözetilerek katledilen gazeteciler ve yaşananların gündemde tutulması için gazetecilere düşen görevler hakkında İLKHA muhabirine konuşan Gazeteci Yazar Gülcan Tezcan, bu konunun medyada ve sosyal medyada asla gündemden düşürülmemesi gerektiğini ifade etti.
"Her zaman en öncelikli meselemiz Gazze olmalı"
Tezcan, Ateşkes israil tarafında bozuldu. Herkesin gözü önünde israil, Trump'ın da arkasını desteklemesi ve en başından beri olduğu gibi bu sefer daha çok daha net ve daha açık seçik, gizli saklısı olmadan 'arkandayım orayı boşalt' mesajı verdiği için Gazzelileri oradan çıkarmak üzere ikinci kez hamle yaptı Özellikle Avrupa'da, yurt dışında, Amerika'da çok ciddi eylemler devam ediyor. Evet, Türkiye'de kitlesel eylemler maalesef şu an yok. Türkiye'nin orada yaptırdığı bir hastane bombalandı. Buna rağmen ne yazı ki, tepki olayların başladığı ilk zamanlardaki gibi değil. Çünkü Türkiye'nin içinde başka gündemler var. Dikkatimizi dağıtmaya, algı bozmaya yönelik başka gündemler var. Buna suni gündemler diyeceğim. Çünkü bizim her zaman en öncelikli meselemiz Gazze olmak zorunda. Çünkü orada gözlerimizin içine baka baka insanlar öldürülüyor, hastalar öldürülüyor, hastaneler bombalanıyor. Yakın bir zamanda 2 yıl olacak. Bunlar devam ederken gündelik siyasetle, iç politikayla uğraşmak abesle iştigal gibi geliyor bana. Ortada bir yangın var ve siz yangını söndürmek yerine çukur kazıp orada beştaş oynuyorsunuz. Bundan dolayı bir silkinip kendimize gelmeliyiz. Bizim önceliğimiz can kurtarmak olmalı." dedi.
"Boykot çağrısı yapanlar! 2 yıldır vicdanınız neredeydi?"
İstanbul'da yaşana n son gelişmelere de değinen Tezcan, "Tamam, gençler enerjilerini boşaltmak istiyor, birileri onları kullanıyor, manipüle ediyor ama bu gençlerin enerjisini belki de bu tarafa analize etmek gerekir. 2 yıldır Gazze için kolunu kıpırdatmayan Starbucks'ta keyif pozu veren gençlerin şu an ülke içinde boykot kararları almaları, büyük yürüyüşler yapmaları… 2 yıldır sizin vicdanınız neredeydi arkadaşlar? Demokrasi, barış, hukuk, hak, adalet diyorsunuz… Adalet, bütün insanlık için varsa vardır. Bütün dünyada insanlar Gazze'de adalet fişeği sokaklarda." diye konuştu.
"Gazze'deki kardeşlerimiz için kıyama kalkmalıyız"
ABD Başkanı Donalt Trump'un Gazze hedefine ilişkin de konuşan Tezcan, "Yapılmak istenen şey belli. Gazze'yi Filistinlilerden arındırıp Trump orada kendi tatil beldesini açmak istiyor. Bunun videolarını da paylaştık. Çok açık ve net bir biçimde artık fütursuzca, 'benim canım böyle istiyor. Kanada'yı almak istiyorum. Kanada'yı alırım. Gazze'yi almak istiyorum. Gazze'yi alırım' diyor. Yani bu bunu nasıl önlenebilecek? Bununla nasıl mücadele edilecek? Şu an insanların tek yapabildiği şey sokakta açık eylemler yapmak. İngiltere'de eylemler devam ediyor. İspanya'da, Avrupa'da eylemler devam ediyor. Tek yapabildiğimiz bizi yönetenlere sesimizi yükseltmek ve 'artık gereğini yapın' demek. Türkiye'de de uzun zaman boykot yapıldı, hala yapılıyor. Yani boykot kararlılığı kırılmadı. On yıllardır ilk defa boykotun bu kadar kararlı bir şekilde devam ettiğini görüyorum. Bu çok güzel, çok iyi bir şey ama bundan ibaret olmamalı. Artık kararlılıkla bizim bu döngüyü kırmamız lazım. Bizim oradaki kardeşlerimiz için kıyama kalkmamız lazım. İşte bayram kutlayacağız. Bayramı ne yüzle kutlayacağız? İnsanlar bu şekilde ölürken bayramımız bayram olmuyor." şeklinde konuştu.
"Gazze'deki gazeteciler fonksiyonu bilgilendirmenin çok ötesinde"
Gazze'ye dışarından gazetecilerin giremediğini, içerde olanların da hedef alındığını aktaran Tezcan, konuşmasını şu şekilde sürdürdü:
"Gazze'ye dünyanın herhangi bir ülkesindeki gazetecilerin giriş çıkışı engelleniyor. Sadece oradan haber alabilmenizi sağlayan Gazze'deki meslektaşlarımız. Onlar bize duyuruyorlar. Bir hastanenin bombalandığını yeni bir katliam yapıldığını, yeni bir saldırı olduğunu, insanların kitlesel göçe zorlandığını bize onlar bildiriyorlar. Onlar bizim gözümüz kulağımız. Ne olup bittiğini görmek için başka bir şansımız yok. O yüzden bu kadar hayati. Yani Gazze'deki gazetecilerin artık hayatla ilgili bir görevleri var. Bildiğiniz bir bilgilendirme fonksiyonunun çok ötesinde bir yaşam mücadelesi veriyorlar. Yaşam adına habercilik yapıyorlar. Yaşamak için haber yapıyorlar ve çığlık atarak bize, 'buradayız, bunlar oluyor' diyorlar. Dün izledik işte şehit edilen bir gazeteci meslektaşımızın babası mikrofonu oğluna, yani cenazeye uzatıyor ve 'uyan da anlat, insanlığa ne yaşadığımızı' diyor. Çok çarpıcı bir andı o an. Öldürerek bu meseleyi susturacaklarını, bizim onlardan haberdar olamayacağımızı düşünüyorlar ama her şekilde zaten biz farkındayız."
"Gazzeli şairin hikâyesini anlatmak mecburiyetindeyiz"
Tezcan, "2-3 gün öncesine kadar 208 gazeteci katledildi. Bu sayı Vietnam'dan, İkinci Dünya Savaşı sürecinde öldürülen gazeteci sayısından kat kat fazla. Gazze'de olup bitenleri artık üçüncü, beşinci, onuncu haber statüsünde görmememiz gerekiyor. Mutlaka sür manşetimizde bir Gazze olmak zorunda. Mutlaka bizim ikinci sayfa haberimiz var olmak zorunda. Yani her şeyi bir kenara bırakın… Gündem masasına oturduğunuz zaman 'bu benim önceliğim, bu bugün benim gündemimde mutlaka olmalı' demeliyiz. Asla ikinci planda olmamalı. Benim hikâyemi siz anlatın! Diye seslenen Gazzeli şairin hikâyesini anlatmak mecburiyetindeyiz. Bu bizim için bir zorunluluk, bize vasiyette bulundu. O vasiyete sahip çıkmak zorundayız. Buna bigâne kalamayız. Allah hepimizden hesap soracak. Şahit olanlardan da hesap soracak. Tüm bunlar olurken sen ne yaptın? Diye soracak. Gücümüz yettiğince, elimiz erdiğince ne yapabilirsek yapacağız. Ancak gazeteci olarak bunu gündemde tutmak zorundayım." dedi.
"Gazze mutlaka gündemimizde olmalı, meseleyi canlı tutmalıyız"
Gazze'de hala insanlar, hala çocukların öldüğünü, bu konunun sosyal medyada sürekli gündemde tutulması gerektiğini belirten Tezcan, "Üzerinden zaman geçtikçe insanların dikkati dağılabiliyor ama biz gazeteci olarak o dikkati canlı tutmak zorundayız. O dikkatin sürekli diri ve uyanık olması için her gün, her yeni gündemimizde birinci madde olmasa da ikinci, üçüncü maddemiz mutlaka Gazze olmalı. İsrail nasıl kararlı bir şekilde katliamlarını sürdürüyorsa, milim sapmadan, asla geri adım atmadan, bu kadar yenilgiye, bu kadar başarısızlığa rağmen katliamlarını sürdürüyorsa bizim de bu meseleyi gündemde tutmamız gerekir. İsrail tarihinde ilk defa bu kadar büyük bir başarısızlığa uğradı. Dünyanın gözünden düştü. Her yerde linç ediliyorlar. İsrailliler dünyanın herhangi bir yerine gittiği zaman çok büyük tepkiler görüyorlar, istenmiyorlar artık. İstenmeyen adam ilan edildiler. Devleti yönetenler bazında saygın olabilirler ama hiçbir halk artık İsraillileri muhatap almıyor." diye konuştu. (İLKHA)
